31 Ekim 2015 Cumartesi

SC Nostalji #43; Eric Gerets


Hagi'nin istifasını beklemiyordum. Bana göre 2004-2005 sezonunda başarılı olmasına rağmen, sezonun son maçı sonrası istifa etmişti. Başarılı dememin de nedeni, 2003-2004 sezonunun başarısız kadrosu üzerine, birçok maddi imkansızlıkla devam etmesi ve şampiyonluk yarışının içerisinde olması. Bir de kazanılan Türkiye Kupası var ama o sezon şampiyon da olabilirdik, Hagi'nin yapmaması gereken, hayati derecede hataları da oldu ama devam edebilirdi. Beklentim bu yöndeydi.

2005-2006 sezonuna girerken o maddi sıkıntılar devam etti. Bu sefer futbolcu alacakları da gündeme geliyordu, bir yanda da taraftarın şampiyonluk isteği vardı. Çok büyük paralara transfer yapmak yine imkansızdı, bu yüzden de çok büyük profili olan teknik direktörlere yönelmediler ve Eric Gerets takımın başına getirildi. Galatasaray'ın başına gelene kadar da Club Brugge, PSV, Kaiserlatuern, Wolfsburg gibi takımları çalıştırmıştı ama çok büyük başarıları vardı diyemeyiz. Yaptığı iyi işler olmasına rağmen yüksek profil bir teknik direktör değildi.

Öyle sezon ki, Conceicao bir önceki sezon eleştirilirken bir anda değerli konuma geçmiş ve takımda tutmak için çaba gösterilmişti. Ama gitti, maddi sıkıntılarla da o pozisyona yeni bir isim alınamadı ve bir önceki sezon Conceicao'nun yedeği olan Saidou takımda tutuldu. Oysa o Saidou kadro dışı bırakılmış, kampa götürülmemişti ama bir anda kendisini takımda buldu, o sezonun da en değerli futbolcularından biriydi. Sasa İlic gibi bir isim geldi, herkes 10 numara beklerken. Bir de sol kanat için Heinz hamlesi vardı ama beklentiyi karşılayamadı, sezonu Ayhan Akman sol kanat oynayarak geçirdi. Bir anlamda transfer yapılamadı, mevcut kadroyla devam edildi. Üstelik Ribery'i de 100 bin avro gibi bir rakam yüzünden kaçırmış bir Galatasaray vardı.

Ama o Galatasaray, 2005-2006 sezonunu şampiyon tamamladı. Her anlamda unutulmaz bir sezondu. Son güne kadar şampiyonluk yarışı sürdü, Fenerbahçe'nin Denizli deplasmanında kaybettiği puanla şampiyonluğa uzanıldı. Ondan önceki hafta Hasan Kabze'nin Beşiktaş'a son dakikada attığı gol sanki şampiyonluğun habercisi oldu. Yine o sezon maddi sorunlarla uğraşıldı, futbolcu ödemelerinde zorluk yaşanıldı, bazı yabancılar devre arası kampına geç katıldı ve bunun gibi birçok sorun yaşadık ama Gerets dik durdu, bir kere para demedi ve elindeki imkanları en iyi şekilde kullanmayı başardı.

Ölümüne hücum kadrosu derim ben. Necati Ateş, Ümit Karan ve Sasa İliç bir arada oynuyordu. İliç'i de forvet sayıyorum, çünkü oyun kurucu gibi değildi. Hatta bazı maçlarda Hakan Şükür bile bu 11'e yazıldı. Saidou tek başına tüm defansif yükü çekiyordu, öyle bir takım izledik. Galatasaray da o sezon 83 puanla kendi adına rekor puanı elde etti, 34 maçta attığı 82 gol vardı. Ümit Karan'ın kariyer sezonudur mesela ama o sezon Galatasaray'da en golcü isim Necati Ateş oldu. Elindeki kıymetli hücum rotasyonunu en iyi şekilde kullandı Gerets.

O sezon bir hatası vardır ki unutamam. Deplasmanda oynanan Tromso maçını saymıyorum, o zeminde 1-0 yenilmek sürpriz değildi. Barcelona olsa zorlanırdı, öyle bir ortamdaydı maç. Tüm sezon boyunca hücum diyen Gerets'in Sami Yen'de oynanan maçta önce güvenlik diyerek Saidou'nun yanında Volkan Arslan'a şans vermesi kabul edilemezdi. 1-0 geriye düştük, maçın hemen başlarında Volkan Arslan'ın yerine Hakan Şükür'ü oyuna aldık ama iş işten geçmişti. Ön elemede veda ettik o sezon, bana göre büyük bir faciaydı ama sezon boyu oynanan futbol ve gelen şampiyonluk bunu unutturdu.

2. sezonunda ise aynı başarı gelmedi. Bana göre bir önceki sezona göre daha iyi bir kadro da vardı. Saidou gitmişti ama Inamoto ve Mehmet Topal transfer edildi, Arda Turan takıma döndü derken daha iyi bir kadro vardı, sezonu 3. bitirerek de başarısız olduk. Ölümüne hücum kadrosu bu sefer olmadı, o sezon birçok maçta tek forvet oynadık derken başarılı bir sezon değildi ama genel anlamda baktığımızda Gerets'in Galatasaraylılar açısından yeri ayrıdır, sevdiğimiz, saydığımız bir teknik adam oldu..

Galatasaray sonrasında da Marsilya'da önemli işler yaptı, başarılı bir dönemi vardı. Sonrasında Avrupa'dan koptu, Arap coğrafyasına yöneldi derken gün itibariyle de teknik direktörlüğü bıraktı. Büyük futbolcuymuş, biz yetişemedik tabii ama böyle bir teknik direktörü de tanıdığımız için mutluyuz..

2 yorum:

  1. G.Saray a oynattığı hücum futbol unutulmaz. Müthiş keyifli maçlar izledik. F.Bahçe stadında F.Bahçe fanatiklerinin attığı cismin alnında akıttığı kan ve Gerets in rakip taraftar baskısında o maçtaki dik duruşu adeta G.Saray tarihinde bir semboldür.
    Bir çok teknik adam geldi ve gitti ama Gerets kesinlikle iz bırakanlardandı.Onu her zaman sevgiyle hatırlayacağız.

    YanıtlaSil
  2. Sarıyla kırmızıyla alnımızın kanıyla.Gönül Gerets gibi birini uzun yıllar Galatasaray'ın başında görmek isterdi ama şartlar böyle gelişti işte.Efsanedir

    YanıtlaSil

 

Tüm Telif Hakları Sportif Cümleler 'e Aittir © 2009 -- Blogger Tarafından Desteklenmektedir