12 Mayıs 2015 Salı

Prandelli Barış Anlaşması


Kötü bir teknik direktör değil ama Galatasaray günleri kötü mü geçti sorusunun cevabı evet. 1 puan alınmasına rağmen bir Türk takımının yaşadığı en kötü Şampiyonlar Ligi serüveniydi mesela, ligde çok fazla geride değildi belki ama gittiğinde bıraktığı bir enkaz vardı, bunu kimse inkar etmemeli. Kalması durumunda da işlerin daha kötüye gideceğini herkes biliyor, bu anlamda Hamza Hamzaoğlu büyük iş başarmıştır diyelim ve bu vesileyle Hamza Hoca'ya bir kez daha selam çakayım.

Meseleye dönersek, Galatasaray günleri kötü geçmesine, görevden alınması da son derece doğru bir karar olmasına rağmen onun üzerinden yaratılan kötü insan imajı yanlıştı. Mancini'den yola çıkıp, Prandelli'nin hakkını istemesi üzerinden hoca hakkında olumsuz bir algı oluşturuldu, Duygun Yarsuvat'ın da konuyla ilgili açıklamaları cabası. Mancini'yi alkışlarız, büyük erdem göstermiştir tazminat talep etmeyerek ama Prandelli veya Del Bosque gibi isimler kötülenemez, haklarıdır.

Prandelli de giderken bir yıllık alacağını istemişti, sözleşme fesh şartları buydu ama büyük hukuk insanları olarak geçinenler bu anlaşmayı istemedi, o bize ne verdi de bizden ne istiyor gibisinden 80'ler yaklaşımına sürüklendiler ve olay Cas'a kadar taşındı. Prandelli ile daha önce anlaşmak mümkündü, süreç bu noktaya kadar geldi. Hamza Hamzaoğlu görevinin başında ama takım Prandelli'nin sözleşme şartlarını yerine getirmeye devam ediyor, neresinden bakarsanız bakın saçma bir durumdu ve nihayetinde çözülmüş olmasına sevindim.

En son sorulması gereken soruyu şimdi sorayım, madem anlaşmak mümkündü neden Mayıs ayı beklendi, bu iş daha öncesinden bitirilmedi. İmkansız bir mesele değildi, neden imkansız hale getirildi, Dursun Özbek neden şimdi bu olaya imza attı da daha öncesinden harekete geçmedi veya geçirilmedi? Bu soruların cevaplanması gerekiyor ama temele bakarsak ve biraz da iyimser yaklaşırsak, Cas davasında kaybedeceğimiz hemen hemen belli olduğundan 7 milyon avro vermektense 3 milyon avro ile işi kurtararak, 4 milyon avro kasada kalmış oldu.

Olaya seçim reklamı gibisinden yaklaşmak istemiyorum, başkan adayının bu meseleyi çözüp seçime girmesi değerli. En az yapılacak herhangi bir transfer kadar önemli bir konu, Galatasaray'ın bir anlamda kamburu olmaya yaklaşan bir meseleydi, halledildi. Ergin Ataman'la birlikte İtalya'ya gidip konuyu çözmek ise şu sonucu beraberinde getirdi, Ergin Ataman'ı sadece bir basketbol coach'ı olarak değerlendirmek yanlış. Galatasaraylılık böyle birşey, ne olursa olsun, sana nerede ihtiyaç varsa o yönde hareket ediyorsun, sorumluluk alıyorsun. Ergin Ataman'ın İtalya dolaylı ilişkileri de bu sorunun çözülmesinde rol oynadı. Dursun Özbek'in de yola Ergin Ataman ile devam edeceğini buradan anlayabiliriz.

Ali Naci Küçük'ün Hürriyet'te özel haberiydi bu, kendisi benim için en iyi, en değerli Galatasaray muhabiridir, Prandelli konusunda da müthiş bir habere imza attı..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

 

Tüm Telif Hakları Sportif Cümleler 'e Aittir © 2009 -- Blogger Tarafından Desteklenmektedir