2 Şubat 2011 Çarşamba

Bir Tarafta Zafer; Diğer Tarafta Hüsran

Dün Galatasaray erkek ve kadın basketbol takımları Avrupa' da çok önemli maçlara çıktı. Erkek takımımız için tamam ya da devam maçı; kadın takımımız içinse, ezeli rakibiyle çeyrek finale kalma yolunda ilk adımdı. Mahmuti' nin aslanları, 3 periyot geride götürdüğü maçı, sakatlığına rağmen 3. periyodun ortasında oyuna giren Tutku' nun önderliğinde, son periyot 11 sayı geriden gelip kazanmayı başardı. Kadın takımımız ise, ne yazık ki savunmada kötü bir performans sergileyip; doğru hücumları da edemeyince farklı mağlup olmaktan kurtulamadı.

Tutku' dan Önce; Tutku' dan Sonra

Erkek takımı ile başlayalım. Grupta ilk iki maçı kaybettikten sonra; moralimiz biraz bozulsa da hala iplerin elimizde olduğunun farkındaydık. O yüzden bu maç bizim için çok kritikti. İşler istediğimiz gibi gitmedi başlarda. Ama sonra, sakatlığını hiçe sayıp oyuna giren Tutku' nun önderliğinde müthiş bir geri dönüşe imza attık. Son periyoda kadar bir türlü istediğimiz oyunu sahaya yansıtamayab Shumpert' ın da son dakikalarda devreye girmesi; Shipp' in hücum ribaundları, son saniyede maçı getiren basketi, Evren' in hücumda da istediğimiz seviyelere çıkması maçın gelmesinde en önemli faktörlerdi. Haluk' un son saniyede Shipp' e yaptığı akıl dolu asisti de unutmamamız gerekir.

Bu maçta geri dönüş bizim karakterimizi bir kez daha gösterdi. Ne diyordu Mahmuti:''Maç kaybedebiliriz ama karakterimizi asla.'' Son periyot, bu kadar büyük bir stress altında, 11 sayıdan geri dönmek her baba yiğidin harcı değil. Teşekkürler Mahmuti; her koşulda destekleyeceğimiz bir takım yarattın!


Olmadı; Aşı Tutmadı

Caferağa' da sonuç ise hüsrandı ne yazık ki. Favori onlardı, bunun bilincindeydik ama taraftarlık böyle bir şey olsa gerek ki; kazanacağız bu maçı diyordum. İlk periyot berbat başladık ve rakip farkı açtı. Daha sonra iyi bir geri dönüşe imza atıp, Seimone sayesinde tekrar oyuna ortak olduk. Ancak rakibin 3. periyotta yaptığı atağa cevap veremeyince maç Fenerbahçe' nin oldu. Aslında eleştirilecek çok nokta var. Fowles' a çoğu zaman üçlü sıkıştırma geldi, bu 2 oyuncumuzun boş kalması demek ancak bunu bir türlü kullanmayı başaramadık. Özellikle ikinci yarıda topu Fowles' a indireceğiz diye saçmalamanın sınırlarını zorladık. Ben demiştim edasıyla yazmayı sevmiyorum ancak, sezon öncesi bloga yazdığımız her konunun ana maddesi guard alınması idi ancak hocamız, iki sezonu sakatlığı sebebiyle kaçıran Işıl Alben' i birinci guard yapmayı uygun gördü. Yani demek istediğim; bugün Işıl' ın çok eleştirildiğini görüyorum ama Işıl' dan çok Ceyhun Hoca' nın suçudur bu bana göre. Neyse ikinci maç öncesi çok konuşmayalım; takıma başarılar dileyip biz görevimizi yapalım. Umarım sahadakiler de görevinin bilincinde olur ve taraftarı üzmezler.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

 

Tüm Telif Hakları Sportif Cümleler 'e Aittir © 2009 -- Blogger Tarafından Desteklenmektedir