15 Temmuz 2011 Cuma

Sen Raul'dan Bile Yeteneklisin

Son zamanlarda İzmir, futbol olarak istikrarsız zamanlar geçiriyor. Süper Lig'den uzak Bank Asya Birinci Lig'e yakın bir konumda çeşitli takımları var. Göztepe de geldi, Karşıyaka var, Bucaspor var ama artık Altay yok. Süper Lig'in en istikrarlı takımlarından biri artık İkinci Lig'e kadar düştü.

Ama Altay bu, yine ait olduğu konuma mutlaka gelir. Yeter ki doğru yatırımlar yapılsın, kulüp çok doğru yolda ilerlesin veya hiç olmadı mazisini hatırlasın. O mazi de der ki ''İzmir'deki taraftar potansiyeli Göztepe ve Karşıyaka'da ama senin de canavar gibi bir futbol altyapın var''. Altay'ın en kötü zamanında bile müthiş potansiyeller çıkardığını hep gördük, hala da görüyoruz.

Hatırlıyorum yani. Yanımdaki çocuklar Göztepe'yi tutardı ama Altay'ın altyapısına yazılırdı hepsi. Çünkü böyle bir gelenek oturmuş artık, bu böyle de devam eder.

İbrahim Akın da bu altyapının çıkardığı en büyük potansiyellerden biriydi. Çok genç yaşlarda Altay formasıyla yarattığı harikaların ardından da Beşiktaş'a transfer olmuştu. Tabii herkesi birbirine düşürerek. Ama İbrahim Akın'ın Beşiktaş serüveni Del Bosque ile başladı.

Çünkü Del Bosque'nin Beşiktaş'ın başına geldiğinde İbrahim Akın'a ilk lafı şuydu ''sen Raul'dan bile yeteneklisin''.

Bir futbolcuyu böyle tanımlarsanız çıta büyür ve beklentiler o futbolcuyu yer bitirir. Ülkemizin zaten en büyük sorunu bu. Bizler yetenekli futbolcular bulmakta sıkıntı yaşamıyoruz, o isimlere genç yaşlarda sağlam karakter aşılamakta sıkıntılarımız var. Sen de 20 yaşındaki bir futbolcuyu Raul'la kıyaslarsan o adam uçar gider, tutabilene aşkolsun. Üstüne Del Bosque'nin de buradaki ömrü kısa olunca İbrahim Akın bir bakıma ortada kaldı, 2007 yılına kadar da Beşiktaş formasını giydi, birçok şans geçti eline ama olmadı.

Çoğu yıldızın kaderini haliyle o da yaşayacaktı. Çıtayı düşürerek, nereden nereye geldim demek. Öyle ki Del Bosque, İspanya maçları için Türkiye'ye geldiğinde İbrahim Akın'ı soruyordu ama onun IBB'ye geldiğine inamadı. Belki de bu yetenek İspanya'da falan doğmuş olsa kariyeri çok farklı şekillenecekti ama ülkemiz gerçekleri bunu emrediyor.

Şansı ise Abdullah Avcı oldu. Bu ülkede zaten Şenol Güneş ve Abdullah Avcı'yı ayrı bir yere koyarım. Herşeyden öte müthiş bir rehabilite teknik adamı bunlar, mezardan adamı diriltirler ve onun yıldızını çok güzel parlatırlar. İbrahim Akın da seneler içerisinde o kıvama geliyordu ve adı yeniden büyük takımlarla geçmeye başlamıştı.

Taa ki bu şike skandalına kadar. Bundan 20-25 gün önce Galatasaray'ın peşinde koştuğu ama bir türlü transfer edemediği bu futbolcu şimdi hapiste. IBB de sözleşmesini fesh etti ve bu adam 27 yaşında.

Suçları var mı bilmem ya da haberlerde çıktığı gibi itirafta mı bulundular, bunu da bilmiyorum. Tek bildiğim biten bir futbol hayatı, üstelik bu hayatı kendi kendine bitirmesi. Futbol sahasında at koşturması gereken bu adam şimdilerde hapishane hayatına alışabilmek adına saz çalmayı öğreniyor, çay götür getiri yapıyor ve Metris cezaevinin katılacağı cezaevleri arası futbol şampiyonası için hattığı cezaevinin 10 numara ihtiyacını kapatıyor...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

 

Tüm Telif Hakları Sportif Cümleler 'e Aittir © 2009 -- Blogger Tarafından Desteklenmektedir