Bu Dünya Sana da Kalmadı Nezih Ali Boloğlu

Yönetimler değişir, teknik adamlar gelir gider, futbolcular değişir ama o değişmezdi. Anlamadığım bir tabuydu aslında. Takımın en kan ağlayan bölgesi kale ama o yönde gerçekleşen bir devrim yok. Aksine kaleciler gidiyor geliyor. Mondragon'dan da sonra zaten doğru düzgün bir kalecimiz olmadı, Taffarel'le Simoviç arasındaki yıllara dönüp Galatasaray'ın yediği hatalı golleri izledik. Bütün suçu da kalecilere atmasına attık ama asıl sorunun da kaleci antrenöründe olduğunu her fırsatta söyledik.

Fevzi Elmas adında genç ve yetenekli bir kaleci geldi bu takıma. Umutlar büyüktü ama bir baktık gitmiş. Volkan Yaman transferinde takas malzemesi olmuş. Ya da Aykut Erçetin. Geldiğinde o da yetenekli ve genç bir kaleciydi. Birçok şansta buldu ama sürekli kendisini geliştiremiyor dedik. En son örnekse Ufuk Ceylan. Genç ve potansiyelli denilen bir kaleci daha ama onun da kendisini hiç geliştiremediğini görüyoruz.

Peki asıl suç kimde. Kendilerini geliştiremeyen bu kalecilerde mi yoksa bu zemini hazırlamayan kaleci antrenöründe mi?

Yabancı kaleci tercihlerinden tutun, bu tip yerli isimlerin belli bir noktaya gelememesine kadar kaleci antrenörünün faktörü çok büyük bunda. Bu yüzden de bunca yılın ardından devrim diyeceğim bu hamlenin gerçekleşmesi önemliydi.

Bir antrenörün geçmişinde iyi bir futbolcu olmasının bir önemi yok ama Nezih Ali Baloğlu için hiç katılmadığım bu söylemi tekrarlarım ben. Senin kaleciliğin neydi be adam derim. Benim çocukluk yılları kaleci travmamdaki en büyük etkenlerden biri de oydu çünkü. Mazimiz de kötüydü.

Nezih Ali Baloğlu'dan sonra gelen Taffarel hamlesi ise Ankaralı Turgut'dan sonra gelen Orhan Gencebay ezgileri gibi. Daha iyisi gerçekleşemezdi, mükemmel bir hamle. Taffarel'i konuşmaya bile gerek yok aslında, onun gibi bir kaleci görmedik biz. İlerleyen yıllarda da görebilecek miyiz şüpheliyim bu konuda ama kaleci transferinin bile Taffarel'in onayına bırakıldığı bir ortamda da yüzümün aldığı güzel ifadeye engel olamıyorum.

Şimdi işte Ufuk Ceylan'ın yerinde olmak isterdim. Ufuk'un boşa geçen bir 2 yılı vardı ama kaçan bu yılları telafi etmek şimdi elinde. Taffarel gibi bir isimden öğreneceği çok şey var. En önemli kazancı ise özgüven olacaktır. Hep söylüyorum, kalecilik güven ve karizma işi. Karizma denilen şey başka tabii ama o güveni Taffarel fazlasıyla sağlar.

Şu da var aslında. Taffarel'i sadece kaleci antrenörü olarakta sınırlayamayız. Bir kaleciye göre öylesine bir futbol tekniği olan bir adamın çok başka meziyetleri vardır, herşeyden önce önemli bir futbol aklıdır. Taffarel'in de bu konuda faydaları mutlaka olacak. Bakalım Terim'in yanında Taffarel, Hasan Şaş ve Ümit Davala üçlemesi nasıl olacak...