22 Mart 2015 Pazar

SC Nostalji #9; Jo Alves


Bügünü nostaljiye ayırdım, nostaljiden devam ediyoruz. Dün yazmak istiyordum aslında, Jo Alves'in doğum günü olduğundan ama bugüne kaldı. Çok ilginç transferlerimiz var, içerisinde hikayeler barındıran. Jo da onlardan biri, gerçek anlamda bir hayal kırıklığı daha.

Jo & Vagner Love ikilisini bilirim. Bu iki genç yetenek, Cska Moskova'nın çok büyük kozuydu. Jo oradan doğru aldı yürüdü, çok büyük bir paraya Manchester City'e gitti, Vagner Love o sıçramayı yapamadı mesela, kariyeri aynı çizgide devam edip birden düştü. Jo'nun ise çıkışlar, inişler, toparlanma dönemi derken sonrasında dip dönemi var. Yani Jo'nun Vagner Love'ye göre anlatacak çok daha büyük hikayeleri var.

Rijkaard dönemi, Haldun Üstünel'in transfer anlamında imkansızı zorladığı zamanlar. Şu tuttu, bu tutmadı mevzusu değil, isim anlamında baktığımızda gelen futbolcular gerçekten çok iyiydi ve makul şartlarda alınan futbolcular. Elano öyleydi, Jo ve Giovani Dos Santos da aynı şekilde. Buna Kewell'ı da ekleriz, Baros'u da. Kimi tuttu kimi tutmadı ama transfer anlamında kimse bizi Haldun Üstünel kadar heyecanlandıramadı.

Jo'nun Manchester City günleri büyük hayal kırıklığı. Galatasaray'a kiralanmasının nedeni de belki toparlanır düşüncesiyle oldu, satın alma opsiyonu da yoktu. Bu anlamda güveniyordu City ona ama Galatasaray açısından baktığımızda olaya Nonda'dan neden vazgeçildiğini anlamamıştım. Baros'u sakatlığa kurban verdik, Kewell forvet oynuyordu ama o da sakatlandı, Nonda ise o sezon iyi bir çizgide değildi belki ama değerli bir alternatifti. Üstelik Jo'yu Avrupa Ligi'nde de kullanamıyorduk ve Nonda'nın gidip Jo'nun gelmesi Galatasaray'ı Avrupa Ligi'nde forvetsiz bıraktı.

Boyu uzundu ama tam bir pivot değildi Jo, teknik bir forvetti. Yetenek anlamında büyük potansiyel ama bu yeteneği profesyonellikle harmanlayamadıktan sonra bir işe yaramıyor. Galatasaray'da da çok fazla iyi maçı olmadı, Giovani Dos Santos'u da eleştirdik mesela ama o daha iyi durumdaydı, Jo beklentileri karşılayamadı. Bir Fenerbahçe maçı sonrasında da gözden düştü zaten, maç sonunda evinde verdiği partiyle konuştuk. Neeskens çok eleştirmişti bu durumu, maalesef Jo'yu futbolundan çok evinde verdiği çılgın partilerle hatırladık.

Jo sonrasında akıllandı aslında, Galatasaray'dan çok sonrası tabii bu. Galatasaray'dan sonra Brezilya'ya döndü ve toparlanma dönemi başladı. Atletico Mineiro formasıyla Ronaldinho ile birlikte müthiş ikili oldular, Cupa Libertadores'i kazandılar. Brezilya Milli Takım'ına tekrar yükseldi, son Dünya Kupası'nda kadrodaydı ama Dünyua Kupası'nın ardından uzun bir süre takım bulamadı, hala da boşta olabilir, tam emin değilim.

Galatasaray formasıyla 14 maçta 3 gol 3 asist. Denizlispor deplasmanı vardır, galibiyeti getiren isimdi. İçeride oynanan Kasımpaşa maçı vardır, mükemmel bir futbol oynamıştı. Bu iki maç dışında da iyi maçını hatırlamıyorum, gerisi büyük hayal kırıklığı. Ama denenebilir bir kumardı, olmadı. Kötü transfer diyemeyiz, yine de Nonda'dan neden vazgeçildiği sorgulanabilir. Avrupa Ligi'nde neden forvetsiz bırakıldık. Öyle ki o sezon bir süre Arda Turan forvet oynadı, Jo'nun sakatlık yaşadığı dönem de olmuştu..

1 yorum:

  1. Konu Nonda olunca yazmadan yapamadım. G.Saray'a gelen en klas golcülerden biriydi. Haksız gönderilişine çok üzülmüştüm. Öncelikle teknik, ayağına hakim, oynayan oynatan, son derece iyi gol vuruşları olan, adam eksiltebilen soğukkanlı ve karakterli çok özel bir futbolcuydu Nonda. O sene devre arasında G.Saray bir tercih yapmak zorundaydı, ya müzmin sakat taraftarın sevgilisi Kewell (Burak bey de en büyük hayranıdır) gönderilecekti ya da o ana kadar takımın en çok gol atan futbolcusu sakatlık dan dönen Tribünden gelen futbol sorumlusu Haldun Üstünel tribüne oynadı ve çok haksız şekilde Nonda yı gönderip G.Saray ı santforsuz bıraktı. Hiç unutmam hala maçlar biter bitmez izlediğim bir % 100 futbol programında Rıdvan Dilmen ' G.Saray da Nonda sağlam ise santfor olarak yazılacak isim tartışmasız Nonda dır ' tespitini yapmış bir çok programında Nonda yı yüceltmiştir. R.Dilmen son derece haklıydı ne Kewell ne Baros ne Jo hiçbiri Nonda klasında değillerdi, ama Nonda nın en büyük şansızlığı yakasını bir türlü bırakmayan geçirdiği sakatlık dı. Buna rağmen devre arası gönderildiğinde yanılmıyorsam birçok maçta oynamamasına rağmen 16 golle takımın en çok gol atan futbolcusuydu.

    YanıtlaSil

 

Tüm Telif Hakları Sportif Cümleler 'e Aittir © 2009 -- Blogger Tarafından Desteklenmektedir