
Bunun için de Fenerbahçe'nin ilk yaptığı transferlere baktığımızda alternatif isimlere yöneliyorlar. İlk olarak Emenike geldi ve forvet hattındaki repertuar güçlendi. Niang'ı sola çek, Alex'i oraya al, Emenike'yi burada kullan gibi hamle şansın arttı. Orhan Şam transferi de buna benzer bir bakıma. Hatta forvete oranla da sağ bek alternatifi olmazsa olmazdı. Orada Türkiye'nin en iyisi denilen Gökhan Gönül'e sahipsin ama o olmadığında oynayan isim mecburiyetten Bekir İrtegün oluyordu. İkisi arasında da volkanik dağlar kadar fark var, en son Karabük deplasmanında da bunu gördük.
Gökhan Gönül ayarında elbet bir alternatif yaratamazsın ama en azından o boşluğu dolduracak sağlam bir alternatif. Stoper oynayabilmesi de büyük avantajı ama 11 şansını zor görüyorum. Şunu da ekleyelim. Gökhan Gönül ve Orhan Şam ikilisi Oftaş forması giyiyorken Orhan Şam sağ bek, Gökhan Gönül ise sağ açık oynuyordu. Yabancı kontenjanına falan takıldığında bu tip hamle yapabilme şansını da ele geçirdin. Bu yüzden önemli bir transferdi. 3,5 milyon avro'luk bonservis ise ülkemiz şartlarında doğal bir rakam. İki gün içerisinde Fenerbahçe'nin 10,5 milyon avro gibi toplam bir bonservisi göze aldığını belirtelim. Alternatif oyunculara yani bu para.

Beşiktaş'ın da en büyük sıkıntısı zaten bu değil miydi. Quaresma ve Simao gibi hücumculara sahip olmana rağmen doğru santraforu yaratamadığın için gol atmakta sıkıntı yaşadın. Bu tip futbolcuların özel yeteneklerine çok fazla başvurdun. Bobo da iyi sezon geçirmedi, Nobre zaten etkisiz eleman ve Almeida'nın da beklentileri karşıladığını düşünmüyorum. Mustafa Pektemek, bu açıdan da baktığımızda doğru bir hamle, özellikle de yerli olması Beşiktaş gibi yabancı kontenjanı konusunda büyük sıkıntılar çeken bir takım için bulunmaz nimet.
Mustafa Pektemek her zaman büyük potansityelli, patlama gücü yüksek bir santrafor oldu. Ama yaşadığı şanssız ve uzun sakatlık böylesine bir transferi gerçekleştirebilmesi için önemli bir gecikmeye yol açtı ama sakatlıktan dönüşü de oldukça iyiydi. Bir anda eski potansiyelini yine yakaladı ve bugün Beşiktaş'ta. Üstelik 4 milyon avro gibi yüksek sayılabilecek bonservis bedeli ile. Yine de gelir formayı direk kapar demek için çok erken, şu an o da alternatif transfer gibi görünüyor ama alınabilecek en iyi iki yerli santrafordan da biriydi. Ya Cenk Tosun'u alacaksınız ama onu almak hiç kolay değil. Ya da Mustafa Pektemek'i.
İlhan Cavcav, Mustafa Pektemek ve Orhan Şam ikilisi için 9 milyon avro istiyordu. Karabükspor, Emenike için 10 milyon avro istiyordu. Gençlerbirliği bu transferlerle 7.5 milyon avro, Karabükspor ise 7 milyon avro kazandı. Bu kulüpler şu kadar para istiyoruz deyince hadi canım diyorduk ama istediklerini de aldıklarını gördük aslında. Malesef ülkemizin transfer şartları bu. Durum da böyle olunca diğer kulüpler tabii ki yabancı kontenjanı kalsın, hatta daha da sınırlandırılsın der.

Ama nereye gider kestiremiyorum. S.Lisbon diyorlardı, o iş olmadı. Türkiye içerisinden de bir transfer yapma ihtimali yok. Hepsinin ötesinde eski potansiyeli de yok. Bundan 2-3 sezon önce Bobo'nun piyasası inanılmaz genişti ve 6-7 milyon avroluk bonservisleri konuşuyorduk. Beşiktaş o yıllarda beklemeyi, Bobo'dan daha fazla kazanabileceğini umut etti ama zamanında bu hamle gelmeyince de bugün Bobo ellerinde çantasıyla ayrılık şarkısını söylüyor. Benim tahminim ya ülkesine döner ya da Portekiz Ligi'ne gider yönünde. Bakalım tercihini hangi yönde kullanacak ama bildiğim tek şey var. Beşiktaş taraftarı Bobo'yu unutmaz...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder