4 Nisan 2011 Pazartesi

Her Maç Sonu Daha da Kötüsü Olmaz Derken / Antalyaspor 3-0 Galatasaray

Klasikler izliyoruz. Ufuk Ceylan'ın klasik hataları, Serkan Kurtuluş ve Hakan Balta'nın varlığında beksiz bir savunma anlayışı, hücumda verimsizlik falan filan derken her maç sonrası aynı şeyleri konuşuyoruz ve her maç sonrasında bundan daha kötüsü olmaz derken inadına daha da kötüsü oluyor. Tarihin en kötü sezonu, geçtiğimiz sezon 3. olmaya başarısızlık derken bugün 13. sırayı bile görmüş durumdayız. Rijkaard'ı gönderen zihniyetin senaryosunu yazdığı filmi izliyoruz ve hala bu filmi yazanların tepede oturması canımızı acıtan yegane unsur. Hagi'ydi, Bülent Ünder'di, Tugay Kerimoğlu'ydu falan birşeyler değiştiremez, şu şartlar altında Mourinho da gelse aynı olacak. Kadro her geçen gün zayıflıyor ama bu takım kağıt üzerinde iyi görünüyorken bile kötüydü aslında. Farklı bir evrim içerisindeyiz ve komple birşeyleri sıfırlamanın vakti çoktan geldi, geçti ve gitti. Şunu da eklemek lazım, sürekli kendimizi yeniden Avrupa'ya kanıtlamamız lazım diyorduk. Çünkü çok uzun yıllardır o arena da istediklerimizi alamıyoruz, sanırım kendimizi Türkiye'ye de kanıtlama zamanı gelmiş bulunmakta. Galatasaray büyüklüğünden hiçbirşey kaybetmez ama kaçan prestijin hattı hesabı yok.

Bülent Ünder geldiğinde bazı değişimler umut ettim, en azından 2-3 tane genç futbolcusu kazanmak en büyük kazançtır diyordum. Çünkü hedefi kaybetmişiz, oradan oraya sürükleniyoruz. Küme de düşmeyiz ama Trabzonspor'un da bizden alacağı 3 puan nelere yol açar bilemem. Bir anda hedefli bir takım halini de alabiliriz. Maça da bakınca sistem değişikliği dışında bir değişim yoktu. Futbolcuların kafa yapısı aynı, bu takıma uzay sistemi getirsen ne fayda hali. Ufuk'un kaleye geçmesi, Stancu'nun sağ tarafa alınması, Kewell'ın ortaya geçmesi derken klasik 4-2-3-1'i izledik ama üretkenlik anlamında olmasa da organizasyon anlamında sıkıntı vardı. Boyuna ofansif bir kadronun bu sıkıntıları yaşaması ilginç ama boyuna ofansif kadronun bu kadar fazla pozisyon vermesi hiç ilginç değil. Özellikle de bu kadar kötü savunması varken.

Antalyaspor da hızlı oyuncularını iyi kullandı. Tam Tita'nın maçı oldu, bir de bunun üstüne yine bir klasik halini alan Necati Ateş'in Galatasaray karşısındaki iyi oyunu eklenince önce golü bulan taraf, sonra da golün getirdiği avantajla farkı yakalayan taraf oldular. Bizim savunmaya karşı hızlı ve teknik isimleri bulunduran takımlar her zaman avantajlı. Malesef buna da bir çözüm yolu yok, çünkü zayıf bir savunma rotasyonu var. Her zaman dediğim gibi bekler hiç yok, yani bu da kanatların açık arazi niteliğinde kullanılmasını sağlıyor. Anlayacağınız, ligin gol kısırlığı çeken takımlarından olan Antalyaspor, Galatasaray karşısında 3-0'ı bulabiliyor, üstelik daha da farkı açmaları mümkünken. Orada da kadro yetersizliğinden kaybediyorlar.

MEDİCAL PARK ANTALYASPOR: 3 - GALATASARAY: 0

Stat:
Mardan Antalyaspor

Hakemler:
Özgür Yankaya, Serkan Akarca, Asım Yusuf Öz

Medical Park Antalyaspor:
Ömer, Erkan, Ali Turan, Deniz, Yenal, Kerem , Uğur (Dk. 75 Sedat), İbrahim Dağaşan, Tita, Necati, Mehmet Yılmaz (Dk. 65. Ali Zitouni)

Galatasaray:
Ufuk, Neill, Servet, Serkan, Hakan Balta, Yekta, Cana, Stancu (Dk. 77 Aydın), Kewell, Arda (Dk. 81 Mustafa), Pino (Dk. 46 Barış)

Goller:
Dk. 31 Erkan, Dk. 58 ve 70 Necati Ateş (Medical Park Antalyaspor)

Sarı kartlar:
Dk. 15 Ali Turan, Dk. 82 İbrahim Dağaşan, Dk. 88 Lucas Neill (Medical Park Antalyaspor), Dk. 30 Arda, Dk. 45 Serkan, Dk. 69 Ufuk (Galatasaray)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

 

Tüm Telif Hakları Sportif Cümleler 'e Aittir © 2009 -- Blogger Tarafından Desteklenmektedir