Nuri Şahin'in Real Madrid'e transfer olmasıyla beraber önemli bir tabunun yıkıldığını söyledik. Türk Milli Takımında oynayan bir futbolcunun da böylesine büyük bir takıma gidebildiğini görmek önemliydi. Ama atlamamamız gereken nokta, her ne olursa olsun Nuri Şahin'in de Almanya altyapısından geldiği. Tıpkı Mesut Özil gibi. Aralarındaki fark birinin Türkiye adına birinin Almanya adına forma giymesi.Yıkılan tabu ise Milli Takım tercihi yönünde olacak ve Nuri Şahin birçok gurbetçi futbolcuya örnek olacak. Mesut Özil'in olduğu gibi. Mesut'u gören çoğu gurbetçi Almanya'yı tercih edebilir ve ediyor. Çünkü bu tercihin kariyerleri adına önemli olduğunu düşünüyorlar. Nuri Şahin ise bu tabuyu yıktı, yıkmasa bile şiddeti büyük bir depreme uğrattı. Yeni nesil için önemliydi bu.
Asıl tabu ise Türkiye Ligi'nden bir Türk futbolcunun önemli bir bonservisle büyük bir takıma transfer olmasıyla yıkılacak. Ülkemizde yaygın bir görüş var. Önce ortalama bir Avrupa takımı, oradan da büyük takımların gözüne girebilmek. Tabu ise direk geçişte. Zamanında Rüştü Reçber örneğinde olduğu gibi. Onun bonservisi elindeydi, başarısız da oldu ama bir Türk futbolcunun görebileceği zirvelerden birini yaşadı. Barcelona formasını giydi. Şimdi diğer zirvede de Nuri Şahin oturuyor.Yeni sezonun geyiği de Nuri Şahin mi Mesut Özil mi tartışmaları olur. Bu ikili iki kardeş gibi ve oynadıkları mevkiler itibariyle de birbirlerine rakip değiller ama bu tartışmalar çıkacak. Mesut Özil'in bir sezon içerisinde geldiği kıvamı gördük. Bir anda yeni Zidane denilmeye başlandı. Kolay değildir buna ulaşmak, bu zirveyi Dünya Kupası performansıyla görmedi yani. Nuri Şahin için de şimdiden Fabregas, Xavi, Xabi Alonso karışımı bir futbolcu falan diyorlar. Beklentiler inanılmaz büyük ama Nuri'nin kalitesi bu beklentiyi karşılayacak boyutta. Mourinho ise en büyük avantaj, Mesut'u getirdiği nokta ortada. Nuri Şahin için de bu yol açık, yeter ki işler iyi gitsin...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder