21 Aralık 2012 Cuma

Şampiyonluk Muhabbeti Yapmak Bile Hoş


Süper Lig'in ilk yarısı henüz bitmedi ama şimdiden yazmak gerekirse, ligin ilk yarısına damga vuran takım Antalyaspor oldu. Geçen sezon küme düşmenin eşiğinden dönüp, bu sezonun ilk yarısı itibariyle zirve yarışının içerisinde yer alıyorlar ve oynadıkları futbol, kadro kaliteleri ve uzun zamandır devam ettirdikleri Mehmet Özdilek istikrarıyla da birlikte takdir edilesi bir gidişat var. Ben de Antalyaspor'u 07harfli blog'la konuştum, çok güzel bir röportaj gerçekleştirdik. Arkadaşlara çok teşekkür ediyorum...

Geçen sezon küme düşmekten son hafta kurtulan bir Antalyaspor vardı. Bu sezon ise ligin ilk yarısı itibariyle zirve yarışı veren. İki sezon arasında oluşan bu farkı neye bağlıyorsunuz, nasıl bir değişim içerisinde Antalyaspor?

07harfli: Geçen sezon futbol oynamayı düşünen bir Antalyaspor yoktu; sahaya kazanmak için değil, kaybetmemek için çıkıyorduk. Hatta öyle ki zaman zaman iç sahada aldığımız 1 puan bile medya eliyle başarı olarak önümüze sunuluyordu.

Tek hedef Süper Lig'de kalabilmekti. Bu sezon ise futbol oynamaya karar vermiş bir Antalyaspor var ve hedef olarak da genellikle ilk 8 dile getiriliyor. Aslında 4 yıldır Süper Lig'de mücadele eden bir takım için geç ama geçen sene yaşananları düşününce makul bir hedef ilk 8... Yani iki sezon arasındaki temel fark hedeflerdeki değişişiklikten kaynaklanıyor. Çünkü hedefiniz neresiyse sonunda varacağınız yer de aşağı yukarı orasıdır.

Bunun dışında hedeflerle ilişkili olarak kurulan kadrolar da bu farklılığı yaratıyor. Geçtiğimiz sezon sırf ekonomik olsun diye kariyerinin sonunda ve/veya hedefsiz isimler transfer edildi. Hedefsiz bir takım ve hedefsiz oyuncular bir araya gelince de ne kadar başarı olabilir ki?

Bu sezon ise hedefler doğrultusunda transfer politikası değişti ve neredeyse yepyeni bir kadro kuruldu. Bu kadro ile forma rekabeti de başlamış oldu ki bu daha önceki sezonlarda Antalyaspor'da yoktu.

Aissati, Diarra, Ömer Şişmanoğlu gibi transferleri konuşuyoruz, bu anlamda belki de sezonun en iyisi Antalyaspor. Sormak istediğim şu, bu sezon böyle bir vizyon ortaya konulabiliyorken, diğer sezonlar bu ortam neden oluşturulmadı, zamanla mı belli durumlar oturtuldu ve bu imkanlar oluşturuldu?

07harfli: Yönetimin ekonomik istikrar konusunda bir takıntısı var. Kulübün ekonomik istikrara kavuşmasını elbette biz de istiyoruz ama Antalyaspor bizim için bir anonim şirketi değil, bir spor kulübüdür.

Taraftar olarak biz sahada -belki- sürekli kazanan değil ama sürekli savaşan bir takım görmek isteriz. Ancak yönetim işin bu kısmını es geçerek sadece 'anonim şirketi' kısmına odaklandı. Doğru transferler yerine ekonomik transferleri tercih etti. Böylece ekonomik kaygılarla sportif açıdan ligde bir kumar oynandı ama bu kumar tutmadı.

Ekonomik anlamda bazı hedeflerin gerçekleştirilmiş olması, taraftarın geçen sezonki tepkisi derken artık sportif anlamda bir atılım gerekiyordu. Bu bağlamda transfer politikası değişti. Aslına bakarsanız yine öyle ciddi rakamlar harcanmadı ama sadece ekonomik diye kariyerinin sonunda hedefsiz isimler yerine hem ekonomik hem doğru nitelikte olan transferler tercih edildi.

Bu transferlerin çoğunluğu şu an için Antalyaspor'a olumlu katkı sağladı. Hatta yedek ağırlıklı kadro ile çıktığımız Ziraat Türkiye Kupası maçlarında görüyoruz ki yedek kadromuz bile as kadro kadar iddialı...

Geçtiğimiz günlerde Akıncıoğlu hem ligde hem kupada mücadele edebilecek bir kadro derinliğini oluşturmak adına transfer yapmayı düşündüklerini açıkladı ki açıkçası kendisinden duymaya pek alışkın olmadığımız bir açıklamadır bu...

Eğer Akıncıoğlu'nun dediği gibi olur ve devre arasını da sezon başı kadar verimli değerlendirebilirsek güzel geçen sezonu son maça kadar götürebiliriz.

İstikrar anlamında müthiş adımlar atılıyor aslında, en başında da Mehmet Özdilek var. Yıllardır takımın başında, en kötü zamanda da arkasında durulan bir teknik adam ve bugün de en büyük pay sanırım onun olmalı. Sizler Mehmet Özdilek için neler düşünüyorsunuz, onunla birlikte kurduğunuz gelecek hedefleri neler ve Mehmet Özdilek öncesi Antalyaspor nasıl bir takımdı?

07harfli: Mehmet Özdilek öncesi dönemi uzun uzun anlatmaya gerek yok. Tam bir yapboz dönemiydi. Her teknik adam gelip kendi düzenini kurup sonra da yıkıp gidiyordu. Bunun en net örneği de Yılmaz Vural'dır. Mehmet Özdilek dönemi bu kısır döngüyü sonlandırması bakımından son derece iyi oldu. Ancak yine de Mehmet Özdilek dönemini istikrar olarak tanımlamak kolay değil.

Bu dönemi şimdilik istikrar yerine devamlılık olarak tanımlamak daha doğru olur. Çünkü geldiğinden beri Antalyaspor'da sportif anlamda bir istikrar yaşanmadı, aksine düşüş vardı. Sayılar üzerinden konuşursak 2008-2009 sezonunun 8. haftasında sadece 2 puanımız varken göreve gelmişti Mehmet Özdilek... O sezonu 40 puanla 12. sırada, 2009-10 sezonunu 49 puanla 9. sırada, 20010-11 sezonunu 42 puanla 11. sırada, 2011-12 sezonunu 39 puanla 15. sırada bitirdik.

Bu dört sezonda Mehmet Özdilek kendi performansı açısından da bir gelişim gösterememişti. İlk sezonda yaptığı hataları geçtiğimiz sezonda da yapmaya devam ediyordu. Bu yüzden geçen sezonun sonu ile birlikte biz de dahil pek çok kişi istifasını istiyordu. İstifasına karşı çıkanların da temel savunması “Göndersek yerine kim gelecek? Eski düzen geri gelecek.” idi. Yani aslında her zaman Mehmet Özdilek'e destek yoktu.

Yalnız bunları söylerken istikrar adına kurulan sınırlı kadroların Mehmet Özdilek'in performansını olumsuz etkilediğini de söylemeliyiz. Mehmet Özdilek'in elinde ilk kez bu sezon iyi bir kadro var. Dolayısıyla Mehmet Özdilek için asıl belirleyici olacak olan bu sezonki performansı...

Sonuçta Mehmet Özdilek gerçek anlamda teknik direktörlük kariyerine Antalyaspor ile başladı diyebiliriz. Kendisi iyi bir futbolcuydu ama henüz iyi bir hoca değil, olmak için de kendini geliştirmesi gerekiyor. Bu aralar Mehmet Özdilek'in yönetimle önümüzdeki 5 yılın planlamasının yaptığı konuşuluyor ama taraftarın desteğini alması için bu sezonki performansı ve göstereceği gelişim önemli...

Bu sezon sizce Antalyaspor ligi nerede bitirir, şu nokta başarının zirve noktası mı yoksa daha iyisi ne olur size göre, maksimumu nedir Antalyaspor'un?

07harfli: Ligin ikinci yarısında bizim için iki kırılma noktası olacak. Bunlardan ilki ilk haftalar... Ligin ilk yarısında ilk 5 haftada 2 galibiyet, 3 mağlubiyet alarak ciddi bir puan kaybı yaşamıştık. Ancak artık ligin başındaki o takım değiliz ama bunu devre arasından sonra sahaya yansıtabilip yansıtamayacağımız bizim için önemli bir sınav olacak.

İkinci kırılma noktası ise Fenerbahçe, Trabzonspor, Kasımpaşa, Beşiktaş ve Bursaspor maçlarından oluşan 5 maçlık dönem ki sadece bizim için değil tüm takımlar için ligin en kırılgan dönemi burası...Bu 5 maçın fikstürümüzde uyum sorunlarının yaşanabileceği ilk haftalar ya da yorgunluğun başlayabileceği son haftalara denk gelmemesi bir avantaj...

Özellikle Antalya'da baharın gelişiyle oyuncu performanslarında yaşanan düşüşler düşününce bu avantaj daha da önemli bir hal alıyor. Ligin ilk yarısında bu 5 maçlık dönemi 2 galibiyet, 2 beraberlik ve 1 mağlubiyet alarak 8 puanla tamamlamıştık. İkinci yarıda da buna benzer bir performans gösterebilirsek bu fikstür avantajını lehimize kullanmış oluruz.

Taraftar arasında şaka yollu da olsa şampiyonluk konuşuluyor ama geçen sene küme düşmekten son hafta kurtulan bir takımın bir sezon sonra şampiyon olması zaten mantıklı bir durum değilken Türkiye gibi İstanbul egemen bir futbol düzeninin hakim olduğu bir ülkede bu durum tamamen mantık dışı kalıyor.

Bize şimdilik muhabbetini yapmak bile hoş geliyor. Hedef ne olmalı konusuna gelirsek yukarıda da belirttiğimiz gibi Mehmet Özdilek'in dile getirdiği ilk 8 hedefi bir anlamda makul bir hedef... Ancak devre arasında yapılacak birkaç takviye ile ilk yarıdaki performansı devam ettirmememiz, yukarıdaki kırılma noktalarını başarı ile geçmememiz için hiçbir neden yok. Dolayısıyla Mehmet Özdilek'in ilk 8 hedefini makul bulmakla birlikte ilk 4 şu anki görüntü içerisinde hedef olarak belirlenebilecek en üst noktadır.

Bitmek bilmeyen bir stadyum sıkıntısı da var aslında. Geçen sezon Mardan Stadı'nda, bu yıl üniversitenin stadında maçlar oynanıyor ama Antalya gibi büyük bir şehrin ihtiyacı çok daha farklı yönde. Yeni stadyum konusunda bizleri aydınlatır mısınız, ne durumda şehir?

07harfli: Antalya'daki stat sorunu aslında siyasetin kör çekişmesinin en somut örneklerinden biridir. Bir önceki dönemin AK Partili belediye başkanı Menderes Türel'in projesi mahkeme tarafından iptal edildi. Doğru da bir karardı. Çünkü stat karşılığı yapılacak iş merkezlerinden kat ve derinlik sınırlaması yoktu.

Bu da bu stat karşılığında yüklenici firmanın ciddi bir rant kazanması demekti ki Antalyaspor üzerinden kimsenin haksız bir kuruş kazanmasını razı olamayız. Bu sorunu bir uzlaşma ortamı oluşturup bu maddeyi yeniden düzenleyerek projeyi devam ettirmek yerine Türel bu durumdan “Ben yapacaktım ama yaptırmadılar.” diyerek siyasi kazanç sağlamanın derdine düştü ve proje o haliyle kaldı.

Şimdiki CHP'li belediye başkanı Mustafa Akaydın da seçim zamanı “Antalya Ankara'dan zengin” diyerek projelerini hükümetten destek bulamasa da yapacağını iddia etti, stat da bu projeler arasındaydı ama şimdi “Stadı yapmak belediyelerin işi değil. Ancak hükümet yapmazsa ben yine yaparım ama bana yer göstersinler.” diyerek yan çiziyor. Biliyor ki bir stat yapılacaksa hükümet bu stadı ona yar etmez, Akaydın da bunun rahatlığıyla sözde çıkışlar yaparak kendi siyasi çıkarını kovalıyor.

Yani iki taraf da stadı yapmaktan çok bu konu üzerinden siyaset yapmaya daha meraklı... Sonuç olarak binlerce takımın kamp yapmak için geldiği, futbol turizmi açısından Avrupa'nın en önemli merkezlerinden biri olan Antalya'nın stadyum ayıbı hala çözülebilmiş değil.

Şu anki duruma gelirsek geçtiğimiz günlerde TOKİ tarafından 100. Yıl Projesi'nin ihalesi yapıldı. Bu proje Türel'in belediye başkanlığı dönemindeki projenin aynısı... Aslına bakarsanız Antalya gibi bir şehre zayıf kalan bir proje ama “Neden hala aynı projede ısrar ediliyor?”, “Geçen senelerde bu proje neden geliştirilmedi?” gibi soruların yanıtının yukarıdaki siyasi çekişme olduğunu düşünüyoruz.

Bu siyasi çekişme bu ihale sürecinin ileri aşamalarında yine stadın yapımına engel olur mu bilmiyoruz ama biz zaten stadın kapısından girip de tribündeki yerimizi alana kadar siyasilerin bu yalanlarına inanmamız gerektiğini, stat meselesinin çözüldüğünü düşünmemiz gerektiğini çok önceleri öğrendik.

Ancak yine de proje bu sefer gerçekleşirse diye projenin zaten çözmesi gereken trafik gibi bazı sorunları olduğunu belirtmeden geçmeyelim. Bu ve benzeri sorunların çözümlenmesi de projenin kendisi kadar önemli. Çünkü bizler Antalyaspor'a da Antalya'ya da sevdalıyızve ikisine zarar gelmesini istemeyiz.

http://07harfli.blogspot.com/
https://twitter.com/07harfli

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

 

Tüm Telif Hakları Sportif Cümleler 'e Aittir © 2009 -- Blogger Tarafından Desteklenmektedir