5 Ekim 2010 Salı

Mehmet Aurelio'nun Marco'ya Dönüşü

Mehmet Aurelio'nun Türk Milli Takım'ı için devşirildiği zamanlara bakıyorumda, hakikaten doğru orta saha alternatiflerimiz yoktu ve o alternatifsizlik içinden Aurelio doğdu. Milli Takım'da da işini layıkıyla yaptı ve kendisini iyi hatırlayacağız. O zamanlarında en çok tartışılan konusu yabancı futbolcuların Milli Takım'a alınması olmuştu. Birçok spor dalında bütün Dünya bunu uyguluyor ve biz de son yıllarda buna ağırlık vermiş durumdayız. Atletizm de hatta ata sporu dediğimiz güreşte bile devşirme sporcular kullandık ve kullanıyoruz. Bunun sebebi ise iyi altyapının olmaması, doğru planlama uygulanmaması gibi birçok nedene bağlanabilir. Bunların hepsi doğru gerçekler, başka ülkeler 5 milyonluk nüfuslarıyla harikalar yaratıyorken, hatta kar yağmayan ülkeler çok iyi kayakçılar çıkarmaya başlamışken, biz 80 milyonluk ülkede hala bunları tartışıyoruz ve gelişim göstermemize rağmen hala çağın çok gerisindeyiz.

Aurelio konusuna dönersek, kendisi alternatifimizin olmadığı bir anda yama misali takıma alınmış ve işini iyi yapmıştır. Ama başka hiçbir yabancı futbolcuya kadroda yer verilmedi, bu konuda da bir duruş sergilendi. Aslında birini alıyorsan, hakeden herkesi alacaksın mantığı da bir yerde doğru ama konumuz bu değil. Şimdiye ise baktığımızda birçok alternatif var ve yabancı bir futbolcunun neden Türk futbolcunun hakkını yediğini sorgular durumdayız. Aurelio'yu kullandık, attık gibi bir mantığı kurmak istemem ama Mehmet Topal'ın kadroya alınmadığı, Nuri Şahin'in tribünde oturduğu anları gördükçe benim sinirlerim çok bozuluyor. Aurelio bu kadar vazgeçilmez bir futbolcu durumunda değil, en azından şimdilerde. Takımında olmazsa olmazı olduğunu düşünmüyorum ve bir noktadan sonra iyi bir alternatif halini aldı ama Milli Takım değil, kulüp takımları için.

Aslında orada da tartışılması gereken konu var. Mesela ben Aurelio'nun Galatasaray'a transfer olmasını isterdim, çünkü orta sahamız acınır durumda ve alttan gelen bir Necip Uysal'ımız yok. Necip Uysal bugün Türk futbolunun el bebek, gül bebek futbolcularından biridir, yetenekleri çok iyi olan, potansiyeli muhteşem ve geleceğimini emanet edebileceğimiz gençlerden biri. Ama Aurelio transferi Beşiktaş açısından iyi bir transfer olarak görünsede, Necip'in aldığı süreleri azalttığını görüyoruz ve bu durumda hoş değil. Beşiktaş'ın sezon başlangıcını hatırlayın, Ernst & Necip ve Guti. Harika bir üçlü oluştu ve ben Quaresma'dan bile önce kafadan bu üçlüyü kadroya yazmak gerek diye düşünenlerdendim. Şimdi ise Aurelio eklenmiş bir Beşiktaş var, belki rakibe daha az pozisyon veren ama sezonun başına göre de girdiği pozisyon sayısını azaltmış bir takım. Trabzonspor maçında Aurelio yerine Necip Uysal olsaydı neler değişirdi diye düşünmek lazım. Takım en azından daha kötüye gitmezdi, aksine hücum repertuarı genişler, hatta ileride Tabata'ya da ihtiyaç duymaz konuma geçerdi. İşin kısası Aurelio, geçmişte büyük hizmetler vermesine rağmen, bugün ülke futbolcuları açısından bir handikap.

2 yorum:

  1. Bence aurelio konusunda biraz haksızlık ediyoruz. bu adam brezilyadan devşirme olmasaydı da türk olsaydı. aurelio neden milli takımda diyenlerin sayısı bir hayli azalacaktı.ama öyle bir grup varki zamanında oyuncumuz yoktu kullandık şimdi var kullanmayalım diyorlar. yani ne demek istiyorlar. köprüyü geçene kadar aurelio, geçtikten sonra at gitsin. hayır arkadaş bu adam iyi olduğu sürece oynamalı. devşirme olması ne bir artı ne bir eksi olmalı. eğer samimiysek burda nihat'ı da tartışmalıyız. 2 yıldır hiçbirşey yapmadı ama aurelio üzerine yazılanların 10da 1'i onun için yazılmıyor. neden çünkü bizim evladımız. bir standardı tutturalım. yabancıyı yererken de överken de.

    YanıtlaSil
  2. Aurelio, şu haliyle Türk olsaydı da ben eleştirirdim. Sonuçta Mehmet Topal ve Nuri Şahin bu adamın kat ve kat önünde. Aynı şekilde şu an Milli Takım'ı haketmeyen herkesi eleştiriyorum. Nihat Kahveci de, Gökhan Zan da kim olursa.

    YanıtlaSil

 

Tüm Telif Hakları Sportif Cümleler 'e Aittir © 2009 -- Blogger Tarafından Desteklenmektedir