Atletico Madrid 3-1 Beşiktaş / Quaresma Veya Simao

Kağıt üzerinde etkili bir ikili, bir kanatta Quaresma diğerinde de Simao var diyorsunuz. Saha içinde ise işler değişik, farklı bir durum var. Kısaca özet geçmek gerekirse, her iki futbolcudan da istediğini alamayan bir Beşiktaş. Ne kadar yıldız olurlarsa olsunlar doğru futbol anlamında istikrar yok ve bu da beklentilerinizi karşılayamamanızla eşdeğer.

Braga ile oynanan deplasmandaki maçta savunmacı bir Beşiktaş vardı. Her ne kadar rakip 10 kişi kalmış olsa bile rakibine tek pozisyon bile vermeyen, kontrollü oynayan ve oyuna hakim olan. Atletico Madrid karşısında ise sahaya çıkan 11 anlamında baktığımızda özgüveni yüksek bir takım gördük, kazanmak istiyoruz mesajını vermişler. Atletico Madrid'in eksikleri bunda etkili olmuş olabilir ama büyük bir kumardı bu. Veli Kavlak'ın sol bek oynaması ve ilk yarı boyunca da bunda ısrar edilmesi gibi. Nitekim bu kumarın faturası ağır oldu ve yenen 3 gol, bir o kadar da verilen pozisyon. Çok hızlı oynadı Atletico Madrid ve yenen gollere de baktığımızda Beşiktaş'ın sol tarafını çok iyi işlediler.

İkinci yarıda biraz daha doğrular yerine oturdu. Braga maçındaki görüntüye döndü biraz daha Beşiktaş. 3-0 gerideyiz diyerek risk almak yerine önceliği rakibin hızını durdurmaya verdi ve Kavlak'ı orta sahaya çekip, İsmail Köybaşı'nı sol beke koyarak dengeyi sağladı, rakibini durdurdu ve 3-1'i bulmanın yanında skor 3-2'ye de gelebilirdi ama hepsinden güzeli Atletico Madrid'in ikinci yarı boyunca pozisyon bulamaması oldu.

Quaresma'yı kenara almak önemliydi 45'de. Ama Carvalhal'in bu tip hamleleri daha erken yapabilecek cesareti eline alması gerekiyor. Veli Kavlak'ı çıkarıp İsmail Köybaşı'nı alabilirdi ama Veli Kavlak'ı da korudu, o ana kadar piyasada olmayan Quaresma'yı kenara aldı. Haliyle de daha dengeli bir görüntü ortaya çıktı. Simao'yu da eleştiriyoruz ama Simao, Quaresma'ya oranla çok daha dengeli, biraz da olsa savunma yapmaya çalışıyor, rahat ettiğinde etkili oluyor. Quaresma ise sadece top ayağına geldiğinde {o da günündeyse} kendini hissettiren bir yapıya büründü. Haliyle de böyle bir değişiklik beraberinde geldi.

Tur imkansız değil, 3-1'in dönüşü var. Ama 2 gol bulmalıyız diyerek Beşiktaş'ın risk almaması gerekiyor. Sabırla oynaması ve yine önceliği rakibi durdurmaya vermesi önemli olan. Beşiktaş bu düşünceyle oynarsa oyunun hakimi de olur, Fernandes gibi bir silahı daha olumlu kullanır. Ama ikinci yarıda olanlar ilk yarıda düşünülse daha farklı şeyleri konuşuyor olabilirdik. Beşiktaş bir bakıma hem şansı hem de şanssızlığı yanına aldı bugün.