4 Kasım 2016 Cuma

Geçen Sezon McCollum Vardı, Maçların Son 3-4 Dakikasında Onu Aramayan?


Maccabi deplasmanında da üzülmüştüm ama Real Madrid deplasmanında alınan mağlubiyet daha da üzdü. Yenilmek değil mesele, kaybetmemizin doğal olduğu deplasmanlar belki de ama basit detaylar içerisinde boğulmak üzüyor. Maccabi deplasmanında 2. yarıda düşmüştük, Real Madrid deplasmanı ise son ana kadar kafa kafaya geldiğimizi düşünüyorum, işi galibiyeti çalma noktasına da getirdik ama ben aynı soruya yine geliyorum. Oyun kurucu meselesi, son anlarda sakin kalamamak. 

Sakin kalmak mesele orada, organize bir set hücumu oynamak, plan mutlaka vardır ama o planı uygulayacak bir el olması. Ya da güvenebileceğiniz bir el, sizi istikrarlı şekilde skor anlamında tutabilecek bir isim. McCollum öyle değil miydi, son çeyreklerde güvenebileceğiniz bir eldi. Kendi oyununu oynardı ama güvenirdiniz, son çeyreklerde yakaladığı hücum istikrarını arıyoruz. Ya da Arroyo misali takıma saha içerisinde de liderlik yapabilecek, akıl koyacak bir isim. Bu yüzden kırılma anlarında kırılan taraf biz oluyoruz, Real Madrid deplasmanında da bu oldu.

Geçmiş maçlara oranla kafam yine de yerde değil, detaylarda boğulduğumuz için üzülüyorum. Savunmamız yine zayıftı, hep zayıf olacak ama en azından istek noktasında daha iyi durumdaydık. Çok fazla basit hata var, son 5 dakikada en az 6 sayıyı böyle yedik mesela. Bazı ısrarların da altını çizmek lazım, 3. çeyrekte işler iyi giderken Russ Smith'e dönmek ve üç hücum içerisinde rakibin geri dönmesi gibi. Neden Dentmon veya başkası değil mesela, Ergin Ataman'a sormak isterdim. Ya da Emir üzerinden gitmemesi, yine Diebler ısrarı (Diebler'dan kaynaklanan bir durum olmasa bile), Schilb'in hücumda akıl koysa bile savunmada duramaması gibi. 

Micov geri döndü ama, orası kesin. Muazzam bir ilk yarı oynadı, rakibin ona bulabildiği bir çare yoktu. İkinci yarıda hücum anlamında biraz düştü, skor anlamında ipler onun elinde değildi ama onun geri dönüşü olmazsa olmaz nokta. İş transfere doğru gidiyor tabii, kesin bir diğer nokta da o. Oyun kurucu olmadan olmayacak, olmadığı sürece de son 3-4 dakikada zorla hücum etmeye çalışmak, Dentmon'un zorlama üçlükleri, Russ'un şuursuz içeri dalışları, setten bağımsız topu eline alanın şut atması gibi, bunları izlemeye devam edeceğiz. Sinan Güler bu takımın hücum anlamında olmazsa olmazdı, durumu buradan düşünün. Sinan Güler son 3-4 dakikada durduğunda takımda durmuş ve bitmiş oluyor. Oysa geçen sezon Errick McCollum vardı..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

 

Tüm Telif Hakları Sportif Cümleler 'e Aittir © 2009 -- Blogger Tarafından Desteklenmektedir