
Bülent Ünder'in mesajı şu mu acaba, aynı durum Tayfur Havutçu'da da var aslında. Geçici gibi görünen bu görev süremde takımı bulunabildiği en üst noktaya taşımak. Bunun için de kimleri en iyi görüyorsam onları oynatırım. Oysa 12. olmakla 9. olmak arasında fark yok, aksine 1-2 tane genç ismi kadroya kazandırsan biz seni 10 yıl sonrada hatırlayacağız. Şu isimleri de Bülent Ünder takıma kazandırdı diyeceğiz.

İki hedefi olmayan bir takımın maçı da seyir zevki açısından güzel izlenimler bırakıyor. Her iki takım da mutlak kazanmak istiyordu ve bunun için de çabaladılar. Kayserispor'un yaşadığı sık sakatlıkların ve devre arasında da takım kimyasını kökten değiştiren transferlerin ardından çok farklı bir kimyaya büründüğünü görüyoruz. Gol yemeyen takım son 6-7 haftada 20 gol yemiş. Ambarat ve Ziani'nin getirdiği hücum repertuarını izlemek güzel ama asıl ihtiyaca yönelik hamle gelmeyince takım kimyası bir anda değişti ve düşüş başladı. Aynı sorunu geçtiğimiz sezonda da yaşadılar aslında. Galatasaray karşısında da son haftalarda olduğu gibi mahkum oynadılar, bir anda gelen rüzgara karşı koyamadılar ve 2. dakikada yenik duruma düştüler. Kadroya bakınca da eldeki tek hücum silahı kontra ataklar, Galatasaray savunmasının açıklar vermesi. Bu imkanı bulmak zordu aslında, skor daha da farklı olabilirdi ama 20. dakikada skor 1-1'e gelince bir anda Galatasaray'ın özgüven bulanımından yararlanarak o kontra silahlarını çalıştırmayı başardılar.

GALATASARAY: 1 - KAYSERİSPOR: 1
Stat: Ali Sami Yen Kompleksi Türk Telekom Arena
Hakemler: Cüneyt Çakır, Bahattin Duran, Tarın Ongun
Galatasaray: Zapata, Sabri, Gökhan Zan, Servet, Insua (Dk. 88 Çağlar), Aydın (Dk. 46 Baros), Ayhan, Mustafa (Dk. 75 Neill), Culio, Arda, Stancu
Kayserispor: Gökhan, Savaş, Önder, Hamza, Hasan Ali, Ziani, Abdullah (Dk. 88 Furkan), Selim, Santana, Troisi (Dk. 84 Semih), Amrabat (Dk. 90 Ömer)
Goller: Dk. 2 Gökhan Zan (Galatasaray), Dk. 20 Abdullah (Kayserispor)
Sarı kartlar: Dk. 31 Troisi, Dk. 54 Önder, Dk. 66 Savaş, Dk. 80 Gökhan, Dk. 90 4 Furkan (Kayserispor), Dk. 58 Sabri, Dk. 73 Arda (Galatasaray)
ilk defa seyrantepeye bu maçı izleme bahanesiyle gittim. gördümki tvden maç izlemekle stattan maç izlemek arasında dağlar kadar fark var, açıkçası bu kadarını beklemiyodum. takımın gerçek durumunu statan net bi şekilde görebiliyosunuz, tvden bunu görmek imkansız. imkanım olursa bundan sonra kombine alırım. neyse maç analizim şu şekil eğer okursanız:
YanıtlaSil1. bu takım kesinlikle ne taktik nede fiziki antreman yapıyor. takımın fiziki durumu içler acısı. gerçekten futbolcuların koşmaya mecali yok. baros ve stancu hariç, değil koşan yürüyen adam bulmak zor takımda abartmak gibi olmasın. geçen arda tv'de ''bu takım için neyimiz var veriyoruz, tüm enerjimizi takım için harcıyoruz'' gibisinden laflar etti. maçta ardayı özellikle takip ettim. şunu söyleyebilirimki antremanda bile daha tempolu oynuyodur. yürüyecek hali yok. bi sprint attıktan sonra 5 dakika ortalıktan kaybolmalar, yalandan koşular. bu durumunu gördükten sonra ardanın lafları için diyebileceğim tek şey, alayı yalan.
2. bu takım kesinlikle taktiksel idman yapmıyor. hoca takıma sanki, ''beyler bugün 433 oynuyoz, bunlar bunlar oyunuyor, şimdi çıkın kafanıza göre oynayın'' demiş gibi. halı saha maçında bile daha çok taktik vardır diyim ne diyim. neyse topçuların kimin nerde olduğu belli değil. hem hücum hemde savunma organizasyonu yok. atıyorum culionun sol kanattan bi atağı vardı. adam dip çizgiye geldi, kafayı kaldırdı,içerde kimse yok, hatta ceza sahasına yaklaşan adam bile yok. atıyorum, hafta içi idmanlarda bakın soldan cullio böyle yardıracak, o yardırıken arda sen şuraya koşacak, sabri şuraya koşçak, stancu burda durcak tarzı şeyler söylenir, denenir falan, bunlara benzer hiçbişeyin yapılmadığı belli. bide şu var, basket milli takımında son zamanlarda durağan oyun sıkıntısı vardı, gerçi 1-2 senedir milli takımı izleyemiyorum hala aynı sorun varmı bilmem ama top birinin eline geçince diğer dört eleman öle dururlar, pas gelirse hareketlenirler, gelmezse öle hücum bitene kadar topu elinde olana bakarlardı. aynı olay şu an galatasarayda da mevcut, topu ayağında olanın dışındakiler, put gibi yerlerindeler, ne bir koşu, ne bir yardıma gelme, ne bir hareketlilik, hiç bişey yok, bu da tabi taktik ve idman meselesi he bide fizik kondisyon meselesi.
3. ayrıca bu futbolcuların oyun bilgileride çok zayıf, açıkçası yanında adama pas atmaktan bile acizler, sadece mustafa sarplık bir durum değil bu, takımın alayında bu durum var. yine örnek vereyim, kayseri atağı bitmiş top bir gslinin ayağında kafasını kaldırıp bi bakınsa sağ taraftaki arkadaşının yardırdığını görecek topu ona verecek, tek pas, olmadı iki pas sonra pozisyon olcak ama bu gsli napıyor yarım saat ayağındaki topa bakıyor kafasını kaldırmadan hemen yanındaki adama pası atıyor ki yanındaki adamın üzerinde rakip oyuncu var, e doğal olarak pozisyon hiç oluyor. bunun gibi basit futbol doğrularını yapmaktan acip bir takımımız var maalesef. üfff
4. tüm bu şeyler olurken hoca napıyor, tüm bu saydıklarımla muhatap oyuncuları inatla her hafta oynatıyor ve ölü sezonda 1-2 genç çıkarma şansı varken, alayını hiç edip gassarayın geleceğine...
sonuç olarak bu takımın komple abartısız komple değişmesi lazım. değişmezse durum vahim.
Üstteki yoruma kelimesi kelimesine katılıyorum. Özellikle bu takımın oyun bilgilerinin çok zayıf olduğuna.
YanıtlaSil