9 Temmuz 2012 Pazartesi

Türkiye'den Arap Diyarına

Arapların futbol aşkı uzun zamandır konuştuğumuz bir durum. Ülkemize uğramadılar ama yabancı liglerde birçok arap sermayeli futbol takımı var. Katar Ligi gibi ligler de çok uzun zamandır büyük paralar vererek önemli futbolcuları bünyelerine katıyorlar. İşin diğer boyutu da, Türkiye'yi de çok iyi takip ediyorlar. Buralarda tutunamamış ya da gözünde dolar işareti çıkan futbolcuları da Katar'a çekmeye başladılar. Aklıkları futbolcuların bir tarzı var ama, geneli hücumcu, kreatif futbolcular, bu tarz futbolcularla ilgililer daha çok.

Tabata ile başlayalım. Gaziantepspor'da oynadığı futbol gerçekten çok güzeldi. Japon asıllı olmasından dolaylı da Türkiye'deki Tsubasa yakıştırmaları da yapıldı ama 8 milyon avro gibi bir rakama Beşiktaş'a gidince {Mustafa Denizli'nin ısrarlı 10.5 numara tanımı sonrası} beklentiler de çok büyüdü ama kısa bir zamanın ardından Beşiktaş onu yollamak adına 40 takla attı ve Katar'ın Al-Rayyan kulübüne önce kiralık gitti, devamında da bonservisi alındı. Tabata, Katar'da kral oldu diye duydum sonraları, orada tutulan bir futbolcu.

Kimi başarılı oldu der, kimi başarısız oldu der, bu iki görüşe de saygı duyarım. Ama genel olarak bakınca duruma büyük heyecan kattı bizlere, hala onun tadı damaklarda bir anlamda. Ben şöyle düşünürüm ama. Bu kadar yetenekli bir futbolcusun, 27-28 yaşlarındasın ama Katar'a gitmek istiyorsun, daha fazla para kazanmak adına. Parayı düşünen futbolcuya da saygım var benim ve böyle futbolcuyu takımımda tutmam, Keita'nın transferini de olumlu karşılamıştım. Katar'ın Al-Sadd takımına gitmişti o da, Galatasaray onu transfer ettiği paranın 1 milyon avro gibi üstü bir rakama satmıştı Keita'yı.

Jaja'nın olayı da Keita'ya benziyor. Trabzonspor'da iyi bir sezon geçirmişti, takıma heyecan katan bir futbolcuydu ama sorunlu bir isimdi, Trabzonspor'da üstünde durmadı bu yüzden. 25 yaşında Katar'ı aklına koymuş bir futbolcu, para kazanmak olayı. Onu da Trabzonspor, Al-Ahli kulübüne satmıştı, ne kadar bonservis kazandığı aklımda yok şu an.

Çok kaliteli bir futbolcu Niang. Fenerbahçe'de geçirdiği bir sezonda da mükemmel bir futbol ortaya koymuştu. Ama kariyerini paraya odaklamış bir futbolcu, yaptığı tüm transferler de böyle. Marsilya'dan Fenerbahçe'ye geçişi gibi. Aynı şekilde, Fenerbahçe'den Al-Sadd'a gidişi. 32 yaşında bir futbolcudan da önemli bir rakam kazanmıştı Fenerbahçe, bu da es geçilmemeli. Bizim Keita da takım arkadaşı bu arada.

Pino biraz istemeye istemeye gitmek zorunda kaldı ama yaşadığı şanssız sakatlık onun Katar günlerini şimdilik bitirdi gibi. Fatih Terim yeni sezon kadrosunda düşünmüyor onu, geçtiğimiz sezon şans vermişti ama bu sezon o şansı da vermedi. Al Nassr'a kiralanmıştı geçtiğimiz sezon, satın alma opsiyonuyla. Belki yine oralara doğru yol alır.

Yattara'nın Yattara olduğu zamanlarda 10 milyon avro gibi bir teklif gelmişti Katar'ın adını unuttuğum bir kulübünden ama o transfer son anda gerçekleşmemişti. Geçen yıllar sonrasında da Yattara Trabzonspor'un gözünden düştü ama Al Shabab'ın ilgisini çekti, sözleşmesi de bittiği için bosman transferi gerçekleşmiş oldu. Ama Yattara tutunamadı oralarda, önce Bursaspor diyorken şimdi Mersin İdman Yurdu ile sözleşme imzaladı.

Beşiktaş'ın 10 numaralarından biri daha. Uzun bir süre geçirdi aslında Beşiktaş formasıyla ama çok ahım şahım bir futbolcu olamadı bana göre hiçbir zaman. Çünkü ilk geldiğinde beklenti çok yüksek olmuştu, Beşiktaş için bizim Lincoln vari bir heyecandı Delgado. Ama Beşiktaş'ın yabancı kontenjanı sancısında gözden ilk çıkan isimlerden biri yine de Delgado olmuştu Schuster döneminde ve Delgado vari yıldız dönemi kapanmış, Guti ve Quaresma vari yıldız dönemini başlatmıştı Beşiktaş. Delgado da Al Jazira Club takımına yollandı.


Ricardinho bu isimlerden farklı aslında. Ricardinho daha çok tanınan, bilinen bir futbolcuydu bana göre ama o da Beşiktaş'ın 10 numara denizinde boğulan yıldızlardan. Beşiktaş'tan sonraki durağı Al-Rayyan olmuştu, şimdilerde ise ülkesinde top koşturuyor.

Dia da olayın son halkası. Fenerbahçe'ye büyük umutlarla gelen, 6.5 milyon avro gibi bir bonservis bedeli uğrunda harcanan Dia, iki sezonun ardından Katar'ın Lakhwiya kulübüne 4 milyon avro karşılığında gidiyor. 2 sezon içerisinde hiçbirşey veremediğini düşünürsek, kazanılan bu rakamın çok önemli olduğunu düşünüyorum. Yaşı daha genç, Katar'ı düşünmesi garip geldi bana ama bu bonservisi de başka hiçbir takım vermezdi, orası kesin.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

 

Tüm Telif Hakları Sportif Cümleler 'e Aittir © 2009 -- Blogger Tarafından Desteklenmektedir