
Yine de ABD karşısındaki durumumuz bizim madalya şansımızı değerlendirmek açısından önemliydi. İlk periyot başa baş bir oyun sergiledik, ikinci periyotta ise Birsel Vardarlı'nın kenarda olduğu bölümde {Olimpiyat genelinde de durum bu} oyun aklımızı yitirmiş gibiydik ve ABD'nin temposuna ayak uydurmaya çalıştık derken fark açıldı. ABD, anormel atletik bir takım, onlarla böyle baş edilemez. Nevriye Yılmaz'ın da erken faul problemi içine girmesi de pota altı hakimiyetini fazlasıyla ABD'e taşıdı derken Tina Charles pota altını çok güzel işledi.
Angel'i de durduramadık, onun da skor faktörü derken ABD bir noktada maçı kopardı ama üçüncü periyotta Birsel Vardarlı ve Işıl Alben'in birlikte kullanıldığı bölümdeki pas organizasyonları iyiydi, önümüzdeki maçlar adına bize bir hamle şansı daha tanıdı bu. Fark bir bölüm 5'e kadar düştü ama sonrasında rakibin tempoyu yine yakalaması, bizim oyun kurucu anlamında yaşadığımız sıkıntı derken fark çok arttı ve son periyot formaliteye dönüştü.
Eski ve yeni dostları görmek güzel oldu, ABD takımı mini bir geçmiş gelecek Türkiye karması olunca maçın da güzelliği arttı diyebiliriz. Whalen ve Fowles'i yeni sezonda Galatasaray'da izleyeceğiz mesela. Aynı şekilde Taurasi, Augustus, Tina Charles ve Tamika gibi eski dostları da gördük.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder