Lucescu, Fatih Terim ve Abdullah Avcı

Kongrede kimin seçileceğini biliyoruz ama gelecek teknik direktörün kim olacağını kestirmek güç. Herkesin kafasında da bir isim var ve bu yüzden de heyecan büyük. Gelecek teknik direktörü de çok büyük sorumluluklar, daha önemlisi büyük bir enkaz bekliyor. Takımdan gitmesi gereken çok sayıda futbolcu var, transfer edilmesi gereken birçok futbolcu var ve takıma da yıldız sosunu eklemek gerekiyor. Ünal Aysal zaten 4-5 yıldız futbolcunun transfer edileceğini söyledi. Çünkü bu şart olan birşey. Yeni stadınız var ama elinizdeki kadro enkaz. Üstelik Avrupa'dan da uzaktasınız. Taraftarı da yeniden heyecanlandırmanın yolu yıldız transferden geçiyor. Bu enkazın altından kalkabilecek bir teknik adam, yıldız futbolcular ve doğru bir yapılanmayla beraber Galatasaray'ın bu ölü toprağını üzerinden atacağını düşünüyorum, düşünmek istiyorum. Şu sıralar umut etmek en çok ihtiyacımız olan duygu besini.

Anketimizin birinci sırasında Mircea Lucescu var. Yüzde 28'lik bir oy oranı var. Ünal Aysal'ın da dediği gibi vefa borcumuz olan bir teknik adam aslında. Ayrıca herkes Uefa Kupası'ndan sonra bir düşüş içerisine girdiğimizi söyler ama asıl düşüş Lucescu'nun gidişiyle beraber yaşandı. O az paraya büyük işler başaran teknik adamdan bir anda vazgeçmek sanırım en büyük yanlışımızdı. Tabii o zamanlar Fatih Terim'in zafer sarhoşluğu içerisinde yüzüyorduk ama bu hamlenin ne kadar yanlış olduğunu önümüzdeki yıllar ve şu zamanlar gösteriyor. O Lucescu da bizden ayrıldıktan sonra önce efsanevi 100. yıl kadrosunu kurdu Beşiktaş'ta. Oradan doğru da Shakhtar imparatorluğunu. Bu imparatorluktan da vazgeçeceğini sanmıyorum. Artık imkanlar da elinde, başarı da. Lucescu'nun kariyerini göz önüne alınca bu kadar fazla istenmesi doğal ama gelme ihtimali de bir o kadar düşük bir teknik adam. Şunu da söyleyelim ama, gelirse yeniden yapılanmanın kralını yapar. 2001-2002 sezonu Galatasaray'ını hatırlayın. Gidenleri, gelenleri ve ortaya çıkan başarıyı düşünün.

Yüzde 22 oy oranıyla Fatih Terim ikinci. Aslında gelebilecek en makul teknik direktör adayı. Benim de bir bakıma gelmesini istediğim isim. Herkesin kafasında Fatih Terim'in II. dönemi yer etmiş durumda ve geçmişin unutulduğunu görüyorum. Uefa Kupası'na giden süreç, o dönemdeki oynanan futbol falan bir kenara çoğu kesim Fatih Terim'in başarısız dönemini konuşuyor. Hatta Galatasaraylılar içerisinde Fatih Terim'den nefret edenler bile var ama her görüşe saygılıyım. Benim görüşüm, şu dönemde takımı toparlayabilecek ve yeniden yapılanmayı sağlayabilecek bir teknik adamdır Terim. Ayrıca o ihtiyaç duyduğumuz Florya ruhu, hırs, mücadele gibi kavramları da en iyi aşılayabilecek bir insan. Şu dönem dışarıdan birini getirmek yerine içeriden bir teknik adam getirmek, fazla maceraya bulaşmamak daha doğru olabilir. Bu yüzden de Fatih Terim en doğru isimlerden biri ama Ünal Aysal'ın bazı yorumlarından da sanki Terim gelmeyecekmiş gibi hissediyorum.

Abdullah Avcı da yüzde 20 ile üçüncü oldu. Ben Abdullah Avcı'nın IBB'deki misyonunun artık tamamlandığını düşünüyorum. Kendisi bir takımın başında uzun yıllar kalmakta önemli bir kariyer planı olabilir diyor ama bu takım IBB değil. Artık Abdullah Avcı'nın imkanları daha geniş, taraftar potansiyeli yüksek ve önemli bir kesimi arkasına almış bir takımda çalışması gerekiyor. Üç büyükler olmasa bile Ertuğrul Sağlam'ın Bursaspor'u, Tolunay Kafkas'ın Gaziantepspor'u gibi. Ama kendisinin Galatasaray geçmişinin olması da sürekli ismini Galatasaray ile anılmasına yol açıyor. Bu durum da aslında kendisi için bir handikap. Çünkü olası Beşiktaş ve Fenerbahçe kariyerini engellediği gibi, her Galatasaray maçı öncesinde de saçma sapan iddiaları ortaya çıkarıyor diyebilirim. Galatasaray imajı artık Abdullah Avcı ile bütünleşti diyebilirim. Gönül ister aslında kendisinin gelmesini ve birgün mutlaka takımın başında görmek istediğim bir teknik adam. Ama şu şartlarda yapabilir mi, neler olur bilemiyorum. Abdullah Avcı'nın kolay harcanmasını pek istemem, o çok değerli bir teknik adam.

Hepsinden önce iyi bir sportif direktör gelsin şıkkımız vardı bir de. O da yüzde 15'lik bir oran aldı. Bunun için uzun uzun yazmaya gerek yok aslında, teknik direktörün haricinde mutlaka bir futbol aklının da orada bulunması gerekiyor. Dünya'nın bütün büyük takımlarında bu uygulama var ve çok başarılı. Gerets'in de yüzde 14 oy aldığını belirtelim ama o da Fas'ın başından ayrılmak istemediğini açıkladı. Orada kazancı oldukça iyi ve son çalıştırdığı takımlara bakınca da mücadeleden oldukça uzaklarda. Geri dönüşünde nasıl bir etki verir bilemem ve Gerets için de kafamda iki türlü soru var. Birincisi Tromso maçında kendisine verdiğim not ve Mehmet Topal'ı ısrarla göremeyip Inamoto'yu oynatması. İkincisi ise kendisine iyi imkanlar sunulmaması, istediği transferleri yapamaması ama buna rağmen {Saidou'larla} rekor puanla şampiyonluk. İnce bir çizgi Gerets, tabii benim için.

Van Gaal'in şu anda boşta olması ise sürekli akıllara onu getiriyor. Sadece Galatasaray için de değil üstelik. Ben ise direk Van Gaal'i sormak yerine onun tarzında bir teknik adamı sordum, yani bir genelleme vardı o şıkta. Yüzde 12'lik bir oy var orada da. Van Gaal'e kimse hayır demez ama dediğim gibi. Kulübü bilen bir teknik adam sanki şu şartlarda daha iyi. Tolunay Kafkas'ın da yüzde 8'lik bir oy oranı, Skibbe tarzı bir teknik adamın ise yüzde 5'lik oy oranı var. Her ikisi de genç ve ülke şartlarını iyi bilen isimler. Daha önemlisi yenilikçiler. Ama şu şartlarda göreve gelmeleri de büyük bir kumar olur ve onları da kaybetmek istemem. Skibbe'yi kaybettik gerçi bir seferinde. Aynı şey Tolunay Kafkas'a olmasın...