29 Ocak 2017 Pazar

Galatasaray 6-0 Akhisar Bld, Podolski'yi kaybedersen şansın yok


Rahat bir galibiyet bekliyordum, hemen hemen herkes benim gibi düşünüyordur. Akhisar'ın kısır bir takım olduğunu vurguladım. Yeni bir durum değil aslında, geçen sezon başarılılardı ama görüntü çok farklı değildi. Farkı yaratan Rodallega olmuştu, bu sezon ise Rodallega'dan bildiğimiz katkıyı alamadılar. Tolunay Kafkas'la birlikte daha 1-0'cı bir görüntü geldi, az attılar ama az yediler ama Rodallega'nın gidişi sonrasında hücumlarını daha da sıfırlamışlar. Galatasaray da kilidi erken açtığı için çok fazla sorun yaşamadı ve rahat bir galibiyet aldı.

Galatasaray'ı Sneijder üzerinden okumak gerekecek. Bu sezon oldukça formda, takımın olmazsa olmaz bir unsuru olduğunu da Karabükspor karşısında daha iyi anladık. Onun ilacı iki hızlı kanat, önde de Podolski gibi al ver yapabileceği bir forvet. Sneijder'in bu sezon gösterdiği etkiyi ve asist rakamlarını bunun üzerinden değerlendiriyorum. Bruma ve Yasin Öztekin'i iyi kullanıyor, gol noktasında bizi ayakta tutan unsur bu. Orta sahadan doğru desteği aldığını söyleyemem ama Sneijder daha fit, daha hazır. Kalite farkı da beraberinde geliyor, şu hücumun bir numaralı silahı.

Herkesin korktuğu nokta orta sahaydı aslında, Josue / Selçuk İnan ikilisi üzerinden bir sorun olur mu diye düşündük ama rakiple de alakalı olmak üzere bir sorun yaşanmadı. Josue'yi beğendim hatta, 8 numara olayını ilk kez iyi kurtardı. Topla çıkışları, hareketli oyunu, top kazanma noktasında varlığı gibi. Josue bir 10 numara ama işin defansif noktasında etki etmeye çalışıyor, elinden geleni de yapıyor aslında. Başka bir şey istiyoruz ondan, bu maç bunu yaptı ve bu değişimi gösterebildiği kadar şansı olacak. İlk kez bu şansı kullandı diyebilirim.

Akhisar'ın hücum özelinde tek bir planı vardı, Vaz Te'yi savunma arkasına sarkıtmak. 7 kez ofsayta düşmüş, bu sezonun Türkiye rekoru. Onun dışında bir plan göremedim, Galatasaray'ın üstünlüğünü kabul ettiler. Pas oyunu ve topa sahip olma yüzdesinin hücum özelinde etki etmemesini çok konuştuk, bugün o etkiyi yaşadık mesela, hücuma verimi büyük oldu. Josue'nin orta sahada varlığı da önemliydi, Bruma'nın gününde olması da, Sneijder'in resitali de.

6 gol attık bugün, o 6 golün içinde Podolski'nin golü yok ama asisti var. İyi oynadı Podolski, görevini yaptı. Bu düzende forvetin çok golcü olmasına da ihtiyaç yok, Podolski'nin bitiriciliği çok büyük artı. Galatasaray'ın gol yükünü kanatlar çekiyor, Yasin Öztekin 10. golünü attı, Bruma'nın 7. golü. Çok fazla şans bulamayan Sinan Gümüş'ün dahi gol özelinde etkisi var. Podolski'nin oyun tarzı bunda etken, kanatlara müthiş alan açıyor ve o da oyun kurucu gibi hareket ediyor. Eren Derdiyok'un etkisiz oyunu da bununla alakalı, o bunu yapamıyor, o ceza sahasında top bekliyor ama Galatasaray hücum tarzı böyle değil, bu kanatlarla ona göre oynayamaz. Demek istediğim şu, Podolski'yi kaybettikten sonra şansın yok.

Bir noktaya takığım ama, 4-0'ın ardından 2. yarıya daha düşük bir tempoyla girmek doğal. Bu tempoyu korumak adına bazı değişiklikler daha erken gelmeli. Galatasaray'ın böyle bir patlamaya ihtiyacı vardı ama Riekerink şu maçta bile oyuncu değişikliği adına bekliyor. Garry Rodrigues, Sinan Gümüş gibi isimler daha erken girmeliydi ki onlar oyuna dahil olduktan sonra temponun yine yükseldiğini, goller geldiğini gördük. 

1 yorum:

  1. sn. burak,
    artık şu maçta bari neşelenin, hala hocaya eleştiri :)
    bence hocaya taktınız genelde "hoca taktı" derler ama :D
    güzel yazınız için teşekkürler.

    YanıtlaSil

 

Tüm Telif Hakları Sportif Cümleler 'e Aittir © 2009 -- Blogger Tarafından Desteklenmektedir