
Agbetu aslında bir süredir Türkiye'de, hatta benim bildiğim 2 yıl oldu. Bu da 3. yılı. Ama en iyi sezonunu da Samsunspor'la şu son 4-5 ayda geçirdi. Bu performansı da onu belki de takımda tutacak demek isterim ama Sivasspor'un futbolcusu kendisi ve onlar da bu futbolcuyu mutlaka değerlendirmek isteyecektir. Agbetu'nun hızına ve tekniğine laf söyleyemem. Çok hızlı ve teknik, bir anda 2-3 futbolcuyu falan geçebiliyor, ilginç özellikleri var. Ama son vuruş pek yoktu, saç baş yolduran çok gol kaçırdı. Ayrıca heyecanlıydı, futbol zekası anlamında parıltı göstermiyordu. Bir anda yontuldu sanki, inanılmaz bir gelişme gösterdi. Gol vuruşu ekledi repertuara, daha akil bir şekilde oynamaya başladı, sağlıklı kararlar vardı. Bütün bunlar da olunca Samsunspor'un Süper Lig yürüyüşündeki etkisi büyük oldu.
Ama futbolundaki bu gelişimi de bana sorarsanız Zenke'ye borçlu. Basketbolda bazı guardlar takımdaki isimlerin çehresini değiştirir, Steve Nash etkisini düşünün mesela. Zenke de o misal, Zenke'ye sadece bir forvet dememiz imkansız. Daha bi Necati Ateş gibi. Ne tam bir santrafor ne de tam bir forvet. Tarzları birbirine çok yakın ama Zenke'nin aldığı sorumluluk Alex gibiydi ve takımın da herşeyi oldu. Maçı tek başına da aldığı oldu, sürüklediği de. Arkadaşlarını da oyuna dahil ettiği de. Dolayısıyla etrafında oynayan bazı isimlerin de performansını o oranda arttırdı. Agbetu da bunlardan biri. Samsunspor ne zaman 4-4-2 oynamaya başladı ve Zenke & Agbetu ikilisini bir arada kullandı, işte o zaman istikrar geldi. Savunmacı Samsunspor'un üzerine bir de gol sanatını ekledik ve 3 hafta kala Süper Lig garantilenmiş oldu.
Bunun da adı Nijerya Efekti olsa gerek...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder