30 Nisan 2011 Cumartesi

O Maç Hasan Kabze'nin Galatasaray Tarihine Attığı İmzaydı

Şampiyonluk yolunda kırılma anları vardır. Beklenmeyen bir isim sahneye çıkar ve herkesi şaşırtır. Bir bakıma güvendiğin dağlara kar yağmasından öte güneş açar. Fazla geçmişe gitmeden akıllara Güiza'yı getirelim. Niang olsa belki oyuna giren o olmayacaktı ama kader böyle birşey. Tanrı, Güiza'nın orada olmasını istemiş misali o şans Güiza'ya geldi ve oyuna girdiğinin hemen sonrası golü atarak şampiyonluk yolunda takımına önemli bir adım attırdı. Eğer Fenerbahçe şampiyon olursa Güiza'nın bu hikayesini yıllarca konuşacağız.

Bazı isimler de bir maçta yaptığıyla gelecek sezonunu garanti altına alırlar. Pancu'nun kaleye geçme olayı böyleydi, bir sonraki sezonda kendisine 1 numara verilmişti. Güiza'nın ise böyle bir geleceğinin olacağını düşünmüyorum, takımdan ayrılacak ama geçmişini temizleyerek, bu gol sayesinde alkışlarla uğurlanarak.

Geleceğini garanti altına alanlardan biri de Aydın Yılmaz'dı. O zamanların Genç Aydın'ı, Konyaspor deplasmanının son dakikasında sahneye çıkarak muhteşem bir gol atmış ve takımının şampiyonluk yolunda önemli bir virajı almasını sağlamıştı. Maçtan sonra hatırlıyorum, Kadir Çetincalı, belki Ribery kaybedildi ama yenisi bulundu demişti. Aydın Yılmaz'ın geleceği ne oldu peki, koca bir hiç. Ama o gol onun bu sezon da bile hala takımda kalabilmesini sağlıyor, her Aydın Yılmaz dediğimizde bizleri geçmişe götürmeyi başarıyor.

2005/2006 sezonunun en büyük hikayesi Aydın Yılmaz değildi ama. Ümit Karan, Necati Ateş ve Hakan Şükür üçgeni arasında pek yüzüne bakmadığımız Hasan Kabze, sezonun sondan birinci haftasında piyasaya çıktı ve Beşiktaş maçında attığı 2 golle şampiyonluğu getirdi. Ben o ana kadar şampiyon olacağımıza pek inanmıyordum aslında, o zamanlarki düşüncem son haftalarda şampiyonluk yarışı seyrinin değişmeyeceği yönündeydi. Ama Hasan Kabze bütün ezberleri bozdu, o goller belki kendi geleceğini kurtaramadı ama Galatasaray'ın belki de en anlamlı ve en güzel şampiyonluğunu bizlere getirdi.

Beşiktaş derbisi deyince de aklıma bu geliyor, gelmeye de devam edecek. Fenerbahçe maçında hissettiklerim Beşiktaş karşısında oluşmuyor. Beşiktaş benim için önce önemli bir dost, sonra küçüklüğümün takımı, devamında ise harika bir futbol şöleninin iki yüzünden biri. Son derbilere bakınca da futbol anlamında keyif aldığımız, bol pozisyonlu, çirkinlikten, kavgalardan uzak ve kaliteli maçlar izliyoruz. Maç sonunda konuştuklarımız hakemlerden, olaylardan öte futbolun güzelliği, her iki takımın bizlere derbi tanımını bir kere daha hatırlatması. Her iki takımın da lig için iddiasının olmadığı şu günde yine son derece kaliteli bir maç bekliyorum.

Ama şunu da söylemeden geçemem, yukarıda da dediğim gibi. Beşiktaş maçları deyince aklıma Hasan Kabze gelmeye devam edecek. O maç Kabze'nin Galatasaray tarihine attığı imzaydı.

3 yorum:

  1. Cordoba'nın hediye ettiği maçtı dimi bu...

    YanıtlaSil
  2. bu maç dan sonra Cordoba neden ülkesine yollanmıştı .

    YanıtlaSil
  3. Cordoba ülkesine yollanmıştı evet, onun ülkesi Antalya bildiğiniz gibi, bir sene de orada oynadı. @maçanın papazı

    Cordoba'nın bütün maç bekleyip 90+99'da hediye edeyim dediği maç evet, H.Kabze de zaten o mesafeden her şutu kaleyi buluyor @tribünselsevda

    Art niyet ve futbol ne diyeyim :)

    YanıtlaSil

 

Tüm Telif Hakları Sportif Cümleler 'e Aittir © 2009 -- Blogger Tarafından Desteklenmektedir