
İlk iki maça baktığımızda Fenerbahçe'nin çok net skorlarla sonuca ulaştığını görüyoruz. İlk maçta hiçbir varlık gösteremeyen Galatasaray karşısında istediklerini almaları pek zor olmadı doğrusu. Aldıkları hücum ribaundları ile neredeyse her pozisyonda iki kere hücum etme fırsatı yakaladılar ve bu seviyelerde oynamayı çok iyi bilen oyuncularının fazlalığıyla ilk maçtan çok rahat galip ayrıldılar.
İkinci maçta ise maç dengeli başladı ve ilk yarı Galatasaray' ın 46-44 üstünlüğüyle tamamlandı. Üçüncü periyotta ise artık klasikleşen sendromlarımızdan birini yaşadık ve Fenerbahçe'nin üst üste beş tane üçlük isabeti bulmasına engel olamadık. Fenerbahçe'nin yüksek yüzdeyle hücum etmesi direncimizi kırdı ve bu sayılara cevap veremeyince üçüncü periyotta maçtan koptuk.
Sıra geldi Abdi İpekçi' deki maçları. İpekçi' de ilk maç bu akşam 20.00' de. Galatasaray, son yıllarda evinde oynadığı maçları kazanmayı başardı. Yeri geldi tek uzun Cemal ile oynayıp yendi; yeri geldi rakibinin bütçesi kendisinin beş katıyken de yendi. İnanıyorum ki bugün ve cumartesi de yenecek ve her şey bizim için yeniden başlayacak. Geriden gelmenin verdiği gazı arkamıza alıp çok farklı şeyler konuşacağız.
Kağıt üzerinde favori yine Fenerbahçe olabilir ama Abdi İpekçi' de o baskı ile Galatasaray'ın yenemeyeceği takım yok.
Son olarak bu takım 4-0 süpürülse bile(-ki öyle bir şey olmayacak) benim sonsuz sevgimi kazandı. bu takım bana hayatım boyunca görmediğim bir şeyi gösterdi. 21 yıldır yapılamayanı yaptı. İnanıyorum ki görmediğim bir şeyi daha gösterecekler bana!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder