12 Mart 2017 Pazar

Galatasaray 3-2 Gençlerbirliği, son ana kadar isyan


Eksikler var, sezon bitene kadar da olmaya devam edecek. Tudor'un temposuyla alakalı ki bu bence bu yol doğru. Uzun zamandır iyi çalışmayan bir takım var, rahatlığa alışmış. Sezonun böyle bir döneminde uygulanan bu yüklemenin doğruluğunu tartışanlar var ama Gençlerbirliği karşısında 116.4 km koşan bir takım izledik. Tudor geldiğinden bu yana da ortalama bu seviyede. Bunun ötesinde, son ana kadar mücadeleyi bırakmayan, galibiyeti arayan ve ayakta kalan bir takım. Mevcut oyuncu yapısında ve şu düzende Tudor'un önemli bir iş başardığını düşünüyorum.

3-4-3 ısrar edilmesi gereken, yeni sezonda da takımın inşa edilmesi gereken düzen. Taktik esneklik elbette olacak, sadece bir kalıpta sınırlı olmayalım ama futbolcuya dayalı sistem yerine, sisteme dayalı futbolcu düzenini görmek kıymetli. Bu yüzden de ne kadar eksikler olursa olsun bu düzenin devam etmesi önemliydi. Gençlerbirliği karşısında da Semih Kaya'nın yokluğu, ilk yarıda Hakan Balta'nın da sakatlanmasına rağmen 3'lüden vazgeçmemek önemliydi ve beklediğim bazı hamleler de gerçekleşti.

Carole'nin stoper oynaması gibi ya da Garry Rodrigues'in sol çizgiye gelmesi. Garry Rodrigues'i Paok'ta da böyle kullandı Tudor, Gençlerbirliği maçının ilk yarısında da solda müthiş iş çıkardı. İkinci yarıda anlamadığım ise Yasin Öztekin'in sola geçmesi ve Garry Rodrigues'i onun önüne yazmak. Yine de Selçuk İnan'ın frkik golünde faulü alan isim o oldu, Antalyaspor maçının son dakikasında gelen golün öncesinde aldığı faul gibi. İyi bir alternatif, bu bir gerçek. Biraz daha istikrar kazandığında daha iyisini yapacağını düşünüyorum.

Epik bir maç oynadık aslında, 30. saniyede yenen golü kim beklerdi. Devamında hakimiyeti kurduk, penaltı golünün de erken gelmesi artıydı ki hücum noktasında da organizasyon yakalamaya başlamış bir Galatasaray izledik. Podolski'nin oyun içi etkisini eleştiririm ama attığı gol onun ustalığı. İkinci yarıda ise çekildi Galatasaray, hücumu unutmak durumunda kaldı, Gençlerbirliği'nin de üçlüye dönmesiyle birlikte. Hücumda kalamadık, pozisyon verdik ve "epik" nokta olan penaltılara geldik işte. Ahmet Çalık & Chedjou pozisyonu şanssızlık diyebilirim ama Tolga Ciğerci'nin penaltısına yapabilecek bir yorumum olmaz. Çünkü ağır şeyler yazmak zorunda kalırım.

Oysa o ana kadar iyi oynayan bir Tolga Ciğerci vardı, Tudor'un elinde yükselmesini beklediğim ve doğru oynadığını düşündüğüm bir isim. Tempo noktasında o var, oyunun iki yönünde varlığı, ön alanda baskısı ve toplu veya topsuz ileri çıkışları. Penaltıdan sonra kayboldu, o başka. O penaltı da yaptığı tüm iyi şeyleri silen nitelikte. Podolski'nin de 2-2 sonrası kaçırdıkları var mesela, onun da oynadığı oyunu tartışabilirim. Golü onun kalitesiydi ama mücadele noktasında göremedim, kaçırdığı goller de ona yakışmayan nitelikte. Eren Derdiyok'un yokluğu handikap olacak demem bu yüzdendi.

3-4-3'ün anlatmak istediği şu, her pozisyonda en az bir futbolcu fazla olmak. Bu da koşmaktan ve mücadele etmekten geçecek. Hücumda bu mücadele Josue ve yanında oynayan isim kaynaklı var. Garry Rodrigues / Yasin Öztekin yaptı bunu, Bruma da oynadığında zaten kalite katıyor. Sneijder'i de sonradan oyuna girdiğinde etkili gördüm, özellikle isyan noktasında takımı ayağa kaldıran isimlerden biriydi ki keşke toparlansa, ayağa kalksa. Formda bir Sneijder elbette büyük kalite katacak ama yine yazıyorum, aynı 11 içinde Sneijder ve Podolski'nin oynaması anlamsız bir lüks.

Takım olmayı başarmaya başladık, bunu konuşmalıyız. Selçuk İnan'ın attığı golden sonra Josue'ye koşması, son ana kadar galibiyeti aramak, düşmemek, isyan etmek. Özlediğimiz kavramlar bunlar, bu noktada olayı kurtarmaya başladık gibi düşünüyorum. Teknik direktör ve sistem odaklı bir takım olmamız gerekiyor, Tudor'la da bunun başarılabileceğine inanıyorum. Yeni sezonda olacakları sonra uzun uzun konuşuruz, mevcut ortamda olabileceğin en iyisini zorluyoruz diye düşünüyorum.

7 yorum:

  1. Abi Tolga'nın hareketlerini nasıl değerlendiriyorsun sanki bazı anlarda hafızası siliniyor sanki neden orda olduğunu bilmiyormuş gibi.Buna örnek olarak Rize maçında yaptığı faul ve yediğimiz gol , Antalyaspor maçındaki el hareketi ve bugünkü penaltı.Saygılar

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Akıl tutulması yaşadığı kesin. Bu maçta yaptığına hala bir anlam bulamadım..

