2 Aralık 2012 Pazar

Ankaragücü'nün Cevabını Bulamadığı İki Soru; Huzur ve Gelecek

Büyük bir gelenek Ankaragücü, futbol adına ülkenin olmazsa olmazlarından bir anlamda. 2 sezondur onların futbollarından öte gösterdikleri mücadeleyi, direnişi, ayakta kalma çabalarını konuşuyoruz. Büyük bir maddi kriz var ve daha kötüsü önünü göremeyen bir Ankaragücü. Gelecek adına da ne olur sorusuna kimsenin bir cevabı yok, işin en kötü tarafı bu. Ben de bu konuya detaylı bir şekilde değinmek adına, Lacivert1910Blog'dan sevgili Muhammed Fatih Karakoç'la konuştum ve kafamdaki bazı sorulara cevap aldığımı düşünüyorum, umarım sizler de alırsınız...


İlk olarak Ankaragücü'nün nasıl bu noktaya geldiğini sormak lazım Bizler dışarıdan bakan bir gözle, Gökçekler döneminin ardından bu noktaya gelindiğini biliyoruz ama işin içerisinde olan sizlersiniz ve Ankaragücü bu noktaya nasıl geldi, bu mali tablo nasıl ortaya çıktı?

Muhammed Fatih Karakoç:  Ankaragücü’nün batış süreci Gökçekler gelmeden önceki başkanın, yani Cemal Aydın’ın yanlış yönetim politikasıyla başladı aslında. Yolsuzluklar, satılan futbolcu paralarının muhasabe kayıtlarında yanlış gösterilmesi ve daha neler neler.

Ankaragücü’nde elle tutulur ne kadar futbolcu varsa (Umut Bulut, Gökhan Emreciksin, Augustine vs.) hepsini satıp, kendi cebine bir kısmını almıştır Cemal Aydın. Gökçeklerin gelmesi işin iyice sarpa sarmasına neden oldu. Mesela bir örnekle yazalım bunu; Baki Mercimek tam fiyatı bilmiyorum örnek bir rakamla 40 liraya Ankaraspor’a geliyor, Ankaraspor ile Ankaragücü arasındaki yolsuzlukların baş göstermesiyle 40 liraya Ankaraspor’a giden Baki, 80 liraya Ankaragücü’ne transfer oluyor.

Gökçeklerin Ankaraspor’u feda ettik sözü tamamen yalandır. Ankaraspor feda edilmemiştir, borçları Ankaragücü’ne devredilip sıfır borçlu bir kulüp haline getirilmiştir.

Eski başkanlar konusunda çok şeyler yazdık  çizdik. Bu yazdıklarımız daha bir kısmıydı, çok fazla uzatmak istemiyoruz artık.

Ankaragücü geçen sezon da imkansızlıklar içerisinde imkan arayışında takdir toplamıştı, bu sezon da o takdiri toplamaya devam ediyor ama bitmek bilmeyen bir kan kaybı var. Ligin devre arasında yine bazı gençlerin ayrılacağı söyleniyor. Bu durum daha ne kadar böyle devam edecek, her sezon bir alt lige düşen bir Ankaragücü mü izleyeceğiz?

Muhammed Fatih Karakoç: Ankaragücü futbolcuları gerçekten çok özverili. Alt yapıdan gelenler ile, Almanya kökenli futbolcuların bu takıma çok yararı oldu. Oyuncuların çoğu gerçekten bu takımın kurtulmasını istiyorlar ama Ankaragücü’nün şuan ki durumunda ilk transfer teklifine evet diyeceklerdir. Şuan ciddi şekilde kafaları karıştırılıyor diye duyuyoruz. Bu durum ne kadar böyle devam edecek bilmiyoruz ama yakında zamanda çözülecek gibi durmuyor.

Taraftarlar takımın huzura ulaşmasını istiyor. Geçenlerde yaşlı bir taraftarımız aynen şunu söylemişti, Ankaragücü’nün çoğu taraftarı da böyle düşünüyordur emin olun “Ankaragücü amatöre düşsün, kırmızı gruba düşsün fark etmez ama artık huzura kavuşsun, önü belli olsun


Çözüm yolu size göre nedir? Ankaragücü gününü ve geleceğini nasıl kurtarabilir, bu işin dur noktası nedir size göre, taraftarlar haricinde kimse mi sahip çıkmıyor bu takıma?

Muhammed Fatih Karakoç:  Ankaragücü için sonun başlangıcı 3 başkanın (Melih Gökçek, Cemal Aydın, Cengiz Topel Yıldırım) ellerinin Altınpark’ta kalkması ile başladı. Bu işi yine onlar çözecekler. Cemal Aydın ve hala dışardan kulübe zarar vermeye çalışan Melih Gökçek’in Ankaragücü’nden tamamen ellerini çekmesi Ankaragücü’nün kurtulduğu gündür. Bu takımı sahipsiz bırakmayacak insanlar tanıyoruz. Melih Gökçek’in “bu Ankaragücü’ne hiçbir şey yapamayız” sözü de tamamen yalandır. İstediği zaman bu takım kurtulabilir.

Taraftarlar ise ne yapacağını bilmiyor. Ses çıkarmak istiyor ama istediğimiz kadar ses çıkaralım bu işi biz çözemeyiz. Taraftarın içindeki restleşmelerde zarar veriyor Ankaragücü’ne. Taraftar bir yandan kurtarırken diğer taraftan kurtardıklarını geri götürüyor diyebiliriz.

Bu sezondan beklentiler neler? Lig sonuncusu durumunda Ankaragücü ama her an her sürprizi de yapabilecek konumda. Size göre bu sezonu kurtarmanın bir umudu var mı yoksa bir alt lig kaçınılmaz mı?

Muhammed Fatih Karakoç: Bu sezon beklentilerimiz ilk hafta itibariyle büyüktü aslında. İlk 7-8 hafta hakemler tarafından doğranan, futbolcuların ve taraftarların emekleri çalınan bir Ankaragücü izledik. Son oynadığımız Boluspor maçında da görüldü bu, 2-3 metre içerideki net golümüz verilmedi. İlk haftalarda oynadığımız futbol ile büyük beğeni topladık, sonra bir performans düşüklüğü yaşadı futbolcular. Ankaragücü’nün rahatlıkla söyleyebiliriz ki sezon başından bu yana puanları gasp edildi.

Futbolcular ellerinden geleni yapıyorlar fakat onlarında bir sınırı  var elbette ki. Türkiye Kupası’nda Beşiktaş ile oynadığımız maç örnek gösterilebilir. Golü yedikten sonraki performans düşüklüğü ve moral bozukluğu, aceleci bir oyun anlayışı puan kayıplarına neden oluyor.

Sezonu kurtarmanın tek yolu transfer yasağının kaldırılması. Ankaragücü’nde oynamak isteyen eski futbolcular bu takımı ligde tutabilir. Ankaragücü’nün ligde kalması ancak bu şekilde olur, başka çare yok.


Bir dönem de Ankaraspor ile birleşme durumu vardı, sonrasında Ankaraspor'un lisansı iptal edildi, hala da kendilerine gelemediler. O günler için ne düşünüyordunuz, Vassell gibi transferler gelirken bu günlere geleceğinizi düşündünüz mü hiç yoksa taraftar karşı durdu mu o duruma? 

Muhammed Fatih Karakoç: 7-8 yaşlarında hatta daha küçükken başladım Ankaragücü maçlarına gitmeye, o günden beri sadece Ersun Yanal dönemi vardı Ankaragücü’nü Ankaragücü olarak izlediğimiz. Cengiz Topel Yıldırım yönetiminin gelmesiyle taraftalar bütünleşmiş, ligden kesin düşer denilen Ankaragücü ligde kalmıştı. Gözlere güzel gelen futbol izliyordu taraftarlar.

O zamanın başkanı Cengiz Topel Yıldırım’da şimdi yok ortalıkta. Daha sonra Ankaraspor ile birleşme söylentileri çıktı. Melih Gökçek’in oğlu Ahmet Gökçek’in söylediği sözler o günler de kulağımıza güzel gelmiş, benim gibi şuan karşısında olan birçok taraftar da desteklemişti.

Neydi bu yalanlar derseniz en başta tesis yalanı var.  Saray spor tesisleri Türkiye’nin hatta Dünya’nın sayılı  tesislerinden. Ahmet Gökçek bu tesisleri Ankaragücü’ne vereceğini söylemişti fakat Ankaragücü Gökçekler döneminde Saray tesislerinde kiralık olarak oynadı.

Tek doğru söylediği söz ise futbolcular. En iyi futbolcuların Ankaragücü’ne geleceğini söylemişti Ahmet Gökçek, doğruda söyledi, Sapara, Sestak, Vittek, Rothen gibi oyuncular gerçekten iyi oyuncular ama parasını vermezseniz hiçbiri bu takımda durmaz.

Şimdi sorsalar Vassell dönemini özlemeyen taraftar yoktur sanırım. O zamanlar her şey güzeldi, 3000 kişi karşılamıştı kara boğa’yı ama onuda küstürdüler. Taraftarın içinde çoğu kulüpte olan rant kavgası var. Gökçekler o zamanlar tribün liderlerini de  kandırmıştı. O konular çok daha karışık.

Ankaragücü’nün içinde daha bizim bilmediğimiz çok şey dönüyor. Biz bildiklerimizi yazdık, yazmaya çalıştık, içinde doğrusuyla yanlışıyla. Sizlere de teşekkür ediyoruz, blog hayatınızda başarılar.

http://lacivert1910.blogspot.com/
https://twitter.com/LacivertBlog

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

 

Tüm Telif Hakları Sportif Cümleler 'e Aittir © 2009 -- Blogger Tarafından Desteklenmektedir