
‘Futbol Sadece Futbol Değildir’ kitabının yazarı ve Financial Times gazetesinin köşe yazarı Simon Kuper’in futbola dair yazdıkları futbol ile yakından ilgilenenler için her zaman ilgi çekici olmuştur. Yakın bir dönemde yazdığı bir makalesini elime geçirdim ve orada Galatasaray’a dair yazdığı bir cümle oldukça ilgimi çekmişti. Makalenin belli bir bölümünü elimden geldiği kadar Türkçe’ye çevirdim. Buyurun..
10 yıl önce Leeds United, Valencia, Rangers ve Lazio gibi takımların milyon avro bütçeli elit takımlar statüsüne gireceğine inanılıyordu. Bu yüzden şunlar bekleniyordu: Eğer üst düzey oyuncular alırlarsa uluslararası kupalar alabilirler ve bu kupaların sonucunda dünya çapında taraftarlar kazanıp artan gelirler sonucunda uzun dönemde elit kulüp olabilirlerdi. Siz buna elit kulüp olabilmek için gerekli olan büyüme modeli adını verebilirsiniz.
Şimdi bu büyüme modelinin başarısızlığa uğradığını biliyoruz. Kulüplerin büyük çoğunluğu şimdi seçkin kulüpler listesine giremeyeceklerini kabulleniyorlar. Sürekli büyüme yolunda gitseniz bile Barcelona, Liverpool ve Bayern Münichleri yakalayabilmek gerçekçi bir yol olarak görünmüyor. Büyüme modeli işe yaramadı. Bazı kulüplerin bütçeleri 100 milyon avrolar seviyesine çıktı. Hala gerçekten çok önemli ve fazla sayıda oyuncuları bünyelerine katıyorlar ama yeni bir Manchester United olabileceklerini sanıyorlar, 10 yıl önce Leeds United’ın sandığı gibi.
Elit bir kulüp olmak için geriye iki yol kalıyor.
1. Çok güçlü tarihsel marka oluşunuzu yüksek gelire çevirebilirsiniz. – Barcelona, Bayern Munich ve Manchester United’ın kullandığı metot.
2. Milyarder bir para babasına sahip olabilirsiniz. – Chelsea ve Manchester City’nin kullandığı metot.
Biz ilk modele göz atalım. Son on yılda bazı kulüplerin her geçen zaman markalarını büyüttüklerini, marka değerlerini arttırmak için çılgınca denemeler yaptıklarını keşfediyoruz. Aşağıda Avrupa’nın en çok taraftarına sahip popüler kulüpleri yer alıyor.
Kulüp adı ve milyon üzerinden taraftar sayısı:
Barcelona 44,2
Real Madrid 41,9
Manchester United 37,6
Chelsea 25,6
Zenith 23,9
Liverpool 23
Arsenal 21,3
AC Milan 21
Bayern Munich 19,8
Juventus 17,5
CSKA Moskova 11,1
Inter Milan 10,3
Olympique Lyon 9,4
Olympique Marsilya 9,4
Galatasaray 9
Spartak Moskova 8,1
Fenerbahçe 7,3
Wisla Krakow 6,5
Ajax 6,5
Dinamo Moskova 5,7
Kaynak: Sport + Markt, 2008
İlk 10’a göz atın. Buradaki takımların çoğu 1970’lerden beri büyük olan kulüplerdi. Sadece Chelsea buna dâhil değil ama Sport + Markt’ın araştırması burada kırılgan bir hal alıyor. Tahminlere göre geçtiğimiz yıl Chelsea taraftarları 6 milyon rakamına yaklaşmıştı. Eğer Abramovich Chelsea’yi bırakırsa elitlik elden uçup taraftar kaybı yaşanabilir. Görüldüğü üzere küresel seçkinlikte Chelsea diğer takımlara nazaran daha kırılgan bir statüye sahip.
Dünyanın en güçlü marka değerine sahip sadece 8-9 tane kulüp var: Arsenal, Bayern, Barcelona, Real Madrid, Manchester United, Liverpool, Milan, Juventus ve Inter. Sadece Galatasaray’ın bu listeye girmesi gerçekçi görünmektedir. Zenit’in ise Rusya dışında taraftarı olmadığı için işi zor.
Diğer bir elit kulüp olabilme seçeneği ise bir para babasına sahip olmaya bakıyor; Chelsea, Manchester City, büyük Rus ve Ukrayna kulüpleri gibi.. Günümüzde para babalarının Avrupa futbolundaki konumları, faydalı olup olmadıkları tartışma konusu. Söylenebilecek şey ise futbolun içinde kalmaya devam edecekleri.
Michel Platini özellikle para babalarından hoşlanmıyor. Futbol haricinde birçok iş planına sahipler. Alman kulüpleri henüz para babalarının kulüp satın almalarına müsaade etmiyor.
10 yıl önce Leeds United, Valencia, Rangers ve Lazio gibi takımların milyon avro bütçeli elit takımlar statüsüne gireceğine inanılıyordu. Bu yüzden şunlar bekleniyordu: Eğer üst düzey oyuncular alırlarsa uluslararası kupalar alabilirler ve bu kupaların sonucunda dünya çapında taraftarlar kazanıp artan gelirler sonucunda uzun dönemde elit kulüp olabilirlerdi. Siz buna elit kulüp olabilmek için gerekli olan büyüme modeli adını verebilirsiniz.
Şimdi bu büyüme modelinin başarısızlığa uğradığını biliyoruz. Kulüplerin büyük çoğunluğu şimdi seçkin kulüpler listesine giremeyeceklerini kabulleniyorlar. Sürekli büyüme yolunda gitseniz bile Barcelona, Liverpool ve Bayern Münichleri yakalayabilmek gerçekçi bir yol olarak görünmüyor. Büyüme modeli işe yaramadı. Bazı kulüplerin bütçeleri 100 milyon avrolar seviyesine çıktı. Hala gerçekten çok önemli ve fazla sayıda oyuncuları bünyelerine katıyorlar ama yeni bir Manchester United olabileceklerini sanıyorlar, 10 yıl önce Leeds United’ın sandığı gibi.
Elit bir kulüp olmak için geriye iki yol kalıyor.
1. Çok güçlü tarihsel marka oluşunuzu yüksek gelire çevirebilirsiniz. – Barcelona, Bayern Munich ve Manchester United’ın kullandığı metot.
2. Milyarder bir para babasına sahip olabilirsiniz. – Chelsea ve Manchester City’nin kullandığı metot.
Biz ilk modele göz atalım. Son on yılda bazı kulüplerin her geçen zaman markalarını büyüttüklerini, marka değerlerini arttırmak için çılgınca denemeler yaptıklarını keşfediyoruz. Aşağıda Avrupa’nın en çok taraftarına sahip popüler kulüpleri yer alıyor.
Kulüp adı ve milyon üzerinden taraftar sayısı:
Barcelona 44,2
Real Madrid 41,9
Manchester United 37,6
Chelsea 25,6
Zenith 23,9
Liverpool 23
Arsenal 21,3
AC Milan 21
Bayern Munich 19,8
Juventus 17,5
CSKA Moskova 11,1
Inter Milan 10,3
Olympique Lyon 9,4
Olympique Marsilya 9,4
Galatasaray 9
Spartak Moskova 8,1
Fenerbahçe 7,3
Wisla Krakow 6,5
Ajax 6,5
Dinamo Moskova 5,7
Kaynak: Sport + Markt, 2008
İlk 10’a göz atın. Buradaki takımların çoğu 1970’lerden beri büyük olan kulüplerdi. Sadece Chelsea buna dâhil değil ama Sport + Markt’ın araştırması burada kırılgan bir hal alıyor. Tahminlere göre geçtiğimiz yıl Chelsea taraftarları 6 milyon rakamına yaklaşmıştı. Eğer Abramovich Chelsea’yi bırakırsa elitlik elden uçup taraftar kaybı yaşanabilir. Görüldüğü üzere küresel seçkinlikte Chelsea diğer takımlara nazaran daha kırılgan bir statüye sahip.
Dünyanın en güçlü marka değerine sahip sadece 8-9 tane kulüp var: Arsenal, Bayern, Barcelona, Real Madrid, Manchester United, Liverpool, Milan, Juventus ve Inter. Sadece Galatasaray’ın bu listeye girmesi gerçekçi görünmektedir. Zenit’in ise Rusya dışında taraftarı olmadığı için işi zor.
Diğer bir elit kulüp olabilme seçeneği ise bir para babasına sahip olmaya bakıyor; Chelsea, Manchester City, büyük Rus ve Ukrayna kulüpleri gibi.. Günümüzde para babalarının Avrupa futbolundaki konumları, faydalı olup olmadıkları tartışma konusu. Söylenebilecek şey ise futbolun içinde kalmaya devam edecekleri.
Michel Platini özellikle para babalarından hoşlanmıyor. Futbol haricinde birçok iş planına sahipler. Alman kulüpleri henüz para babalarının kulüp satın almalarına müsaade etmiyor.
Acaba bu makalenin originalini paylasabilirmisiniz?
YanıtlaSilEğer mailinizi verirseniz pdf formatıyla yollarım.
YanıtlaSilYazinin orjinali burdadir arkadaslar:
YanıtlaSilhttp://www.iese.edu/en/files/S.Kuper_tcm4-40591.pdf
Hakkimizda hayirlisi olsun ne diyelim...
bende alabilir miyim pdf'ini? brkzn.brkzn@gmail.com
YanıtlaSilwhy england lose kitabından bu makale.
YanıtlaSiltarihi özellikler dışından elit olan yok. inter bile moratti yüzünden sugardaddy muamelesi görüyor.
Gs'nin de 1987-2004 arası
2 kupa, 1 yarı-final, 3 çeyrek-final
11'de 9 CL grupları, 7 arka arkaya CL katılımı olduğunu düşünürsek, elit olması normal.
gs dahil türk takımları şu grafiği son 10 senede yakalayabilmiş değil, yakalaması da zor gözüküyor.
Benim alanım Arjantin ama dünya olarak bakıldığında mutlaka bu listeye hayran olarak Boca ve River girebilir nitekim River küme düştü fakat hayranları River'ı yalnız bırakmaz
YanıtlaSilçok teşekkürler post için ama ukalalık etmessem tercümede bir şeye itirazım olacak.
YanıtlaSil-Bazı kulüplerin bütçeleri 100 milyon avrolar seviyesine çıktı.
-gerçek yazıda şimdi bu klüplerin yüzlerce milyon euroluk borcu var diyor.
saygılar