29 Eylül 2016 Perşembe

Seyreyle Maziyi #11; 5-0'la Gözden Düşen Mehmet Bölükbaşı, Yine Bir 5-0'la Veda Etmişti


Mehmet Bölükbaşı'nın yolu bir anlamda, futbol kaderinin kırılma noktasını oluşturan maç. 5-0'lık Chelsea maçına odaklanır herkes ama benim için deplasmanda 1-0 kaybettiğimiz Chelsea maçının hatırası daha büyük, çünkü Galatasaray'ın da kaderini sarsan zamanlar. Kırılma noktalarının yeni bir kırılma noktası yarattığı maçlar.

28 Eylül 1999, yine bir Şampiyonlar Ligi günü. Stamford Bridge'deyiz, dakika 33 ve Taffarel son adam olmasından kaynaklı kırmızı kart yiyor. Hatalı bir çıkış diyemem, risk aldı, almak zorunda kaldı. Çünkü geride herhangi bir defans oyuncusu yoktu, o da ceza sahasının dışında topa müdahale etmeyi denedi ama rakibi düşürdü, takımını 10 kişi bırakmak durumunda kaldı. 

0-0'dı o ana kadar maç, Galatasaray iyi dayanıyordu. Taffarel kırmızı kart görünce Mehmet Bölükbaşı kaleye geçti, Galatasaray dayanmaya devam etti, sonuna kadar savaştı. 10 kişi olmamıza rağmen çok iyi bir maç çıkardığımızı düşünüyordum, Mehmet Bölükbaşı'nın da üstün bir performansı vardı. Yine "hak" mevzusuna geleceğim ama hakkını veremediğimiz isimlerden o da. Daha ötesi, büyük görmediğimiz, güvenmediğimiz.

Oysa Galatasaray'ın Mehmet Bölükbaşı ile kazandığı bir şampiyonluk vardır, 97-98 sezonunda. Volkan Kilimci'den almıştı formayı ve 19 yaşında genç bir kaleciydi. Akçaabat Sebatspor'dan gelmişti ve alt ligden gelen bir kalecinin Galatasaray'da formayı geldiği gibi kapması, üzerine de şampiyonluk kazanması bana göre büyük olaydı. Sonrasında Taffarel transfer edildi, daha büyük hedefler adına ama Mehmet Bölükbaşı'nın da iyi ve doğru alternatif olduğunu hep düşündüm.

1-0'ın rövanşı 5-0'la bitince ve Mehmet Bölükbaşı çok kötü bir maç çıkarınca gözden düştü, 2. kaleciliği de kaybetti, Kerem İnan dönemini başlattık. O da altyapıdan gelen, yetenekli bir isimdi ama Mehmet Bölükbaşı'nın düşüşü çok keskin oldu. İnanıyorduk o Chelsea maçına, Şampiyonlar Ligi'ne devam anlamında olmazsa olmaz bir maçtı, Ali Sami Yen'de cehennemi beklerken bir anda Chelsea adına cennete dönüşen bir akşam oldu.

Ama öyle bir kırılma anıdır ki o 5-0 olmasa ve biz kazanmış olsak belki de Şampiyonlar Ligi'ne devam edecektik, ertesi turda da elenecektik. Büyük bir iş olacaktı ama yazılacak tarihten hangimizin haberi olabilirdi ki. 5-0'ın ertesinde tek hedef Uefa Kupası'na devam olarak kaldı, sonrasında da deplasmanda Hertha galibiyeti ve Ali Sami Yen'de ki Milan'la oynanan efsanevi maç. Mehmet Bölükbaşı bir anlamda Uefa Kupası'na giden tarihin adımlarından biri oldu, futbol gerçekten enteresan bir oyun. Kırılma anı yeni bir kırılma anını yaratabiliyor.

Mehmet Bölükbaşı demişken, Galatasaray'da son maçı yine bir 5-0'luk mağlubiyet. 2003-2004 sezonu, Türkiye Kupası'nda Rizespor ile oynuyoruz ve Olimpiyat Stadı'nda 5-0 kaybettik. Tarihi bir hezimettir ki kalemizde de o gün yine Mehmet Bölükbaşı oynadı. Sonrasında da ayrıldı zaten, kademe kademe daha aşağısına düştü ve bana göre erken bir yaşta futbolu bıraktı. Şimdilerde Galatasaray'ın altyapısında kaleci hocalığı yapıyor. Düzgün ve doğru bir karakterdir, bu anlamda kendisini çok severim. Ayrıca onunla kazanılmış şampiyonluğu da asla unutmam.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

 

Tüm Telif Hakları Sportif Cümleler 'e Aittir © 2009 -- Blogger Tarafından Desteklenmektedir