21 Mayıs 2011 Cumartesi

Sürdürülebilir Başarı

Herhangi bir yönetimin seçilememesi için iki basit sebep vardır. Ya işler kötü gidiyordur ya da arkadan daha iyi bir yönetim geliyordur. Adnan Polat ve Ünal Aysal'ı kıyasladığımızda da bu iki durumun da gerçekleştiğini görüyoruz. Ama bir yönetim ne kadar kötü durumda olursa olsun elbette yaptığı iyi işlerde vardır. Herşey kötü gitmez aslında, bazı doğrular vardır. Adnan Polat'ın her ne kadar ''ekonomik alanda müthiş işler yaptık'' söylemini duymamıza rağmen bu alanda çok boş işler yaptığını biliyoruz. Ünal Aysal'ın açıklamalarından bu durum çıkıyor ortaya. Yine de bu çok bahsedilen şirket birleşmesi olayının başarılı bir hamle olduğunu belirtelim.

Peki en başarılı hamle bu muydu? Bence hayır. Adnan Polat yönetiminin parıldayan tek yıldızının Hakan Üstünberk olduğunu düşünüyorum. Haldun Üstünel de dahil bu listeye, en başarılı isim tartışmasız olarak Hakan Üstünberk'tir. Çünkü iki senede basketbol çağ atladı, bir anda erkekler için şampiyonluktan konuşur olduk. Kadınlara baktığımızda iyi bir istikrar yakalandı ve çok iyi isimlerin takıma katıldıklarını görüyoruz. Bu yeni dönemde aynı şeyi erkek takımı için de söylemek mümkün olacak. Engelsiz Aslanları atlamıyorum tabii. Orada da sürdürülebilir bir başarı var, gelenek var.

Normalde yeni yönetimler her şubede kendi ekiplerini yaratırlar. Geçmiş yönetimden ne kadar başarılı isim varsa onların da biletini keserler, çünkü kendi yönetimlerini kurmak istiyorlar. Bu durum da yanlış gibi görünsede doğal bir hak sonuçta. Ego meselesi bir yerde ama Ünal Aysal'ın böyle egoları yok, bu çok güzel. Bizler her dönemde tek amaç Galatasaray deriz ama bu amaç uğruna hamleleri pek görmezdik. İşte bu yüzden Ünal Aysal'ın basketbolda yola Hakan Üstünberk'le devam etmesi ve geçtiğimiz döneme oranla onun elini güçlendirmesi çok doğru hamleler. Ersan İlyasova ismini konuşuyoruz, daha düne kadar aklımıza gelmezdi. Taurasi geliyor, çünkü bir devamlılık var. Doğal olarakta başarının gelmesi kaçınılmaz bir durum, çünkü amacın Galatasaray olduğu akıllara geldi ve başarılı olan herkesle yola devam ediliyor. Geçmiş dönemin yöneticisi olması farketmez, bunlar önemsiz durumlar.

Basketbol demişken bir de Şaziye İvegin'i kısaca yazalım. Galatasaray Medical Park'ın son transferi o oldu. Taurasi, Alba Torrens, Tina Charles transferleri ve Fowles'in sözleşmesinin uzatılması derken süper işlere imza atıyorduk ama akıllarda da sürekli yerli rotasyonun da biraz olsun güçlendirmesi vardı. Yerli rotasyonu güçlendirmek zor aslında. Çünkü en iyi isimler ya Fenerbahçe'de ya da bizde zaten.

Bu yüzden ya bu iki takım birbirinden isimler koparmaya çalışacaklar ya da Anadolu diyarlarından nadir bulunan yerli isimleri bulacaklar. Biz ise Şaziye İvegin'i transfer ettik. Geçtiğimiz sezonu Fenerbahçe'de tamamlamıştı. Ondan bir önceki sezonda Mersin Büyükşehir Belediyesi'nde Ceyhun Yıldızoğlu'nun öğrencisiydi. Kendisinin Galatasaray geçmişi de vardır ama ve o geçmiş yüzündendir ki kendisini pek sevmeyiz, ısınamayız. Kadro derinliği anlamında, guard rotasyonu için fena sayılmayan bir transfer diyebiliriz ama Şaziye İvegin'in kendisini nasıl kanıtlayacağını merak ediyorum. İşi zor ve bu transferin de Ceyhun Yıldızoğlu transferi olduğu çok açık.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

 

Tüm Telif Hakları Sportif Cümleler 'e Aittir © 2009 -- Blogger Tarafından Desteklenmektedir