Defansif Kurgu Üzerine Zenke Sosu = Sonuç Olarak Süper Lig

Samsunspor'un ait olduğu yer Süper Lig. Gerek futbol takımının tarihiyle, gerekse de şehir olarak bunu fazlasıyla hakediyorlar. Ama Samsunspor'un belli başlı dönüm noktaları oldu. Şunu söylemek lazım, geçtiğimiz sezon Bursaspor'un şampiyonluğunu hepimiz övdük ama 20 Ocak 1989'daki o kaza olmasaydı durumlar daha başka olabilirdi. Samsunspor o zamanlar Bursaspor'un şimdilerde yaptıklarını yapabilirdi ama kader böyleymiş diyoruz. Böyle bir kazanın ardından da toparlanmak oldukça güçtür ama bu da başarıldı. Yine de o ivme kaçırılınca, zirve istikrarı da ortadan kayboldu ve buna da kötü yönetimleri, maddi imkansızlıkları eklediğimizde de koskoca Samsun'un futbol anlamında düşüşüne şahit olduk.

Bu bir süredir de böyleydi, hatta daha da büyük boyutlara ulaşarak. Süper Lig'den de düşüşün ardından her yıl daha da geriye giden bir Samsunspor izledik. Geçtiğimiz sezon küme düşmekten kıl payı kurtulan bir camianın da önünü ne kadar sağlıklı görebileceği tartışma konusuydu. Ama herşey iyi yönetimde ve yüksek imkanlardan geçiyor. Samsunspor, çok uzun bir aradan sonra çok iyi bir yönetime kavuştu. Bu yönetimin de sağladığı iyi imkanlarla beraber iyi işler yapıldı. Bir de bunun üzerine geçtiğimiz sezondan gelen istikrar sosunu eklediğimizde de ortaya çok iyi bir yemek çıkıyor. Haliyle de geçtiğimiz sezon küme düşmekten son anda kurtulan takım, bir sonraki sezon Süper Lig'e çıkabiliyor. Samsun şehrinin de faktörünü ekleyelim tabii, iyi imkanlar için de iyi bir ortam gerekli. Bunu unutmamalı.

Hüseyin Kalpar'la başlayalım. Çünkü ne olursa olsun bu başarıdaki mimar o. Bank Asya Ligi'nde takım kurmak zordur, üstelik iyi bir takım kurmak. Oturmuş bir felsefe var ve her sene takımlar neredeyse tamamen yenilenirler. Yani her yıl bir yapılanma içerisine girerler. Bunu da sağlıklı bir şekilde gerçekleştirmek önemliydi. Geçtiğimiz sezon kötü bir kadro vardı ve bu kadrodan kalan 4-5 futbolcunun üzerine doğru transferlerle Samsunspor iyi bir takım kurdu.

Yine de işler istenildiği gibi başlamadı. Takımın yeni olması, sistem karmaşası derken çok fazla zaman kaybedildiğini düşünüyorum. Bank Asya Ligi'nin bir diğer özelliği de ne olacağını önceden kestirememek. Herkes herkesi yenebiliyor, inanılmaz puanlar kaybediliyor. Bu yüzden de biraz olsun istikrar sağlayabilen takımların avantajı büyük. Geçtiğimiz sezon Karabükspor gerçeğini hatırlayın. Yakaladıkları istikrarla beraber çok öncesinden Süper Lig'i garantilediler. Ama bu sezon böyle bir istikrarı hiçbir takım yaşayamadı, en azından uzun vadeli.

Hüseyin Kalpar'ın en büyük icraatı, takıma kazandırdığı defansif kurgu oldu. Kemal Tokak, Ersin Veli, Adem Alkaşi ve Orhan Taşdelen çok iyi bir dörtlüydü. Kaleci faktörünü de unutmadan tabii, bana bu sezonun en değerli ismi kim diye sorsalar Ahmet Şahin derim. Ama bu kurgu ne kadar doğru olursa olsun önündeki sistemler çok değişkenlikler gösterdi. 4-2-3-1'den 4-3-3'e kadar birçok sistem denendi, çeşitli futbolcular farklı mevkilerde oynadı ve hücum anlamında doğru bir yapılanma yoktu. Bu da kısır maçları beraberinde getirdi ama defansif kurgu Samsunspor'u zirve yarışında tutmayı başardı.

Tabii başka sorunlar da vardı. Cenk İşler sorunu gibi ya da Savaş Esen. Özellikle de Cenk İşler üzerinde büyük beklentiler vardı. Çünkü o bir Samsunlu ve uzun bir aradan sonra da evine geri dönmüştü. 55 numara bile ona verildi ama olmadı. Hüseyin Kalpar ile anlaşamadı derken yollar ayrılmak zorunda kaldı ve bu operasyon aslında Samsunspor'un Süper Lig yürüyüşündeki en doğru hamleydi diyebilirim. Sorunlu Cenk İşler ve Savaş Esen'in yollanması, yıllardır birşeyler beklenen ama bir adım ileriye gidemeyen Sercan Temizyürek'in yollanması olumluydu.

Devre arasında da birçok futbolcu geldi. Ufuk Bayraktar'ın performansı oldukça iyiydi, son birkaç haftada Dilaver Güçlü'nün de maçların kaderi üzerinde önemli bir etkisi oldu. Ama gelen isimlerin sayısına baktığımızda da süper bir transfer dönemi geçtiğini söyleyemem. Asıl transfer aslında sorunu kendi içinde çözmek ve doğru kurgunun üzerine dökülen ofansif sosla beraber de istikrarı yakalamak.

4-4-2 sistemi doğru bir sistemdi, Zenke ve Agbetu'yu bir arada kullanmak özellikle. Kanatlara da Murat Yıldırım ve Ufuk Bayraktar'ı yerleştirdiğimizde hızlı, teknik ve dikine oynayan bir hücum hattını görmüş olduk. Zaten defansif kurgun iyi, bir de gol kısırlığından da kurtulunca önün açıldı, üst üste galibiyetler aldın ve üç hafta öncesinden Süper Lig'i garantilemiş oldun. Şampiyonluğun gelmemesi kötü, özellikle de son iki maçta alınan mağlubiyetler. Şahsen benim hevesimi kaçırdı ama asıl hedefin Süper Lig olduğunu düşündüğümüzde de istenilenin alındığını düşünüyorum. Özellikle de sezon başında hedefin 3-4-5-6 aralığı olduğu düşünüldüğünde.

Samsunspor adına en çok parıldayan futbolcu Simon Zenke oldu. Zaten bu tip ofansif futbolcular çok sevilir ve popülarite yapmaları daha kolaydır. Emenike'nin de geçtiğimiz sezon Karabükspor ile yaptıkları düşünüldüğünde Zenke için de yeni Emenike denildi ama elma ile armut kadar farklı futbolcular. Ama ikisi de meyve, bunu belirtelim. Piyasası en iyi olan isim de bana göre Kemal Tokak. Yerli stoper kıtlığı yaşanan ülkemizde böylesine genç ve yerli stoperler inanılmaz değerli oluyor. O da yeni Ersan Adem Gülüm bir bakıma, Kemal Tokak'ı alan büyük iş yapar ama ben olsam en az bir sezon daha Samsunspor'da tutarım, cv'sine Süper Lig performansını da eklerim. Sezonun en değerli ismi ise Ahmet Şahin'dir. Son Rizespor maçında yediği golü hafızadan silmek istiyorum ama sezonun tamamında müthiş iş yaptı. Samsunspor'u zirvede tutan en önemli etmen o oldu. Yaşını da düşününce, daha önceleri neredeydin demek istiyorum. Aslında hep Süper Lig & Bank Asya aralığında olan ama bir türlü kendini bulamamış bir kaleciydi.

Samsunspor'un elinde iyi bir kadro iskeleti var, bunun korunması lazım. Yine Karabükspor'a çıkıyor yol aslında. Onların koruduğu istikrar, Bank Asya Ligi'nden gelen takımlar için önemli bir referans aslında. Çok fazla transfer deryasının içerisine girmeden bu iskeletin korunması şart. Tabii bir anda 6+2+2 gibi bir kontenjan karşına çıkıyor ve Agbetu da büyük ihtimalle Sivasspor'a dönecek. Bu yüzden de elde bir tek Zenke kalıyor, yani 9 tane daha yabancı hakkın var. Sezon başında Zenke ve Agbetu tercihlerini nasıl yaptıysan, bu yabancılar konusunda da aynısını yapmak zorundasın. İsabetli yabancılarla beraber Samsunspor'un Süper Lig'de kalıcı olabileceğini düşünüyorum. Samsun da bunu hakediyor, bu şehrin potansiyeli fazlasıyla yüksek.