Kongre Rüzgarları ve Olası Kurtarıcı Adayı

"Ben görev adamıyım. İhtiyaç olduğu zaman beni Galatasaray'ın sağında, solunda, elbette bir yerinde göreceksiniz. Ancak henüz zamanı değil..."

Bu sözler Ünal Aysal'a ait, yani birçok kişinin kurtarıcı gözüyle baktığı adama. Son 5-6 senedir de ismi Galatasaray başkanlığı adına çok konuşuluyor ve kafalarda da sanki bir Abramoviç imajı çizilmiş gibi. Çünkü AIG hisselerini geri alma sürecinde gösterdiği katkı çok büyük olmuştu ve o zamandan sonra da her kongre dönemi ismi geçer ve büyük projelerle de göreve geleceği söylenir. Henüz ise böyle bir hamlesi olmadı, başkanlık için bir çalışmasını görmedik ya da muhalif grup içerisinde de kendisini göremiyoruz. Hiçbir şekilde mevcut başkanın arkasından kulis çalışmaları da yapmıyor ama Adnan Polat'ın koltuğunun sarsıldığı şu zamanlarda da ismi yeniden geçmeye başladı. Muhaliflerin Ali Dürüst gibi isimleri ön plana çıkarmasına karşın, mutlak birliktelik Ünal Aysal etrafında kurulabilir. Şu an gösterdiği profil de bunu gösteriyor, geçmişin Adnan Polat'ı misali bir etkisi var.

Zaten kafamı karıştıran durum da bu. Adnan Polat da uzun yıllar boyunca kurtarıcı gözüyle beklenen bir isim oldu. Her yönetimin listesine aday göstermek için çaba gösterdiği bir isim oldu ve Özhan Canaydın da son başkanlığını Adnan Polat hamlesi sayesinde kazanmıştır. O dönemler Adnan Polat, herkesin gözünde bir kurtarıcıydı, çoğu kişinin de başkan olmasını istediği isimdi. Nitekim öyle de oldu, zaman içerisinde başkanlığı kazandı ve bir süredir de başkanlık yapıyor. Ama o kurtarıcı gözüyle bakılan, yere göğe sığdırılamayan profilin şimdilerde anket yapılsa en sevilmeyen Galatasaray figürü olarak bile seçilme ihtimali çok yüksek.

Bu durum da kafamı karıştıran durum zaten, bizlerin kurtarıcı gözüyle baktığımız insanlar bir süre sonra bu profilden uzaklaşabiliyorlar. Acaba olası bir Ünal Aysal başkanlığında da bu yaşanır mı, nasıl bir tablo yaratılır merak ediyorum. Tek bildiğim ise Mart ayında birçok şeyin değişme ihtimalinin çok ama çok yüksek olduğudur. Bakalım o zaman Ünal Aysal taşın altına elini sokacak mı?