18 Kasım 2014 Salı

Galatasaray Futboldan İbaret Olmamalı


Her sezon aynısını yaşıyoruz aslında. Mali sorunlar, yaşanan sakatlıklar, şanssızlıklar derken özellikle Ergin Ataman geldiğinden bu yana müthiş kadro mühendisliğiyle girilen sezonu aynı kadroyla bitiremiyoruz. Hawkins & Domercant temelli takım kuruluyor, sezon içerisinde ikisi birden iptal oluyor mesela. 

Ya da geçen sezon Jawai ile müthiş başlayıp Jawai kaybedilebiliyor. Bunun yanına maddi sorunlar da ekleniyor ama bir şekilde hedefe yürüyor Galatasaray. Bu da Ergin Ataman'ın farkı.

Bu sezon ise daha farklı, geçtiğimiz sezonlara oranla daha zorlu bir süreç. Bütçe kısıtlamasıyla başlayan sezonda yine Ergin Ataman farkını görüp, kadro mühendisliğini yine konuşturduğunu söyledik. 

Kağıt üzerinde, dengeli bir takımdı, beklentiler de vardı bu ölçüde ama maddi sorunların bu sefer daha büyük olması, Pocius'un sakatlığı, şimdi ona sezonun en iyisi Micov'un da eklenmesi, el freni kıvamına gelen Jawai, Nolan Smith'in ayrılığı, Vougioukas'ın da Avrupa arenasında beklentilerden uzak olması derken yine büyük sorunlarla sezona giren bir Galatasaray var.

Ergin Ataman'ın olduğu yerde elbette umutlar büyük, bu takım bir şekilde toparlar ama geçtiğimiz sezonlara oranla daha zor bir tablo olduğunu söyleyelim ve Ergin Ataman'ın da belki yaşanan maddi sorunlardan ötürü çok yıpranması onu da sezona iyi başlatmadı aslında. Bazı isimlerden gereken verim alınamıyor, Aradori gibi. 

Beklemek lazım ama yeni transferler olmadan da olmayacağı kesin gibi. Nolan'ın yeri dolmak zorunda, combo guard diyeceğimiz bir isim yok. Pocius'un da sakatlığı döneminde içeri kat edecek bir isim neredeyse kalmadı, tüm yük Micov'un sırtındaydı ama o da sakatlandı. Furkan Aldemir iyi başladı diyoruz, bu sezonun en büyük artısı belki de ama alternatifi yok. Jawai tamamen el freni oldu ve Furkan Aldemir'i yedekleyemediğimiz gibi, uzun rotasyonu da hiç iyi durumda değil. 

Sezon öncesinde en olmazsa olmaz hamle pivot derken, pivot konusunda çuvallamak hiç iyi olmadı. Jawai'nin gönderilmesi konuşuluyor, Nolan Smith'den de doğan bir bütçe boşluğu var ve bu takımın iki yabancı hamlesine ihtiyacı var.

Asıl sıkıntı ise maddi sorunlar. Kısa vadede çözüme kavuşuluyor, oyuncular ikna ediliyor, ödemeler gecikmeli de olsa yapılabiliyor ama her sezon aynı sorunu yaşamak, bu takımda uzun süredir olan isimler üzerinde bir bıkkınlık, heyecansızlık yaratabilir. Ergin Ataman, Ender Arslan gibi isimler bu duruma örnek ve bu isimlerin de haklarıdır bu arada.

Heyecanını kaybetmemeli bu takım, bir noktada ateşlenmeye ihtiyacı var, bunu da yine Ergin Ataman başaracak. Hocanın bu takıma kattıkları unutulmadan, daha önemlisi hayatın futboldan ibaret olmadığını hatırlayarak yönetimin hocaya bu imkanı sağlaması gerekiyor.

Aynı sorunlar kadın takımında da var aslında ama erkek takımı gibi gündeme gelmiyor. O takım da geçen sezonun Euroleague Şampiyonu ama bu sezona baktığımızda Zellous maddi sorunlar yüzünden takımdan ayrıldı, hala yerine bir hamle yapılabilmiş değil. Euroleague'de de iyi başlamadık, şansımızı azaltıyoruz ve iyi olmak adına atılması gereken adımları bekliyoruz..

