31 Mart 2012 Cumartesi
Hayal Kırıklığı
Daha önceden de yazdığım gibi, Avrupa Ligi şampiyonluğu adına pek umudum yoktu, çünkü o ışığı malesef veremiyoruz. Çok anladığımdan değil ama az çok takip eden herkesin de aynı şeyleri söyleyeceğini biliyorum. Bu takımın en önemli kozu, Tina ve Fowles'ı beraber kullanabilmek ama bunu ABD'li oyuncu kontenjanından ötürü kullanamıyorsunuz. İşin Taurasi cephesine bakıyoruz, Fenerbahçe maçında aldığı aşırı sorumluluk mesela takımın ivmesini bozdu. Bazen de takım o kadar kötü gidiyor ki, mecburen bunu yapmak zorunda kalıyor ama benim görüşüm açık.
Taurasi en iyisidir kabul ama Galatasaray forması altında Augustus > Taurasi diyorum. Artı olarak bir takım oyun kurucusu kadr konuşur ve bizim de elimizde sadece Epiphanny Prince var bu anlamda ve coach faktörünün etkisizliği bazen onu da geri planda bırakıyor, başka arayışlara giriyoruz ve tablo ortaya çıkıyor haliyle. Tabii, işin kilit noktası Türk oyuncular üzerinde ama bu kadar fazla yabancı arasında kalan birkaç yerli oyuncumuzun da geçmişe oranla daha da aşağıya indiğini görüyoruz, çünkü o ruh kaybedilmiş. Herşey biraz da coach faktöründe, malesef Ceyhun Yıldızoğlu çok büyük bir hayal kırıklığı.
Takımın oynadığı basketbol falan bir yana, ruhunu kaybetmiş gibi oyuncular, işler kötüye doğru yol alırken malesef iyiye doğru bir ışık yanmıyor ve en iyi zamanda bile işlerin kötüleme imkanı doğabiliyor. Cem Akdağ gibi bir karakter varken neden başka isimlere yöneliriz bilmem ya da o olmuyorsa Taurasi, Fowles ve Tina Charles gibi isimleri getirebilen bir takımın çok da kaliteli bir yabancı coach getirebileceği düşüncesi. İşte, tüm bunlar olmayınca kendi düzenlediğin, ev sahibi olduğun turnuvadan boynu bükük ayrılıyorsun...
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
yerli oyuncularımız artı c.y. çok ama çok yetersiz.c.y.bu takıma hiçbirşey katamaz.acilen yol verilmeli.
YanıtlaSil