Avusturya 0-0 Türkiye, Hiddink'in Şans Faktörü

Şu Avusturya'ya karşı beraberliğe yatmamıza inanamıyorum. 3-4 gün önce Almanya'dan 6 gol yemeyi başarmış, savunma noksanları üst seviyede olan rakibe karşı nedense savunma içgüdüsüne yakalandık, Hiddink de buna çanak tuttu. Çıkan 11 bunun göstergesiydi aslında, her ne kadar eksik isimlerimiz olursa olsun Mehmet Topal ve Selçuk Şahin'i bir arada kullanmak, Yekta'yı da ayağının tozuyla 11'e alması önceliğin beraberlik olduğunun göstergesiydi. Yekta ve Mehmet Topal çok iyi iş çıkardılar, futbollarına lafım yok ama mandalite bu yöndeydi.

Hücumda Arda, Burak Yılmaz ve Umut Bulut. Arkası ise büyük bir uçurum, mesafe anlamında çok büyük farklar var, ayrıca da Mehmet Topal'ın orta sahadaki pasör yaratıcılığına kalmış bir hücum hattı. İkinci yarının ortasına kadar kanatlar da çalışmıyordu, Sabri'nin biraz tempo kazanmasıyla ikinci yarının ortalarında sağ kanat işlemeye başladı ve Burak Yılmaz'ın pozisyonlarından söz eder olur.

Genel anlamda ise öndeki üçlü savunmayı hücumda başlattı, rakip stoperlere iyi bastı ama çok yalnız kalmalarının ertesinde de beklenen etkiden uzaklardı. Bunun da sebebi maça beraberlik adına çıkılması, temponun da inanılmaz düşüklüğü. Zaten maç başında Arda ve Mehmet Topal'ın el hareketiyle tempoyu düşürün demesinden şifreyi almış olmalıyız.

Hiddink, hiçbirşey katamadıysa bu takıma şans kattı. İnanılmaz bir şans faktörümüz var. Belçika beraberliği, Kazakistan galibiyeti ve bu beraberlik. Penaltı kaçırmış olmamıza rağmen şans bizim yanımızda diyebilirim, düşe kalka birşeyler yapıyoruz ve 2.'lik anlamında da yerimiz sabit. Bir şekilde iddialı konumdayız ama gelecek adına güzel şeyler söylemem güç. Aynı yanlışlar devam edecek çünkü, teknik kadromuz bazı ısrarlarından vazgeçmiyorlar. Şu maçı rahatlıkla kazanmak mümkündü, hücum düşünen bir takım 2-3 golü rahat bulurdu ama biz pozisyona girmemeyi, gol atmamayı tercih ettik.