1 yorum:

  1. Açıkça söylemek gerekirse birkaç yıldır yaşanan sakatlıkları şanssızlık olarak nitelemek en kolay çözüm olacaktır ama ben bunların aslında taktiksel hataların da sonucu olduğuna inanıyorum. Yani bahsetmiş olduğun kadro mühendisliği başarısı konusunda ben aslında sınıfta kalındığını düşünenlerdenim. Her sezon yaşanan ciddi sakatlıkların, hem sakatlık riskine açık oyuncularla yola çıkılması hem de katkı vermeyeceği çok açık olan bazı isimlerin tercih edilmesi yüzünden, hem bu tip vasat isimlerden verim alınamaması hem de katkı veren isimlere aşırı yüklenerek onların sakatlanma riskini artırmak sebebiyle gerçekleştiğini düşünüyorum (geçen sezon yaşanan Jamont Gordon örneği, ki bu yıl da yaşanan zor sürecin Gordon transferiyle telafi edilmeye çalışıldığı konusunda bilgiler var)

    Örnek vermek gerekirse, kariyerinin son deminde ağır sakatlık geçiren Domercant üzerinde 2. yılda da ısrar edilerek rotasyonun en kritik pozisyonundan yıl boyu verim alınamaması (daha sonra günü kurtarmak için yapılan Hawkins hamlesinin katkısı ortada) bence kadro mühendisliğinin en büyük hatalarından biri açıkçası. Ataman'ın yaptığı en önemli şey bildiği tanıdığı ve kazanma konusunda kendisi kadar inançlı isimlerle yola çıkma geleneği ama bu onun kadro kurarken, 1 doğru yaparken 2 yanlış yaptığı gerçeğini değiştirmiyor açıkçası.

    Benim de önceki sezonlarda çok beğendiğim ve geçen sezon tam verim vermeye başlamışken yaşadığı sakatlıktan dolayı (burada da oyuncunun sağlığı konusunda ne kadar yetersiz araştırma yapıldığı gerçeği ortaya çıkıyor) sezonu erken kapatan Jawai ile tekrardan riske girilmiş olması, İtalya liginden hiç çıkmamış ve oynadığı takımlardan skor anlamında çok alternatif olmaması yüzünden belli düzeyde skor katkısı vermiş Aradori'ye burada çok daha farklı bir rol verip ondan aynı skorer katkıyı beklemek, savunması pamuk helva kıvamında olan ve yine fark yaratan özellikleri hemen hiç olmayan Vougioukas gibi bir ismin Jawai gibi soru işaretleri barındıran bir oyuncunun arkasına alınması gibi örnekler bence sorgulanması gereken çok büyük hatalar. Biz bunları daha bu transfer hamleleri söylenti halindeyken söylerken, tabi ki de dış kapının mandalı olduğumuz için kimse sallamıyordu ama gelinen noktada Ataman'ın bu oyuncularla ilgili yaptığı açıklamalar beni hiç şaşırtmadı açıkçası. Görünen köy kılavuz istemiyor elbette! Burada asıl sıkıntı ise, maddi sıkıntı var denilerek, bu tip vasat isimlerin düşük maliyetle alındığı ile övünen yönetimin, şimdi katkı alınamadığı için bu isimleri nasıl elden çıkaracağını kara kara düşünmesi ve yerlerine acil takviye yapmak için hem yüksek maliyet hem de hatalı isimlerle doldurulacak olması. Sezon başında belki az da olsa daha yüksek maliyetle, transfer havuzunda çok daha fazla oyuncu varken doğru isimler eklenmezken, şimdi totalde daha yüksek maliyetlere çok daha dar havuz içinden ve neden bu dönemde boşta oldukları gibi soru işareti olan oyuncuları transfer edip kurtarıcı görevi verilecek olması her yıl yapılan en büyük hatalardan biri.

    Bir diğer büyük hatayı da tekrar söylemezsem çatlarım. Yıllardır her fırsatta Galatasaray'lıyım diyen ama Efes'te paraları götürürken Galatasaray'a gelmeyi aklının ucundan bir türlü geçirmeyen ama ne zamanki Efes tarafından kapının önüne koyulunca 38 yaşında Galatasaray'a gelmek için yanıp tutuşan Kerem Gönlüm ve bu transferi büyük bir meziyetmiş gibi ortalığa seren Murat Özyer ve ekibinin başarılı olduğunu bana kimse inandıramaz. Murat Özyer göreve geldiği günden bu yana şubenin yaşamadığı sansasyon ve fiyasko kalmamışken, günlük başarılarla bunu örtmeye çalışan Murat Özyer başımızda oldukça 1 adım daha ileri gidebileceğimize ben inanmıyorum açıkçası, inanan varsa da Pollyanna dünyasında kendisine mutluluklar dilerim.

    Biraz uzun yazıp kafanızı şişirdim ki yazmak isteyip te unuttuklarım mutlaka vardır, onları da hatırladıkça ve fiyaskolar yaşandıkça yine yazarız...

    YanıtlaSil

 

Tüm Telif Hakları Sportif Cümleler 'e Aittir © 2009 -- Blogger Tarafından Desteklenmektedir