25 Mart 2012 Pazar

Bittiği Yerde Uzatmamalı Hikayeyi

Şöyle birşey farketmiştim aslında. Her transfer edilen yabancı futbolcuya sorulur imza töreni sırasında, ''x takımından hangi futbolcuları daha önceden tanıyorsunuz'' gibisinden. Lucas Neill'e bu soru geldiğinde ilk söylediği isim Sabri Sarıoğlu olmuştu ve bunu söyleyen başka yabancı futbolcular da oldu aslında. İlginç bir tanınmışlık durumunda yani, burada kendisi için edilen dalgaların arasında yaşıyoruz ama yüzü Avrupa'ya döndüğümüzde az da olsa tanınan, bilinen ve belirli de bir piyasa edinmiş bir futbolcu.

Güzel de bir karakter aslında, en azından Galatasaraylılar açısından. Bu tip futbolcular böyledir biraz da, oynadıkları takımda çok sevilirler ama diğer takım taraftarları da bu isimlerle sürekli uğraşırlar. Sabri Sarıoğlu'nun ilk ortaya çıktığı dönemlerle bugününü kıyasladığımızda beklenen noktaya gelemediği ortada ama kalıcı olmayı da başardı yine de. Herkes gider o kalır modunda yani ve İbrahim Üzülmez olma yolunda da hızla ilerliyor. Yani kariyeri boyunca sürekli eleştiri alan, şu noktası bu noktası eksik denilen ama mücadelesi ve yüreği takdir gören futbolculardan.

Yetmiyor tabii, mücadele ve yürek bir zamandan sonra karın doyurmuyor ve zarar vermeye de başlıyor diyebilirim. Sabri Sarıoğlu'nun kariyerine baktığımızda zirve dönemleri de oldu ama düşüş yaşadığı dönemler daha da fazla ve her düşüş yaşadığında çok daha geriye gidiyor. Önceki sezonları bırakıp, bu sezonu ele alalım mesela.

Fatih Terim takımın başına geliyor ve kafalardaki ilk beklenti haliyle şu, ''bazı Türk futbolcular Terim'in elinde inanılmaz bir çıkış yakalar, en iyi dönemlerine dönerler''. Hakan Balta'ya bakalım, bir önceki sezonun en çok yerden yere vurulan futbolcusu ama bugün yeniden kral. Belki de en kötü anından en zirve günlerine döndü, Galatasaray'ı geçtim Türkiye açısından alternatifsiz bir futbolcu. Sabri Sarıoğlu'dan da bekleniyor bu çıkış haliyle, daha iyisi olur deniyor ve o şansları da fazlasıyla kazandığını görüyoruz ama beklediğini alamamak bazı soruları da doğuruyor.

O soruların da başında, ''bu adam gelecek sezon takımda olmalı mı olmamalı mı'' sorusu oluyor ve cevabı da yüzde 80 itibariyle ''olmasın'' oluyor. O yüzde 20'nin de olsun cevabını vermesinin nedeni Sabri Sarıoğlu'nun Galatasaraylılığı, mücadelesi falan gibisinden şeyler. Mantıksal bakınca da olaya artık bu işin giderinin olmadığını görüyoruz. Eboue'nin oynadığı bu futbol ve Sabri Sarıoğlu'nun da sakatlık dönüşünde gelemediği nokta ve sürekli geriye gitmesi gelecek sezonun planlamasında da ona yer vermedi. Hele de sözleşmesinin sezon sonu biteceği düşünülünce.

Ama ilk başta da dediğim gibi. Sabri Sarıoğlu'nun ne olursa olsun o piyasası var, bizim kafamızda tasarladığımızdan çok daha fazla değerli Avrupa arenasında ve Wolfsburg'un da kendisine talip olduğu konuşuluyor. Şöyle düşünüyorum, Galatasaray eğer Sabri Sarıoğlu'nu takımda tutmayı düşünseydi işi şimdiye bırakmadan çoktan hallederdi ve Semih Kaya misali o sözleşme erkenden uzatılırdı. Israrla uzatılmıyor ama gündeme dahi gelmiyor, bence bu ipler koptu ve Sabri Sarıoğlu açısından da eğer bu haber doğruysa güzel bir şans yakalamış diyebiliriz.

Üzülüyorum da bu kadar fazla dalga geçildikçe, buralardan uzaklaşması bence en mantıklısı olacak..

5 yorum:

  1. 1 sene daha sözleşmesi olsaydı sence takımda tutarlarmıydı yoksa gönderirlermiydi?bence birazda denk düştü ebouenin gelişi ve oynadıgı futbol galatasarayın şansı olurken sabrinin şanssızlıgı oldu.Sezon sonu gidişi kesin türkiyede hangi takıma gider bilinmez ama avrupadan teklif varsa büyük küçük takım ayrımı yapmadan gitmeli bence.

    YanıtlaSil
  2. Bir sezonluk sözleşmesi daha olsa bence de takımda kalırdı, denk düştüğüne katılıyorum.

    YanıtlaSil
  3. Aslında sabri hakkında çok uzun bir yorum yazdım sonra yazıyı okudum ve sildim.
    En mantıklısı artık çok konuşup, düşünmemek gerekiyor.Çünkü düşündükçe Sabri kalsın diyesin geliyor 'acaba bir şans daha verilmeli mi?' diye düşünüyorsun.Bu çok tehlikeli bir düşünce...
    Bu tehlike ile yaşamanın manası yok.Ki Sabri kaldıkça alttan gelen diğer yetenekleri kesecek.(örnek Servet-Gökhan sakatlığı ve semihin çıkışı) bence teşekkür edip yollar ayrılmalı...

    YanıtlaSil
  4. Sabri takımda kalmalı. bugünkü Trabzon maçında sonradan girmesine rağmen ne bileyim mesela hucumdaki necati baros ikilisinden daha verimliydi. onun dısında mehmet batdal da günün iyilerindendi. kardeşim milyon dolarlık adamlar gol kaçıracağına mehmet batdal kacırsın topa gelişinden kaybetti açı kapanmadan vursa günün en iyisi diye lanse edilirdi.. neyse lafı uzatmadan sabri sahada da dısarıda da takımın bence ayrılmaz bir parçasıdır. sözleşme yapılacagı kanaatindeyim. inşallah ta öyle olur.

    YanıtlaSil
  5. Sabri ve Servet ile sezonun ilk yarısında pazarlıklılar yapılmış ancak iki oyuncunun da zam talebi neticesinde anlaşılamamıştı diye hatırlıyorum. Sabri ve Servet eğer rotasyonu kabul edebilecekseler bence bu takımda kalmalılar, yok eğer gideceklerse bile yerlerini doldurmalıyız kulübede. Sabri'yi önümüzdeki sezon BJK, FB yada TS forması ile görürsem gerçekten çok üzülürüm.

    YanıtlaSil

 

Tüm Telif Hakları Sportif Cümleler 'e Aittir © 2009 -- Blogger Tarafından Desteklenmektedir