Anıl ve Cana'ya Merhaba / Konyaspor 0-1 Galatasaray

Lig için havlu attığımızı zaten söylüyoruz ve gelecek sezon adına yapılması gereken hamlelerden bahsediyoruz. Bunun için de Hagi'nin yapması gereken değişimi şimdiden başlatmak, belli başlı arayışların içerisine girmek. Şu dakika kadro istikrarı dakikası değildir {zaten istikrar yakalayacak bir kadromuz yok}, arayışların dakikasıdır. Kasımpaşa maçında bu değişim adına güzel hamleler geldi ve ortaya da aslında son zamanlarda alışık olmadığımız bir futbol çıkmıştı ama Gençlerbirliği maçında da aynı kadronun denenmesi değişim adına uğranan sekte oldu. Konyaspor karşısında ise yine yaşanan kadro değişiminin iyi sonuçlarını gördük. Mehmet Batdal'ı kenarda oturtup, Anıl Dilaver'e ilk 11'de şans vermek önemli bir mesajdı, aynı şekilde Neill'i sağ bek görmek, Çağlar'a da 11'de şans vermek ve Hakan Balta'yı Kasımpaşa maçında olduğu gibi orta sahaya çekmek. Hagi'nin bu saatten sonra ilk hedefi gelecek sezon oluşacak kadronun iskeletini oluşturmaktır. 2003/2004 sezonunda yaptığı gibi. Ligin devre arasında da yapılacak nokta transferlerle beraber ligde mümkün olduğu kadar yukarı çıkmak ve Türkiye Kupası'nda iddiayı devam ettirmek. Amaç az ama hala umut taşımalı demeliyiz.

Konuşulacak Önemli Bir Artı; Savunma

Konyaspor'un müthiş bir hücum hattına, harika gol sanatçılarına sahip olduğunu söylemek güç. Ama lig ortalamasına baktığımızda da ortalama derecesinde bir hücuma sahipler. Gol atmakta müthiş sıkıntılar çektiklerini söyleyemeyiz ama işin savunma ve mücadele kısmında yaşadıkları sıkıntılar onları ilk yarı sonunda düşme potasında bulunduruyor. Ziya Doğan'da zaten buna işaret edip kadroda büyük değişimler olacağını söyledi. Maça baktığımızda da Konyaspor'un müthiş pozisyonları yok, hatta hücumda oldukça da kısırdılar. Bunun sebeplerinden en önemlisi Hagi'nin değişim yaşattığı savunma kurgusuydu. Servet Çetin ve Gökhan Zan ne olursa olsun birbirlerini iyi tanıyan stoperler ama Neill ve Çağlar'ın bek performansları onları bu kadar iyi gösteren unsur oldu. Neill, bugün bir bekten öte iyi bir hücumcuydu aslında ama Konyaspor'un sol tarafını da çok iyi kapattı. Çağlar'ın da bekten öte iyi bir savunmacıya dönüşmesi Konyaspor'u kanatlarda durdurdu ve Grajciar'ın Cana savunması karşısında ekstra işlerden uzak kalması derken Tazemeta da Servet ve Gökhan Zan karşısında oldukça etkisiz kaldı. Uzun dönem için geleceği göremediğim bir savunma hattıydı aslında bu ama Konyaspor karşısında da iyi işler çıkardıklarını belirtelim.

