Belli ki bu yaz döneminin en çok konuşulacak olan futbolcuların başında Nuri Şahin gelecek. Bunun da en önemli sebebi, Nuri'nin hala Dortmund'la olan sözleşmesini yenilememesi. Bundan 1-2 sezon önce ''acaba Nuri Şahin Türkiye'ye gelir mi'' sorularının en önemli dayanağı, futbolcunun sözleşmesinde olan 6 milyon avro'luk serbest kalma maddesiydi. Bu madde o zamanlar sadece Türk takımları açısından cazip gibiydi ama Dortmund'un yükselişi ve bu yükselişte Nuri Şahin'in yarattığı büyük faktör derken 6 milyon avro'luk o madde çok komik duruyor. Nuri Şahin gibi bir ismi 6 milyon avro'ya transfer ettiğinizi düşünün. Nereden bakarsanız 25-30 milyon avro'ya gelme ihtimali olan bir ismi 6 milyon avro'ya bağlamak büyük iş olur.Bu madde de haliye saatli bomba etkisi yaratıyor ve Dormund'un da bu durumu düzenlemesi lazım. Ama Nuri Şahin'in de piyasası yükseldikçe ve Real Madrid, Inter gibi takımların radarına girdiği düşünülünce önemli bir yıllık ücreti gözden çıkarmak lazım. Real Madrid'in yıllık 4 milyon avro gibi bir rakam önerdiği söyleniyor ve Dortmund'un da bunu göze alması lazım. En azından bir sezon. Gelecek sezon için de Nuri Şahin'i takımda tutmayı başarırlarsa Şampiyonlar Ligi falan derken futbolcunun piyasası mutlaka daha da yükselecektir ve kazanç elbette çok büyük olacak. Ayrıca Nuri'nin de en azından bir sezon Şampiyonlar Ligi'ne haykırışını Dortmund'da yapmasını istiyorum. Mesut Özil'in Uefa Finali misali, Nuri'nin de Dortmund formasıyla Avrupa'ya isyanını görmek güzel olur.
Şunu da belirtelim. Mesut Özil'in Mourinho'nun elinde geldiği kıvam ortada. Çok iyi bir futbolcu olmaktan Dünya starı olma adımını Mourinho ile beraber attı. Nuri Şahin'in de bu yüzden gidecekse eğer Mourinho'nun takımına gitmesini isterim. Benim için Nuri Şahin > Khedira durumu var. İnanın, Nuri Şahin eğer Almanya'yı tercih etmiş olsa bugün Khedira yerine çoktan Nuri Şahin'i izlemeye başlamıştık bile.Metzeldir'in olayı da ilginç. Bir sezon içerisinde Schalke moduna girmiş bile. Eski takımına sallamayı ihmal etmiyor. Aslında bir nokta da haklı demeyi isterim ama haksız. Şu soru hep kafama takılır. Şampiyonlar Ligi'nde mi başarı yoksa kendi liginde mi başarı. Türkiye Ligi için söylüyorum, eskiden Avrupa'da başarı getirmekti mesele. Nasıl olsa üç büyükler ligde ilk dört arasında yer almayı başarıyorlar. Ama trend değişti, mücadele kızıştıkça Avrupa başarısı akıllara bile gelmiyor, gelen başkanlar hedefimiz üç sene üst üste şampiyon olmak falan diyor. Metzelder olayı da buna benzer. Biz Şampiyonlar Ligi'nde büyük iş başardır ama Dortmund'un Avrupa karnesi ortada modunda. Bu konu da haklı aslında ama Dortmund'u seneye bi görelim Şampiyonlar Ligi'nde ve sonra konuşalım. Şu aşamada ligde şampiyon olmak Dortmund için çok önemliydi ve bunu başardılar. Ama Schalke nerelerde, üstelik bu kadar fazla yatırıma rağmen. Magath'ın da gönderilmesine dayanarak, Şampiyonlar Ligi'nde yarı final gelmesine rağmen Schalke 04 başarısız olmuştur ve Metzelder de haksızdır...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder