Sabah yazdığım yazının devamı olsun bu da, Mancini'nin bundan sonrası niteliğinde. Bundan sonrası adına da şifre ''Galatasaray'ın gençleşmesi''. Bir yandan da yerli ağırlık kazanması (ülke şartlarına uyarak). Yani, sezon başında yapılamayan kadro mühendisliğini, bundan sonrası adına yaparak.
2 sezon şampiyon olmuş, biraz yaşlanmış ama yabancı kontenjanı hiçe sayılarak yabancı ağırlıklı yapıya devam eden bir Galatasaray izledik. Erman Kılıç geldi, geldiği gibi gitti mesela. Ne kadar kötü bir hamle. Aynı şekilde Kazım Kazım neden gitti anlamadım, bir anda Furkan Özçal gibi isimler de ortadan kayboldu. Yerli rotasyonu çok genişmiş gibi, bir yandan elindeki yerliler de elden çıkartıldı.
Şimdi düşünüyorum da, Mancini'nin eline bu yerli isimler kalmış olsaydı belki de bu futbolcular arasından kazanacağımız isimler de olabilirdi. Yiğit Gökoğlan'a dahi şans vermiş bir teknik adamdan bahsediyoruz, futbolcuyu kaybetmekten öte, kazanmak için çaba gösteren. Kimin aklına gelirdi, Yiğit Gökoğlan'ın şans bulabileceği?
Aynı zamanda, göndermek istediği futbolcuları dahi kırmayarak, onore ederek yollamaya çalışıyor. Kadro dışı gibi olaylara da girmeden, bu isimler gidene kadar da onlardan fayda sağlamayı düşünerek. Bunlar özlediğimiz hareketler. İşte bu yüzden de Mancini çok farklı ve büyük bir hoca.
Konumuz bu değildi gerçi, biraz transferleri konuşalım. Aslında isimleri tek tek konuşmak yersiz, ana plan takımın gençleşmesi ve ara transferde de bu yönde adımlar atılıyor.
Sevindiğim nokta ise, diğer özlenen hareket olan scout olayının meyve vermeye başladığını görmek. İzet Hajroviç mesela. İyi mi kötü mü bunu zaman gösterek, henüz kendisini izleyemedik iki hazırlık maçı dışında. Onun adına önemli nokta, yerli statüsünde oynama ihtimalinin olması ve bunun keşfedilmesi. Yabancı sınırı düşünülerek atılabilecek en güzel adımlardan biriydi, umarım yerli statüsünde izleriz kendisini. İşte o vakit çok değerli bir transfer olacak.
Salih Dursun ve Umut Gündoğan'a geçelim. Onların da ortak noktası yaşları, diğer bir ortak noktaları da ucuz maliyetleri. Kayserispor'dan iyi bir yerli almanın ederi yüksek olurdu ama 2 milyon 750 bin avro gibi bir rakama transfer gerçekleştirildi. Salih Dursun alınabilecek en iyi isimlerden biriydi. Sağ bek, stoper, hatta orta saha adına alternatif sağlandı ve 22 yaşında bir ismi alıyorsunuz. Umut Gündoğan ise bir üst lig adına kapalı kutu olabilir ama yetenekleri ortada olan bir isim. Oyunun her iki yönünü oynayabilen yerli orta sahalara aç zaten ülkemiz ve alınabilecek bir risk bana göre.
Endogan Adili konuşuluyor mesela. Futbolu en yakından takip ediyorum diyen bir ismin bile kapalı kutu dediği bir futbolcu. Bu yüzden yaşı haricinde başka herhangi bir özelliğine yorum yapamayacağımız bir isim. Yine bir scout örneği olması açısından değerli buluyorum.
Alex Telles'i uzun zamandır konuşuyoruz zaten. Galatasaray'ın sol bek alması bir yana, 22 yaşında böyle bir potansiyeli alması çok daha başka bir olay. Bana göre Dünya tarihinin gelmiş geçmiş en büyük sol beki olan Roberto Carlos gerekeni söylemiş zaten. Onun yorumunun üzerine bir yorum yazmak boş. Sevindiren nokta ise yabancı transferinde de genç ve potansiyelli futbolcu arayışıdır.
Transfer döneminde asıl beklentim Tarık Çamdal üzerinde aslında, keşke bu transfer gerçekleşse. Onu çok istiyorum, yerliler arasında bana göre en potansiyelli isim.
Kısacası, gençleşiyor Galatasaray. Yeni sezonda da eski bazı isimlerden de kurtularak daha da yeni, farklı bir yapıya bürünecektir. Bu yüzden de asıl beklentiyi gelecek adına kurmamız en doğru nokta...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder