Beşiktaş'ta ilk mızrağı savaş alanına yollayan takım oldu, Deron Williams transferiyle birlikte. Ama Deron Be diyeceğiz demiştim bir önceki yazıda. NBA'in en iyi 2-3 guardından biri çünkü. Kısa süre için bile bu ülkeye teşrif edecek olması önemli, özellikle de tanıtım açısından. Şu an Beşiktaş'ın NBA gündeminin zirvesinde olduğunu söyleyelim. Allen Iverson transferinin sağladığı popülaritenin de üzerinde bir popülarite oturtmuş durumdalar. Bu açıdan önemli bir hamle ama dediğim gibi. Başarı hedefleyen hiçbir takım, popülaritenin ve kısa vadeli uğraşların içerisine girmez.
Lokavt Şubat - Mart gibi değil de Kasım ayında bitti diyelim. Bu sefer ne olacak. Zaten kısa vadeli hedeflerin içerisindeydin, bu vade daha da kısaldığında b planın var mı?
Deron Williams'ı Türkiye'de görmek, izlemek güzel olacak. Ama Galatasaray formasıyla değil de Beşiktaş formasıyla izlemek veya bizim dışımızda diğer bir Türk takımının alacağı NBA yıldızını ülkemizde izlemek gibi. Gerçekten bu bir düş ama Beşiktaşlılardan ziyade basketbolseverler için.
Ama Deron be diyeceğiz demiştim. Kobe için ise ne deriz bilmiyorum. NBA'in en iyi 2-3 isminden biri de ülkemize gelmek üzere. Kobe düşü daha büyük, çünkü onun popülaritesi kimseyle kıyaslanmaz. Hatta şöyle diyelim, Digitürk Süper Lig açısından kaybettiği popülariteyi, basketbol sayesinde kurtaracak gibi. Kobe'yi de tartışacak değiliz elbette, çok şey katar bu ülkeye. Yine de yukarıda dediklerim aynen geçerli, kısa vadeli hareketler bunlar ve bu düş Beşiktaşlılardan öte basketbolseverler için.Lokavt bittiğinde bu oyuncular geri gidecek ve o ana kadar çok başarılı giden Beşiktaş bir anda şoka uğrayacak. Devamında da yeni transferler, oturmuş kadroyu tekrar oturtma çabası derken yaşanabilecek büyük sarsıntı.
Bütün bunların hepsi işin hikaye kısmı aslında. Bu tip isimleri ön plana çıkarıp, kadronun esas yapı taşlarını ikinci plana atmak üzücü. Mesela, Beşiktaş şu ana kadar sponsorluk anlaşmasını da yapabilmiş değil. Üzerinde çalışılıyor ama istenen bütçeden uzaklarda bir durum. Anlaşılan bazı isimler var ama bu maddi sorunlar yüzünden sözleşme imzalanamıyor. Hepsinin ötesinde herkes tatil yapıyorken, üç oyuncuları yaz sıcağında günde üç idman yaptılar. Bu üç isimle de yolların ayrılması düşünülüyordu ama bu basketbolcuların kulüpten alacağı var. Haklı olarak hem bu alacaklarını, hem de tazminatlarını istediler ama Beşiktaş buna yanaşmadı, bu isimlerle de yolları ayırmak adına bu tip yanlış ve çirkin bir uygulamanın içerisine gitti. Şimdilerde bu üç idman olayı bitti ama hala anlaşma sağlanabilmiş değil.
Ergin Ataman ise işin keyfinde. Torunlarına ''ben Deron'un, Kobe'nin coachlığını yaptım'' demek adına bütün bu maddi problemlerini, takım hedeflerini bir kenara bırakıp kısa vadeli düşünüyor. Uzun vadeli planlar kurmak, yoktan varı elde etmeye çalışmak, bir felsefe oturtmak ve Beşiktaş duruşu dediğimiz o duruşun arkasında durmak yerine Deron, Kobe gibi NBA yıldızlarının sihrine o da kapılmış durumda. Maddi durumlar sorulduğunda da hiç oralı olmuyor. İyi olarak bilinen bir coach'ın yıllar içerisinde bu kadar geriye gitmesi de inanılmaz...
Dediklerinde haklı olabilirsin şu an için ama yapılan hamleler tamamlanmadan bu şekilde net konuşmak çok mantıklı değil bence. Yapılacak deron ve muhtemel Kobe transferinin ardından büyük bir firmayla yüksek meblağlı bir sponsorluk anlaşması olursa yapılanların bir anlamı olur bence.
YanıtlaSilAyrıca Ergin Ataman'ın da bu şekilde sığ düşüneceğine ihtimal vermiyorum. Eminim her ihtimal için ayrı bir planı vardır. Biraz acımasız göründü Ergin Hoca hakkındaki düşüncelerin.
Son olarak evet ben o üç basketbolcuyla ilgili olaylardan utanıyorum. küme düşsek bu kadar utanmazdım. benim görmek istediğim beşiktaş basketbol takımı kendi yetiştirdiği basketbolcularının yanında bu tip yıldızları mümkünse tamamlayıcı olarak kadrosuna katan bir takım.
B planın güçlüyse Kobe ve Deron gibi hamlelere kimse birşey diyemez ama Ergin Ataman'ın tutumu, maddi anlamda hamleler yapılmaması ve bazı isimlerin durumu beni düşündürüyor. Yeni bir Iverson vakasından korkuyorum şahsen.
YanıtlaSilBenim için mühim değil ama. Basketbolsever olarak Kobe ve Deron'un tadını çıkarırım, BJK'ye teşekkür etmesini de bilirim ama Beşiktaş kısa vadeli işler yerine artık daha uzun vadeli adımlar atmalı. Galatasaray'ın çıkışı gibi düşün.
yönetimden zerre umudum yok şu basketbol takımı konusunda. ama ergin ataman'a güven duyuyorum. evet standart bir yol değil şu an izlenen. galatasaray mesela daha bilindik ve riski az ancak maliyeti fazla(beşiktaş'ın nba oyuncularını sponsorlarla getireceğini varsayarsak) bir yol izliyor.
YanıtlaSilson olarak bence bu hamlelerin sonunu bekleyelim sert eleştiri yapmadan önce. bu transferlerin ardından bir de iyi ve uzun vadeli bir sponsorluk anlaşmasını yaparlarsa bence istediklerini elde etmiş olacaklar.