Hagi'nin 4-3-3'ünün Fark Yaratan Noktası

Ligde girilen zorlu periyot zamanında 4-3-2-1'i gördük. Misimovic ve Elano kanatlarda, Pino ise tek santrafor. Tabii orta sahanın kısıtlı hücum yeteneklerinde olması da Galatasaray hücumunun kalitesinin o oranda düşmesine sebep olan unsurdu. Devamında ise 4-3-3'e dönüldü ama istikrar olarak iyi futboldan uzak dönemler yaşandı. Konyaspor maçında ise oynanan 4-3-3'ü beğendim. Aslında Kasımpaşa karşısında da oldukça iyi bir futbol vardı ve o futbolun da başladığı anlara baktığımızda Hakan Balta'nın orta sahaya geçtiği dönemi görüyoruz. Hakan Balta'ya müthiş bir orta saha oyuncusu, tamam işte asıl yerini buldu falan diyemem. Bek olarak bile ağır bir futbolcu olduğunu düşündüğümüzde, orta sahada da ayaklarının çok yavaş kaldığını görüyoruz. Yani Hakan Balta'nın orta saha oynadığında yakaladığı bu ivme, Galatasaray orta sahasının ne kadar içler acısı olduğunun göstergesidir. Ama defansif anlamda orta sahaya mücadele kattığını eklemek lazım, Cana'ya da bu konuda oldukça yardımcıydı. Bu da Konyaspor'un ortadan organize şekilde hücum etmesini engelledi. Ayrıca bir bölümden sonra Hakan Balta'nın ofansif katkısı bize gol de getirdi, Anıl'a yaptığı asistin hakkını vermek gerekiyor. Yani Hagi 4-3-3'ünün fark yaratan unsuru Hakan Balta oldu ama bu fark ne kadar kötü durumda olduğumuzun resmiydi aslında.

Anıl ve Cana'ya Merhaba

Bu ikili hakkında ayrı birer yazı yazacağım aslında ama maç yazısında da değinmeden geçmemek lazım. Anıl Dilaver, A2 liginde oynatıpta Ümit Milli Takım'a seçilen tek futbolcu. Bu bile ne kadar önemli bir potansiyel olduğunun göstergesi aslında. Hagi'nin de Batdal'ı yedek oturtup Anıl'a fırsat tanıması oldukça önemliydi ama ben Anıl'ı nokta bir santrafordan öte 4-3-3'ün iyi bir kanat oyuncusu olarak değerlendirdim. Fizik olarak çok güçsüz durumda ve bu da Konyaspor karşısında handikap yaratan bir unsurdu. Ne zaman kanatlara geçti ve daha serbest bir role büründü ve yeteneklerini bizlere gösterdi. Attığı gol bir yana, iki tane de yüzde yüzlük asisti var.

Cantona'yı neden seviyorsam, Cana'yı da o yüzden seviyorum. Bu ayırımı da atlamamak gerekli. Bu tip karmaşa ortamlarında yenen bütün kırmızı kartlar hatalıdır, daha sakin olup takımın geleceğini düşünmek en selametli olanıdır. Ama o durumda ben de olsam aynı hareketi yaparım, bazen insanların kendini tutamadığı zamanlar olur. Bu yüzden Cana'ya yüklenmek oldukça yanlış ve bu isyanı Galatasaray geleceği adına önemli bir gelişmedir aslında. Yine de Cana'ya çok fazla dalıp Anıl Dilaver'i es geçmemek gerekir. Önümüzde önemli bir ara ve Türkiye Kupası maçları var. Yukarıda bahsettiğim değişimin en köklü temellerini atmak için mükemmel bir fırsat. Ben Hagi'nin teknik direktörlüğünü işte bu zamanlarda değerlendireceğim.

KONYASPOR: 0 - GALATASARAY: 1

Stat: Atatürk

Hakemler: İlker Meral, Gökhan Memişoğlu, Arkın Akgöl

Konyaspor: Gökhan Tokgöz, Abbas (Dk. 79 Adnan), Erdinç, Kere, Emre, Serkan, Veli, Hakan (Dk. 84 Erdal), Ali, Grajciar, Tazemeta (Dk. 73 Eser)

Galatasaray: Aykut, Çağlar, Servet, Gökhan Zan, Neill, Ayhan, Cana, Hakan (Dk. 90 1 Musa), Anıl (Dk. 86 İnsua), Serdar (Dk. 80 Aydın), Kewell

Gol: Dk. 81 Anıl (Galatasaray)

Kırmız Kartlar: Dk. 90 3 Cana (Galatasaray) Dk. 90 3 Kere (Konyaspor)

Sarı kart: Dk. 34 Tazemeta, Dk. 90 2 Veli (Konyaspor) Dk. 59 Çağlar, Dk. 90 3 Aykut (Galatasaray)