İyi durumdayız aslında, bu yorumu da şuna bakarak söyleyebiliyorum. Evinde olan Litvanya ve henüz hiç yenilmemiş Fransa karşısında maçı kazanabilecek duruma geldik. Maçın son bir dakikası yapılan hatalar neticesinde bunlar oluyor. Maçın son 5 dakikası kala çift hanelerden muhteşem bir geri dönüş yapıyoruz ama öne geçeceğimiz boş üçlük kaçıyor, hadi şut bu kaçar diyelim, hücum ribaundu da bize geliyor ama oyuncularımız paylaşamıyor. Bundan öte ise Emir'in üçlüğüyle yine umutlanıyoruz ama 5 saniyede topu kenardan çıkaramıyoruz. Oyun içerisinde değişkenlikler çok var, bunu da şu dakikadan sonra aşmanın güç olduğunu düşünüyorum.
Fransa maçı aslında bizlere işin savunmada bitmediğini gösterdi. Fransa'yı 68 sayıda tutmak büyük iş, maç boyunca harika savunma yaptık ama hücumda işler iyi gitmiyor. Çok kötü bir üçlük yüzdesi vardı ve hücumda belirli isimlerin eline bakıyoruz. Turnuva öncesindeki kadro seçimi yanlışlarının neticesinde rotasyonumuz var, sırf rotasyon uğruna rotasyon yaptığımızda da kötü anlar yaşıyoruz. İkinci periyotta Ömer Aşık'ı oynatmadığımız, Enes Kanter'in önüne Oğuz Savaş'ı koyduğumuz gibi.
Hepsinden kötüsü ise, bir takım oyun kurucusu kadar konuşuyor. Oysa bizim oyun kurucular çok kötü durumda. Kerem Tunçeri ve Ender Arslan'ın yarattığı zafiyeti bir bakıma Emir'in bu takıma girmesi kapatıyor gibi, o da olmasa tamamen bitmiş bir duruma gelebilirdik. Burada da yanlış tercihler girer devreye, istikrar güzel ama formda isimleri de burada görmek lazımdı. Çok hazır görünmeyen Sinan Güler'in yerine Doğuş Balbay'ın yaratacağı baskı ya da Oğuz Savaş'ın yerine bir Furkan Aldemir. Kerem Gönlüm ve Semih Erden'in de yokluğunda bench zayıfladı ve patlayıcı güç sayısı oldukça azaldı. Bu durumda da bazı isimler hep formda olmalı, bu da uzun vadede çok zor.
T.Parker'ı durduramadık, Fransa her düştüğü anda Parker çıktı ve takımını taşıdı. Batum'u da durduramadık, hem savunmada hem de hücumda çok agresifti. Takım olarak baktığımızda ise savunma oldukça iyiydi, Fransa'nın çoğu doğrusunu sildik, hücum repertuarlarını bu iki isme indirdik ama biz hücumda bekleneni veremedik. Üçüncü periyot yediğimiz büyük fark ve maçın sonundaki kırılma anları bizim fişimizi çekti. 13 sayıdan dönmek güzel, bu da Fransa'yı tam kadro olsak, biraz daha doğru tercihlerle gelmiş olsak yenebileceğimizin göstergesiydi ama olmadı. Şimdi Almanya maçını kazanmak şart ama onun da garantisi yok. Öyle bir grubun içerisine düştük ki, en zayıf halka Almanya gibi görünüyor ve Nowitzki, Kaman gibi faktörler var.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder