Transfer Döneminin Üvey Evlatları; Yekta Kurtuluş & Culio

Yeni transferlerle yatıp kalkıyoruz. Selçuk İnan geldi, Kallström acaba gelecek mi, şu adam da belki gelir şeklinde düşünce denizinde yüzüyoruz. Kolay mı, Bam faciasını yaşıyor bu takım iki sezondur. Orta sahada iki isabetli pas görmeye hasret bir camiaya dönüştük. Bu döngüyü de bozmanın tek yolu transfer yapmaktan öte bu futbolculardan kurtulmaktı. Ama biz bunu yapamadık, transferle bu işi çözmenin yollarını aradık ama bunun da olmadığını gördük. Herkes gelir ama bam her türlü oynar mantığı oluştu bu takımda.

Yekta Kurtuluş ve Culio'nun gelmesi de bu yönde pek etkili olmadı. Bam çünkü her türlü formasını kaptırmadı. Yine de geçtiğimiz sezonun devre arasında çölde görülen vaha gibiydi bu iki futbolcu. Her iki futbolcunun da mücadelesi, tekniği, yarattığı etki gelecek adına kafamızda uyandırdığı şey güzeldi.

Ama dediğim gibi. Orta sahada devrimin esas adresi Yekta ve Culio'yu almak değil. Hatta Selçuk İnan bile değil. Bam'dan bir an önce kurtulmak. Barış Özbek gitti, devamı da gelir elbette.

Benim ise bahsetmek istediğim konu farklı. Şu transfer dönemine gireli kafamızda orta saha hatları kuruyoruz. Selçuk İnan'ın yeri garanti ve yanına da farklı isimler düşünüyoruz. Aklımıza gelen isimler ise hep yeni futbolcular. Ama şöyle de bir durum var sanki. Tamam, geçtiğimiz sezondan kalan büyük bir enkaz var ama elde de iyi futbolcular var yani. Neden o rotasyonun içerisinde Yekta Kurtuluş ya da Culio'yu düşünmüyoruz. Transfer dönemine gireli unuttuk sanki bu adamları. Yeni isimler gelse bile güzel bir rotasyon da oluşacak belli ama geçtiğimiz sezonun devre arası transferleri şimdiden üvey evlat muamelesi görmeye başladı bile.

Culio hakkında da gidecek söylentileri var. Bana göre dayanaksız haberler. Bildiğiniz gibi, Fatih Terim önyargısı aldı başını gidiyor. Fatih Terim'i sevmeyenlerin bazı yarattığı senaryolar var. Eğer Culio giderse haklılar tabii ama ben gideceğine ihtimal vermiyorum. Terim sever böyle futbolcuları. Hem mücadeleci olacaksın, hem de olabildiğince teknik. Yani oyunun her alanında sürekli bir aktiflik. Culio da böyle bir futbolcu. En azından çok güzel bir alternatif. 9 tane yabancı alacak halin yok ya, elde kalan önemli değerleri de tutmak zorundasın.

Baros gibi, Cana gibi, Culio gibi, bana göre Pino gibi. Elmander de geldi ve bana sorarsanız beş tane yabancı futbolcu almalısınız.

Yekta Kurtuluş da bana sorarsanız gelecek sezonun en değerli isimlerinden olacak. Repertuarı çok geniş bir adam. Orta sahanın üç formasyonunda da kodlanabiliyor. Ofansif orta saha da olur, ön libero dediğimiz en gerideki adam da ya da Colman, Emre Belözoğlu tarzı hücumla defans arasındaki dengeyi sağlayan adamda. Kanatlarda oynama yeteneğini saymıyorum bile. Bu yüzden de onu da rotasyonun içerisinde, hatta kurduğumuz 11'de saymak lazım. Culio'dan ziyade en çok ona üvey evlat muamelesi yaptık, unuttuk onu Kallström gibi isimleri sayarken.