
Günlerdir Arda'dan bahsediyoruz, 1000 tane yorum yaptık bu konunun üzerine ama bu yorumlar genelde onun saha içerisinde yaratacağı boşluk üzerineydi. Podolski ile bu açığı kapatacağız gibi, o bölgenin transferi tamamdır. Her iki maçta da mevcut kadrodan bir sol açık çıkmayacağını çok açık gördük. Olympiakos maçında Stancu olmadı, Real Madrid karşısında da Kazım. Başka bir maçta da diğer bir futbolcu olmayacaktı, bu yüzden giden kalitenin yerine yeni bir kalite alınması güzel. Ama şöyle birşey de var, Arda'dan sadece futbolcu olarak bahsedemeyiz. İyi veya kötü yaptı, bu tartışılır ama onun bıraktığı lider misyonunu da birine yüklemeliyiz. Bu isim Sabri Sarıoğlu asla değil, olmasının mümkünatı yok. Ona ekstra sorumluluklar kattıkça futboldan da kopuyor. Şöyle demek lazım. Nerede Liverpool karşısındaki orta saha Sabri, nerede Real Madrid ve Olympiakos karşısındaki orta saha Sabri.
Belli ki Fatih Terim onu sağ bek olarak düşünmüyor. Şöyle diyorduk aslında. O gelirse Ujfalusi stopere geçer, bu sağ bek oynar ama hiçbiri olmadı. Sabri de o bölgede denenmiyor, Eboue'yi de açık olarak kullandı. Kazım'ın sola geçmesinden doğan boşluk olarak Eboue sağ açık oynamış olabilir yine de, Podolski'nin gelişiyle birlikte belki bu değişim başlar. Çünkü Ujfalusi bek oynarsa Servet Çetin ve Gökhan Zan ile yola devam edeceğiz. Kısa vadede tamam ama uzun vadede yaşanabilecek sıkıntıları tahmin bile edemiyorum.

Çünkü o bölgede gerekli alternatifler yaratılmadı. Real Madrid maçının anahtarı da burada zaten. Herşey iyi gidiyorken, Servet'in sakatlığı ve Hakan Balta'nın stopere geçişiyle yaşanan savunmasal domino krizi. Bir anda bek Çağlar oldu, Gökhan Zan ve Hakan Balta yeni ikili oldu, o dakikadan itibaren de iyiki bu maç hazırlık karşılaşması dedik. Dört kolluda gibiydik, inanılmaz ağır bir savunma hattı oluştu ve her türlü hamlede de yetersizlikler ortaya çıktı. O dakikadan sonra zaten Galatasaray hücumu unuttu, rakibin esiri oldu ve orta sahanın daha çok savunma aksiyonunda var olmak istemesiyle de Baros ve Kazım'ın ismini pek duyamadık. Hücumculardan da fark yaratmasını bekliyoruz, bireysel birkaç beceri gibisinden. Bu da yok malesef, özellikle de Baros fizik olarak kayıp. Elmander ise farklı bir adam, doğru sistemin içerisinde var olur, şu ana kadar da o sistem oturmuş değil. Doğaldır yani Fatih Terim'in santrafor isteği.
Zamana ihtiyaç var tabii, lige verilen aranın Galatasaray'a yaramadığını zaten söyledik. Bazı şeyler zamanla rayına oturacak ama transferin gerekliliği de kaçınılmaz. Santrafor, stoper ve bir de orta saha gereksinimi var. Bunun dışında yeni transferler için söyleyebileceğimiz şey ise, ilk 11 başlayan bütün transferlerin hepsi nokta atışı, fark yaratan futbolcular. Melo, Eboue, Ujfalusi, İnan ve özellikle de Muslera. Bu kötü savunmanın toparlayıcısı biraz da o oldu, ağır savunmanın ilacıdır zaten libero kaleci...
çok hayali olacak ama serdar taşçı, mevlüt erdinç, volkan şen ve sercan yıldırım (her ne kadar volkan ve sercan'ın karakter olarak bu takımda yer almasından rahatsız olsam da) gibi isimleri kadroya dahil edebilsek özellikle derinleşmesi gereken yerli rotasyon için ilaç olacaktır.
YanıtlaSilserdar taşçı uzun zamandır bir ileri iki geriye giden sttugart'tan ayrılıp yeni bir maceraya başlamak isteyebilir. bu noktada ikna edilebilirse inanılmaz faydalı olur.
mevlüt erdinç psg'nin para harcama sevdası içinde oynayabileceği bir takımda yer alabilir. ayrıca ek santrafor haricinde 4-3-3'ün kanatlarında da oynayabilecek bir yapısı olması ve milli takımda ilk defa terim döneminde kendine yer bulmuş olması insana neden olmasın diyor.
volkan ve sercan için eldeki mustafa, musa, serkan gibi isimler artık 5-6 milyon euro gibi bir meblağ teklif edilirse iki tarafında memnun olabileceği bir anlaşma zemini sağlanabilir. bu iki oyuncu her ne kadar kaytarmaya müsait olsalarda fatih terim'in genelde bu tür oyunculardan verim alabiliyor olması bu transferleri keşke olasun dedirtebilecek bir durum.
podolski'ye gelirsek. sol taraf için mükemmel bir isim. ayrıca klasik bir alman gibi mantığından ziyade duygularını dinleyen (köln'e geri dönmesi, ballack'a tokat atması gibi olaylar mantıkla açıklanamaz) biri olması onu terim için verim alabileceği bir oyuncu haline getiriyor.