
Kağıt üzerinde baktığımızda takımın en önemli futbolcusu Arda Turan'dı. Son 1.5 sezon istenilen gibi gitmese de Arda'nın potansiyeli ve gücü yeni sezonda takımı kendi üzerine kudruracak kudrete sahipti ve Terim'in de planları bu yöndeydi. Olmadı ama, gerçekleşmesi doğru ama zamanlaması yanlış bir transfer izledik. Planlamalar yapılmış, sistem belirlenmiş ve transfer stratejisi de son hali almaya başlamış. Arda'nın ansız gidişi bütün herşeyi sil baştana götürdü ve bugünlere geldik.
Geldiğimiz nokta da Arda Turan'ın boşluğunu doldurmak zorundayız. Galatasaray sağa kayıyor gibi eleştiriler geliyor, yapılan transferlerin geneli sağ kanat eksenli çünkü. Arda'nın da sol kanat rotasyonundan çıkması ve mevcut kadrodan yerine koyacağımız kimsenin olmaması bu bölgeye transferi şart haline getirdi, şart haline getirmesinden de öte kaliteli bir ismin gerekliliğini ortaya koydu. Fark yaratacak bir futbolcuya, hem sistemi ileriye taşıyacak, hem de bireysel becerilerle anı geldiğinde takımı ipten alacak.
Lucas Podolski böyle bir futbolcu ama transferi de bir o kadar zor. Türkiye'ye gelmesinden öte başka durumlar var. Kendisi Köln'ün 26 yaşındaki bayrak futbolcusu konumunda, orada bir idol olmuş ve takımıyla şu sıralar ne kadar sorunu olursa olsun vazgeçilemeyecek bir isim.
Bayern Münih'e büyük umutlarla transfer olmuştu aslında. Beklentiler çok büyüktü, çünkü Köln ve Milli Takım macerasında muazzam işlere imza atmıştı. Bayern Münih'in se sömürge anlayışı gereğince Bundesliga da her yıldızı parlayan futbolcu gibi bu takıma geldi ama beklenenden çok uzaklardaydı. Sonrasında da takımına döndü ve Köln formasını giymeye devam ediyor.
Ama istikrarsızlıklar içerisinde. Milli Takım'ın vazgeçilmez ismi konumunda ve neredeyse her Milli maçta farkını ortaya koyuyor. İş Köln tarafına geldiğinde ise Podolski beklenen Podolski olamayabiliyor. Bunun da açıklaması şurada olabilir. Podolski, iyi bir takım kurulduğunda ve bu düzenin içerisinde müthiş bir futbolcu. Sağlam bir sistemde, kaliteli futbolcular topluluğunda kalitesini ön plana koyarak, hem kendini hem de takımını daha da kalitelendiriyor. Mevcut Köln rotasyonunda ise yapabilecekleri kısıtlı, takımın da beklentileri o kadar büyük değil. Bu yüzden de Podolski transferi her zaman bir kumar olarak görünebilir. Acaba çok büyük takımlar neden bu adamın peşine düşmüyor da denilebilir ama Podolski'nin kalitesinden asla şüphe edilemez.
Dediğim gibi zor bir transfer, gerçekleşmesi güç ama imkansız değil. 8-9 milyon avro gibi bir bonservis rakamı, futbolcuya ise yıllık 3 ila 3.5 milyon avro arasında bir ücret düşünülüyor. Son haberlere baktığımızda da Podolski buraya gelmeye hazır ama Köln'ü ikna konusu var. Bakalım neler olacak, hep birlikte göreceğiz. Gerçekleşmesi durumunda bu sezonun en değerli transferi olur ve nokta atışı diye tabir ettiğimiz durum gerçekleşir. Hem Arda'nın boşluğu doldurulur, hem 26 yaşında olan bir isim kazanılır {30'lu yaşlardaki ve devasal pahalı yıldızlardan iyidir} hem de mevcut kalite üzerinde güzel bir süsleme izlemiş oluruz. 10 numarayı da alır, yeni 10 numaramız deriz kendisine.
Köln sempatim de vardır benim, yalan söyleyemem. İki kuzenimin orada oluşundan kaynaklı biraz da, bu yüzden de Podolski'yi ayrı bi severim...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder