Ya Sonrası?

Şununla başlayalım. Madrid'deki yeni mevzu, Arda Turan mı yoksa Nuri Şahin'in mi daha iyi bir futbolcu olduğu yönünde. Atletico Madrid ile Real Madrid taraftarlarının arasındaki mevzu bu ve kimin daha iyi olduğuna saha içerisinde karar vereceğiz tabii. Her ikisi üzerinde oluşan beklentiler çok büyük olsa da Arda'nın işi daha zor. Real Madrid'deki rol paylaşımını, sistemi tartışamayız ve her futbolcunun üzerindeki yük bir o kadar hafifler ama Atletico Madrid taraftarları Arda'dan çok daha fazlasını isteyecek, umarım karşılayabilir.

Bizim meselemiz bu değil tabii. Sonuçta giden gitti, kalan sağlar bizim ama gidenlerin ardından da o alternatifi yaratmak, sağların arasına yeni sağlar eklemek lazım. Şunu biliyorum ama, kim gelirse gelsin Arda Turan'ın boşluğu kolay dolmaz, hele uzun vadede çok zor.

Şunu düşünüyorum aslında. Siz 12 milyon avro'ya futbolcunuzu sattığınızda onun yerine aldığınız isim de bir o kadar maliyetli olmamalı. Bizim başaramadığımız iş aslında bu değil mi. Zaten çok nadir büyük paralara futbolcuları satıyoruz ama onların yerini bir o kadar paraya doldurmaya çalışıyoruz. Çoğu zaman da başarısız oluyoruz zaten. Şöyle söyleyelim. Kendisini ne kadar çok sevsem de Lorik Cana. Mehmet Topal gittiğinde bir o kadar maliyete kendisini transfer ettik ve işin doğrusu istediğimizi alamadık. Kendisini çok sevdirdi, eğer takımda kalabilse daha iyisini de yapabilirdi ama geçen bir yıl üzerinden konuşuyorum.

Arshavin'in gelişi de buna benzeyecek. Arda Turan, 12 milyon avro'ya gitti ama onun yerine gelmiş gibi görünecek olan Arshavin'in de maliyeti bir o kadar olabilir. Üstelik beklentiler kısa vadeli, önümüzdeki 2-3 sezon adına. Bu artık gelenekleşti ve aksi adımlar atılmıyor, bu yüzden de olan üzerinden konuşmak lazım, Arshavin'i böyle değerlendirmeli. Gerçi üzerine ne konuşsak boş, bazı futbolcular vardır ve adı yeter. Arshavin de böyle. Adı yeten bir futbolcu, kısa vadede bizlere katacağı birçok şey var, haliyle de beklentiler büyük. Yeni 10 numaranın sahibi de o olur diyorum ve Arshavin'i beklemeye başlıyorum. Bu yazıyı da gece yazıyorum, belki de yazı yayına girmiş olduğunda Arshavin açıklanmış olur, kim bilir.

Sonrası için asıl mevzu, takım kaptanlığı aslında. Arda Turan'a verilmesi kaptanlığın ezber bozan bir hareketti. Genelde takımın en yaşlısının kaptan olduğunu görürüz ya da formayı uzun yıllar boyunca giymiş bir futbolcuyu. Lider olana, kaptan olarak doğmuş olana pek bakmazlar. Mesela ben Lorik Cana kalsaydı eğer gözüm kapalı kaptan yapardım onu. Bazı futbolcular böyle, lider doğuyorlar ama mevcut sistemde de kim bu lider bilemiyorum. Ayhan Akman değil, Servet Çetin hiç değil, Sabri Sarıoğlu desek sempatik ama bana göre lider değil. Geriye de alternatif kalmıyor aslında, madem değişim başladı Selçuk İnan kaptan olsun diyenler var ama onun da akibeti Arda gibi olur diye korkuyorum. En iyisi bu işi Fatih Terim'e bırakmak, en doğru seçimi o yapacaktır ve Terim'in olduğu bir takımda da kaptanlık o kadar büyük bir olay değil bence. Yine de Galatasaray kaptanlığı kutsaldır, bunu da en iyi Terim bilir...