11 Mart 2011 Cuma

Başladığı Yerde Bitsin

Son zamanlarda teknik direktör istikrarını göremesekte bir zamanlar hanedan teknik adamlara şahit oluyorduk. Mesela Derwall. Onun için şunu söylemek mümkün, Galatasaray adına bir devrim varsa ilk kıvılcımları atan isim olmuştur. Ya da Fatih Terim. Her zaman ilklerin teknik adamı olmuştur ve Galatasaray'ın da birçok ilkinde imzası vardır. Son olarak Lucescu'yu bile bu hanedan teknik adamlar arasında sayabiliriz. Kendisi harika bir aşçıydı, iki sezon çalışmasına rağmen iki farklı Galatasaray'ı yönetti ve ikisinde de başarılı oldu. Ama biz onun hanedanlığını ancak bugünlerde anlayabiliyoruz.

Galatasaray adına bir diğer tabu da Avrupa geleneğidir. Son zamanlarda bu gelenekten de uzaklaştık, Karpaty'ler geliyor bizi eliyor falan ama zamanında atılan temeller hala Galatasaray adını Dünya'da ayakta tutuyor diyebilirim. Bu temeli atan isim Derwall, zirveyi yaşatan da Fatih Terim. Ama hepimiz Mustafa Denizli gerçeğini unutuyor gibiyiz, gerek Derwall'le gerekse ondan sonraki süreçte Galatasaray adını sürekli yukarıda tutmuştur ve Avrupa geleneği dediğimiz olayın ilk imzasını atan teknik adamdır. Hem de iki kere.

Galatasaray'ın Şampiyon Kulüpler Kupası'nda yarı finali yaşadığı günleri hatırlayın. Türkiye için çok farklı bir olaydı o, yaşananlar rüya gibiydi ama Mustafa Denizli'ydi bunu gerçeğe dönüştüren. Çünkü inanıyordu, Xamax karşısında karamsar bir tablo oluştuğunda ''kendi sahamızda beş atarız'' diyebilecek bir özgüvene sahipti. Bu özgüvende takıma yansıyınca çok büyük bir başarı yaşanmış oldu.

Bir de bunun ikinci ayağı var. O da Kupa Galipleri Kupası'nda yaşanan çeyrek final. Werder Bremen'e karşı oynadığımız maç asla unutulmaz, o gün sadece Ali Sami Yen'e kar yağmıştı ve o kar yağmasa belki de Rotario o golü atacak ve Uefa Kupası'ndan önce bir Kupa Galipleri Kupası sahibi olacaktık. Nitekim Werder Bremen kazandı o sezon kupayı.

Galatasaray adına birçok ilke imza atmıştır ama kendi adına da Galatasaray onun için birçok ilki ve sonu yaratmıştır. Futbolculuğu Galatasaray'da bıraktı, teknik direktörlüğe Galatasaray'da başladı. Bana göre kariyerinin en güzel yıllarını bu takımda geçirdi. Şimdi ise 2 sezon daha teknik direktörlük yapıp bu işi tamamen bitireceğini söylüyor. Acaba döner mi dersiniz, başladığı yerde mi bitsin ister? Olabilir, herşey ihtimal dahilinde. Her ne kadar gönlünde yatan takımın yani Beşiktaş'ın da teknik direktörlüğünü de yapmış olsa da onun Galatasaray'a duyduğu vefa çok başkadır. Gönül ister tabii başladığı yerde bitirsin, yeniden bu bütünlük sağlanabilsin.

Üç büyüklerin hepsinde çalışabilmek zaten zor bir olay. Özellikle de teknik adamlık konusunda. En zoru ise bu üç büyük takıma da kendini sevdirebilmek. İsmin söylendiğinde insanların yüzünün tebessüm edebilmesi. Mustafa Denizli bunu da başarmış bir teknik adam. Galatasaray, Fenerbahçe ve Beşiktaş'ta çalışmış, bu üç takımı da şampiyonluğa ulaştırmış ve Milli Takım'la da bunun cilasını sağlamış. Bir teknik adamın kariyerinin başında hayal edebileceği bütün noktalara ulaşmış aslında.

Tabii bir de Alemannia Aachen dönemi var, asla unutulmaması gereken bir dönem. Çünkü bu da bir ilk, özellikle de o dönemde bunu başarabilmek çok büyük bir olay. Şimdilerde bile futbolcu ihraç etmekte zorlanıyoruz ama 89 yılında bir teknik adamı ihraç etmeyi başarmıştık. Kimine göre Aachen dönemi başarılı, kimine göre başarısız ama o ırkçı tablonun içerisinde yapabileceği en iyi şeyleri yaptı ve bu alanda da bir ilk yaşatmış oldu.

Kimi buna karşı çıkar ama Mustafa Denizli, Galatasaray adına çok özel bir insandır. Kimse de kusura bakmasın, bu adam kariyerinin en güzel yıllarını Galatasaray çatısı altında geçirdi. Müthiş futbol filozofu ve devrimcisi Derwall'in yanında çıktığı bu yolda çok güzel işler başardı, birçok ilki başardı ve kendi adına tabularını da dikmiş oldu. Ben de kariyerini sonlandırmaya yaklaştığı şu zamanlarda, son iki yılım dediği günlerde o iki yıl neden başladığı yerde bitmesin diyorum. Olay Hagi gitsin, o kalsın falan değil. Tamamen Mustafa Denizli sevgisi...

Not: GSCimbom Fanzin 42. sayı için yazdığım yazıydı...

3 yorum:

  1. GS emeklilik yeri mi?

    YanıtlaSil
  2. Eklemeyi unuttum. Ligtv'nin Mustafa Denizli'yi GS nin basina getirmek icin kurdugu tezgaha niye geliyorsunuz? Sansal ve Bahadir Fatih Terim diye tutturuyorlar ama asil amac Mustafa Denizli.

    Hagi'yle devam. Gerekirse bir on yil daha.

    YanıtlaSil
  3. Tezgah falan değil bu. Şu an yaşanan bir cendere ve bu yönetim de devam ettiği sürece bu takımın başında kimse kalamaz. Skibbe, Rijkaard gibi isimler gidiyor, Hagi'yi de sene sonunda çok kolay harcayacaklar eminim. Ya da Tugay başa gelse, Tolunay Kafkas veya Abdullah Avcı gelse.

    Benim görüşüm bu takımı {şu yönetimle} Fatih Terim veya Mustafa Denizli kendine getirir. Yönetim gitmezse reçete bu gibi.

    YanıtlaSil

 

Tüm Telif Hakları Sportif Cümleler 'e Aittir © 2009 -- Blogger Tarafından Desteklenmektedir