Muslera adına şanssız başlangıç diyemem, bu şanssız başlangıç Galatasaray'ın üstündeydi. Arkaya atılan bir top, savunmamızın ağır kalışı ve maça 1-0 yenik başlamamız. Muslera adına bir durum yok yani, kalitesini belli ettiği pozisyonları fazlasıyla yaşadık, sanırım hepimizde de kalemizi uzun bir aradan sonra emin ellerde görmenin mutluluğu oluştu.
Ama bu savunma arkasına atılan toplar sıkıntılı. Servet Çetin ve Gökhan Zan ikilisini uzun vadede olmasa bile kısa vadede tutarım, çok kötülemediğim bir ikilidir ama bugün fazlasıyla hata yaptılar. Bir an Fenerbahçe karşısında Kazım'ın bu ikiliyi düşürdüğü durumlar aklıma geldi, fazlasıyla olmasa bile mini bir fragman izledik sanki. Ujfalusi stopere geçtiğinde de bu durum fazla düzelmez, yine de daha dengeli bir hal alabiliriz. Sağ bek olarakta savunma yapmasını bilen bir Eboue de eklendiğinde. Libero gibisinden bir kalecimizin olması da bu sorunsalımızda bir ilaç.
Orta sahanın yükü aslında bu, böylesine pozisyonları oluşturmamak zorundalar. Mücadele güçleri her an üst düzeyde olmalı, en önemlisi de topa hakim olan taraf olup, maçın seyrine direk etki etmeliler. Selçuk İnan ve Melo bu ayarda {gerçi onlar da bugün iyi değilllerdi} ama Sabri'nin durumu pek böyle değil. Orta sahada sürekli basan bir futbolcudan öte sanki hücumda etki yaratabilecek, ofansif bir orta saha gereksinimi var. Ya da Lucho tarzı bir orta saha. Yekta'yı kazanabilir aslında Terim ama bunun üzerinde durmuyor. Belki, Engin Baytar takıma katılınca onu bu rotasyonun içerisine dahil eder.
Temel sıkıntımız ise başka. Lige verilen ara, yeni transferlerin takıma katılmaları adına bir süre verdi ve bu bir avantaj ama Liverpool maçının son düdüğünde keşke lig şimdi başlasa demiştik. Çünkü ortaya çıkan görüntü hazır olduğumuz yönündeydi. Sonra bir hafta ara verildi, uzun bir süre maç oynamadık derken yeniden geriye döndük, şimdi ileriye gitmeye çalışacağız. Bu aranın bizlere olumlu yansımadığını bu maçta gördük zaten. Hazır bir durumumuz yoktu, organizasyon sıkıntıları üst düzeydeydi ve bir de buna Yunan kasabı hakemi dahil edince handikaplarımız çok büyük oldu.
İyi görünen özelliğimiz ise Kazım'ın hareketlendiği, Ujfalusi'nin destek verdiği anlarda sağ kanattan yaptığımız akınlar. Yeni dönemin bir diğer fragmanı da bu, Galatasaray'ın temel silahı sağ tarafı olacak ve bu rotasyonun içerisine ekleyeceğimiz Eboue, Keita gibi isimler de var. Aynı durumun sol tarafta oluşması ise zor bir durum, hele de iş Stancu'ya kaldığında. Onun da son maçı oldu sanırım, bundan sonrası yok...
OLİMPİAKOS: 1 - GALATASARAY: 0
Stat: G. Karaiskakis
Hakemler: Periklis Giolias, Antonios Karatzikas, Nikolaos Georgarakos (Yunanistan)
Olympiakos: Costanzo, Maniatis, Modesto, Feisa (Dk. 57 Ortado, Dk. 84 Potouridis), Riera (Dk. 71 Papazoglou), Fuster (57 Yeste), Holebas, Papadopoulos, Marcano, Mirallas (Dk. 67 Grbic), Pantelic (Dk. 46 Javito)
Galatasaray: Muslera, Ujfalusi (Dk. 73 Çağlar), Gökhan (Dk. 66 Yekta), Servet (Dk. 79 Ceyhun), Hakan, Sabri, Selçuk (Dk. 57 Ayhan), Felipe Melo, Kazım Kazım, Stancu (Dk. 58 Aydın), Baros (Dk. 58 Elmander)
Gol: Dk. 1 Mirallas (Olimpiakos)
Sarı kart: Dk. 64 Mirallas (Olimpiakos)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder