19 Ağustos 2011 Cuma

Kazanan Her Zaman Porto

Porto'nun her dönem futbol piyasasına sunduğu nimetler var. Bu nimetleri sunuyorlar, üzerinden büyük para kazanıyorlar, daha az paraya o boşluğu dolduruyorlar ve boşluğu dolduran futbolcuyu da bir süre sonra büyük paralara satıyorlar. Porto modeli işte bu, herkesin hayallerini süsleyen ve kimsenin yanına bile yaklaşamadığı kudretli sistem.

Boşa hayaller kurmayalım, Porto sistemini başka bir takımın uygulaması imkansız. Porto'yu örnek almak ve onlar nasıl bu yola girdi gibisinden şeyleri incelemek güzel ama bu sistem onlara özel. Sen ancak bu sistemden esintiler yapar, kendi şartlarına ve doğrularına uygun bir sinerji yaratırsan başarılı olmuş sayılabilirsin. Takımlarımızın yapması gereken bu ama biz bu konuya girmeyelim. Üzerine çok konuşulan ama bir türlü işin içerisinden çıkılamayan bir mevzu.

Bu dönemde de Porto'nun sunduğu nimetler var. Falcao, Moutinho ve Hulk gibi. İçlerinden gitmeye en yakın futbolcu da Falcao'ydu. Yeni sözleşme imzalamasına rağmen o sözleşmenin takımdan gitme şartlarını oluşturduğunu söylememiz lazım. Yani futbolcunun değerini biçiyordu o sözleşme ve 40 milyon avro civarında bir rakama Atletico Madrid yolunu tuttu. Boas gitti ve Chelsea bu pazara yönelir derken Agüero'dan doğan boşluğu Falcao ile doldurdular. Bir bakıma Agüero'dan gelen para Falcao'ya gitti.

Bu durumda sormak lazım, o zaman Agüero neden gitti. Mutsuzdu, elbette gidecekti ve kazanılacak maksimum bonserviste kazanıldı ama giden futbolcunun yeri neden bir o kadar fiyata doldurulmak istendi. Porto örneği burada çıkıyor ortaya, Falcao gider ama daha makul bir fiyata o boşluk doldurulabilir. Atletico Madrid ise Agüero'dan doğan boşluğu Falcao ile doldurmak istiyor, bunun adına da 40 milyon avro gibi bir rakamı gözden çıkarıyor. Pastore transferi gibi transferler piyasayı yükseltti elbet ama PSG parayı nereye harcayacağını şaşırmış bir takım. Atletico Madrid'in bu halkaya katılması yanlış ama girdiler bir kere bu yola.

Falcao geldiğine göre onun üzerinden konuşmak lazım. Falcao müthiş bir sistem golcüsüdür. Yani, doğru sistemi kurduğunuzda ve Falcao'yu beslemek üzerine yaşadığınızda Falcao sizi asla yarı yolda bırakmaz. Ama Agüero misali topu alayım, bir sihir yaratayım, beş adam geçeyim de öyle bir gol atayım durumu oluşmaz. Falcao farklı bir adam, sağlam bir golcü ama ekmeğini taştan çıkaran bir futbolcu da değil. Yine de arkasında onu besleyen futbolcuyu da şahlandırır, Arda'nın da önemi buradan kaynaklanacak. Bu transfer Arda adına büyük bir şans, yeni bir ikili efsanesi bu şekilde doğabilir. Benim doğrularım üzerinden gideceksek, Falcao için 25 milyon avro üzerinde bir rakam harcamazdım.

Yazının özeti de belli aslında, kazanan her zaman Porto...

1 yorum:

  1. Porto bir sistem takımı, bu sistemi yıldızları ve başarıları yaratıyor. Bu takım teknik direktörünün gidişinden bile para kazandı. Ancak dikkat edin, Porto'dan ayrılan futbolculardan diğer takımlara pek bir hayır gelmedi. Misal, Jardel (çok severdim ama yok ettiler adamı) Lisandro Lopez, Bosingwa, Ancak Porto'dan giden Mourinho şu anda dünyanın en iyi teknik direktörleri arasında, Boas da aday. Bu da başarılarda futbolcuların değil, kurulan sistemin etkisinin çok büyük olduğunu gösteriyor. Bizim örnek almamız gereken Porto'nun sistemi değil belki (keşke alabilsek) Ancak bir sistemimiz olması gerektiğidir.

    YanıtlaSil

 

Tüm Telif Hakları Sportif Cümleler 'e Aittir © 2009 -- Blogger Tarafından Desteklenmektedir