10 Nisan 2011 Pazar

Kazım Bütün Ezberleri Bozdu / Galatasaray 0-1 Trabzonspor

Kazım'ın yediği kırmızı karttan sonra Kazım'a haliyle yüklendim, başlığı da bu yüzden böyle attım. İlk etaptaki düşüncem takımı yalnız bıraktığı yönündeydi ama biraz sakinleşip tekrarı izlediğimde pozisyon içerisinde olan bir kırmızı kart. Benim olayım ise başka, Kazım'ın vurdumduymaz halleri. Bu adamı sevmeme nedenim bu zaten, biraz hırs, biraz mücadele görmek istiyor insan ya da ben böyle istiyorum. Git kafanı duvarlara vur, soyunma odasında yık herşeyi ama bu sakin hallerin bana göre profesyonellikle falan alakası yok. Vurdumduymaz bir yapı bu ve hırsı da gösteremediği sürece her zaman iyi olmayan bir futbolcu olarak anılacak. Fenerbahçe maçında Aykut Kocaman'a yaptığı hareket yanlıştı ama o içindeki patlamanın göstergesiydi. O maç dışında ise böyle bir durum oluşmadı, demek maç seçiyor bu adam. Bu da zaten en kötü olay, takım kötü ben kendimi neden zorlayayım modu. Bülent Ünder maç sonrasında Pino'yu ima etmeden direk ateşe atıyor, Kazım faktörü ise söylenmiyor bile. Temel sorun bu zaten.

Yekta'dan önce Yekta'dan Sonra

Galatasaray için henüz 1. dakikada işler değişti. Yekta'dan öncesine baktığımızda, temel olarak hücumu benimsemiş, doğru bir 11 vardı. Yekta da bu takımın en hırslı, en Galatasaray'da oynadığının farkında olan adamı. Henüz 1. dakikada pozisyona girdi zaten, sanki maç içerisinde olacakların fragmanını yayınladı ama o oyundan çıktığında herşey değişti. Yekta'nın yerine giren Mustafa Sarp zaten kadro içerisindeki acizliğin kanıtı, yok yani. Gençlere zaten güvenilmiyor, hani Bülent Ünder bu değişimi getirecekti diyoruz. Maç başında koyduğun felsefeyi henüz birinci dakikada değiştirmenin alemi ne, bütün hafta boşa çalıştın o zaman. Mustafa Sarp'ı her zaman yaptığım gibi yerden yere vurmak istemiyorum, yetenekleri ölçüsünde mücadele verdi. Benim olayım felsefe ile alakalı. Takımın beyni çıkıyor, kağıt üzerinde ağır işçi olan bir isim giriyor. Sonra da bu maçı mutlak kazanmak için sahaya çıktık diyoruz, kafadan hata var bir kere.

İyi Mücadele, Kısır Hücum

Kafadan söyleyeyim, kısır hücumların sebebi Yekta'nın çıkışıdır ve Baros'un olmayışıdır. Bu mücadelenin sebebi de rakibin Trabzonspor olması. Oynadığımız bütün büyük maçlara bakınca da mücadele anlamında süper işler yaptığımızı görüyoruz. Gerek kendi sahamızda, gerekse deplasmanlarda oyun olarak değil ama mücadele anlamında iyi işler yapıyoruz. Çünkü bunlar hedef maçları ama sezon da hedef maçlarından ibaret değil. Bu mücadeleyi her maç göstersek zaten belki şampiyonluk mücadelesinden yine çok uzaklarda olurduk ama en azından küme düşme geyikleri falan da yapılmazdı.

Maça dönersek, Kazım'ın forvet etkisi sadece fizik gücünden ibaret. Güçlü yapısı rakip savunma önünde bir engel, savunmaya rahat vermiyorsun falan ama santrafor da imha timi değil. Önden o savunmayı yıpratacak, arkadan gelen adamlar pozisyon üretecek. Bu işi en iyi yapabilecek olan Yekta yok bir kere. Orta sahayı yine üçlemişsin, orta sahadaki tek kaliteli ayak Culio kalmış. O da savunma mı yapayım hücuma mı çıkayım derdinde. Sabri desen sakatlıktan çıkmış, beklenen mücadelenin gerisinde, Arda desek bütün yük onda. Topu ayağına alan Arda'ya bakıyor, sonra da Arda kötü diyoruz. Milli Takım'ın orta sahasına bakalım sonra da Galatasaray'ın. Milli Takım'da alternatif sayısı bol, herkes kaliteli ayak ve Arda istediği zaman sahneye çıkan ve fark yaratan futbolcu. Galatasaray'da ise birşeyler yapması beklenen tek isim. Dolayısıyla da hücum gücü falan verimli olmuyor, sadece mücadelenle ayakta kalıyorsun. Bu tip maçlarda da rakibin kaliteli ayakları 80'den sonra da olsa geliyor golünü atıyor, üç puanın keyfini çıkarıyor.

Biraz da Trabzonspor

Trabzonspor'un şampiyonluğuna biraz daha inandım. Sezonun ilk yarısının aksine oluşan kötü hava, kaliteli futbol düzeyinin düşmesi, son dakikada gelen maçlar, Fenerbahçe'nin yükselişi ve Onur Recep Kıvrak'ın sakatlığı derken Trabzonspor yönünde inancım azalmıştı ama bu tip zorlu deplasmanlardan çıkardıkları 3 puan beni biraz daha inandırıyor. Bugün Trabzonspor iyi futbol anlamında ne yaptı. Pas oyunu oynamak istedi, orta sahadaki kaliteli ayaklarını kullanmaya çalıştı, Burak Yılmaz'ın rakip savunma üzerindeki etkisinden faydalanmak istedi ama hiçbirini yapamadı. İlk yarıda zaten sahada yoktular, ikinci yarıda ise ivme yakalamalarına rağmen, biz 10 kişi kalana kadar alışılmış etkilerinden uzaklardı. Ama büyük takım olmak, kaliteli takım olmak böyle birşey. Çıkıyorsan 80'de atıyorsun. Bazen seni Alanzinho taşıyor, bazen ise geçen hafta kafası yarılan Burak Yılmaz. Şampiyonluğun anahtarı da burada zaten, kötü oynadığın maçları da kazanmak zorundasın, özellikle de böylesine büyük maçları.

Her hafta daha kötüsü olacak mı diyoruz ve cevabımız olmaz oluyor. Oysa her geçen gün aşağı düşüyoruz, her gelen teknik adam silinmemesi gereken bir futbolcuyu siliyor. Karmaşık bir kaos ve ihtimaller denizi içerisindeyiz.

GALATASARAY: 0 - TRABZONSPOR: 1

Stat:
Ali Sami Yen Spor Kompleksi Türk Telekom Arena

Hakemler:
Bünyamin Gezer, Orkun Aktaş, Mehmet Cem Hanoğlu

Galatasaray:
Zapata, Sabri (Dk. 67 Pino), Gökhan Zan, Servet, Insua, Neill, Yekta (Dk. 5 Mustafa Sarp), Ayhan, Culio, Arda, Kazım

Trabzonspor:
Tolga, Serkan, Giray, Glowacki, Piotr Brozek, Selçuk, Colman, Alanzinho (Dk. 61 Yattara ), Jaja (Dk. 85 Ceyhun), Burak (Dk. 87 Pawel Brozek), Umut

Gol:
Dk. 81 Burak (Trabzonspor)

Kırmızı Kart:
Dk. 74 Kazım (Galatasaray)

Sarı Kartlar:
Dk. 23 Jaja, Dk. 53. Alanzinho, Dk. 82 Burak, Dk. 90 1 Colman (Trabzonspor), Dk. 24 Ayhan, Dk. 58 Neill, Dk. 63 Gökhan Zan, Dk. 90 Pino (Galatasaray)

2 yorum:

  1. Trabzonspor'un şampiyonluğuna biraz daha inandım. ?

    Bu oyundan sonra Trabzonspor galibiyetine inanmak. Önemli olan kaznmak falan ama maç boyunca kaç tane iyi atağı var, kaç tane pozisyon verdiler. Bunlar önemli şeyler. Bursaspor, Eskişehirspor maçlarından 6 puan çıkarsa ben de inanırım. Ama şu an imkansız.

    YanıtlaSil
  2. Fenerbahçe de uzay futbolu oynamadı Eskişehirspor ve Bursaspor karşısında. Hatta Konyaspor, Galatasaray maçlarında da. Şu an futbol olarak fark yok iki takım arasında, Trabzonspor'un da puan avantajı var.

    YanıtlaSil

 

Tüm Telif Hakları Sportif Cümleler 'e Aittir © 2009 -- Blogger Tarafından Desteklenmektedir