      Sil
  2. Gidiş iyi görünmüyor.BJK puan kaybı yasayacagı bir periyoda giriyor. 3-4 mactır şansları yaver gitti.BJK nin puan kaybetmesi MBFK yı daha motive edecektir.GS mevcut kadrosuyla zorlanıyor.İlk iki takımın kopmasıyla birlikte şampiyonlar ligi ihtimali ortadan kalkar.GB macının ikinci yarısı 70 e kadar ne oynadık ben anlamadım.Her mac boyle bir durum oluyor.Bu haliyle Tudor tutunamaz.İlk yarı oynadık tüm gucumuz bir devrede tukendi.Tam taktik mudahale lazımken bu sefer kenardakiler uyudu.Cigerci,carole izlemek cok eziyet verici.Tudorlu maclara baktigimda fazla bir ışık goremedim ben.Taraftarın bir kismi Tudoroglu demeye basladı bile.Maca giden 10 bin kisi.ikinci lig maci kapali gise.Sayın apartman yoneticileri hic sevinmesin insanlar bu 3-2 leri yutmuyor.Aslında hic izleyesim yok ama lanet olsun işte aşkın gözü kör be...

    YanıtlaSil
  3. Maçı canlı kendi gözleri ile izlemiş biri olarak gördüklerimi yazayım.
    1) Ne kadar geride olursak olalım o kapılardan içeri girince yüreğin pır pır ediyor.
    2) Hakan Balta sakatlanmadan önce takım arara ara 4 lü savunma gözüküyordu.
    3) Hakan Balta sonrası şaşrıtıcı bir şekilde Garry Rodriquez ve Yasin sol kanatta durmaya başladı. Sabri sağ kanatta yalnız kaldı çoğu zaman
    4) Penaltı pozisyonu dışında Tolga basit pas hataları çok dikkat çekti. Bunun yanında biraz fazla gereksiz geri pas yaptı. Arada cesurca ileri topla çıktı ama etkili çok az pas geldi(birkaç kritik pası var)
    5) Takımın ileri oyuncuları fazla hareketsiz. Chedjou cesurca ileri çıkıyor ancak boşa kaçan yada alan açan yok.
    6) Sabri sonrasıda arada 4 lü savunmaya geçtik.
    7) Carole stopere geçtiğinde aklıma siz geldiniz nasıl oynayacak diye. Sol bekte yaptığı hataları stoperde de yaptı. Özellikle ceza sahasında topu uzaklaştırılken bir tuhaftı(gerçi bu adam Chedjou da olabilir biraz ucakta oturuyordum)
    8) Bu Chedjou ve Selçuk her maç cebinde bir kritik hata ile oynuyor.
    9) Josue yi ilk yarıda beyendim. Pas konusunda takımı çok rahatlattı ve kazandığı toplar da iyiydi. Yasini ilk yarıda oldukça rahatlattı.
    10) BU Garry soldan başka yerde oynamasın. Bu maçta Hakan balta sonrası hep dediğim mevkide oynadı. Rakip sağ beki tek kelime ile doğduğuna pişman etti. Ancak ikinci yarı çok silik bir görüntüsü vardı. Dedim bu adam çıktı mı diye
    11) Podolski o hareketi yapmasa çok daha iyi olacaktı. Ayrıca 2 tane çok kritik gol kaçırmaları var ki ahh ahh
    12) Sneijder oyuna biraz zor ısındı. Girdi an iki tane çok kötü pas hatası yaptı ki
    13)Takım duran top konusunda zaafiyet i var
    14) Top kazanma konusu sorunlu.
    15) Koşu mesafesi canlı izlerken çok göze çarpmıyor. Uefa kupasını aldığımız sezonki gibi etki yaratmıyor.
    16) Yasin çalım konusunda ürkek, çok bire bir kaldı ancak çalım denemedi.
    17)Sabri nin girmesi ile sağ kanat hareketlendi.
    18)Linnes oyuna girdi ancak fazla bir süre olmadığı için pek gözükemedi.
    19)Muslera ne güzel şeysin sen
    20)Gol bana yazılması gerek. Poldi, Sino varken gittim "Selçuk Selçuk" diye bağırdım. Benim o gol. Benim o 3 puan.

    YanıtlaSil
  4. Selçuk un son dakikalarda attığı frikik golü olmasaymış bugün farklı şeyler konuşulurmuş.Eleştiriyi sadece skor üzerinden yaparsanız bu kısır, çok kullanılan tespit doğru. Ancak gerçekçi olalım G.Saray da Tudaor ile çok ciddi olumlu değişim var.Her maç daha iyi futbol izliyoruz.Bıkkınlık veren yan ve geri pas yok, dönen topları alan, sürekli dikine oynayan, her iki kanadı etkili kullanan, karşı kaleye çabuk giden, ceza sahasına daha çok giren ve tehlike yaratan bambaşka bir takım var.Gençlerbirliği maçının ilk yarısındaki mükemmel futbolu izlerken adeta şaşırdım. Bu takım sadece 2 ay önce karşı kaleye gitmekde zorlanır, koca maç boyunca pozisyona zor girerdi.
    Bu takım da bu kadar olumlu gelişme varken hala Tudor ve takıma kusur bulanlara şaşıyorum.Özellikle de Tudor un sisteminde çok önemli rol üstlenecek Tolga Ciğerci ye yapılan acımasızca eleştirileri anlamak mümkün değil. Uzun bir sakatlık dönemi geçiren Tolga nın iki maçtır hataları var yok değil, ama Tolga sezon başından beri bu takımın en çok koşan ve mücadele eden futbolcusu.Şimdi de Tolga Almanya da 400 bin € oynarken G.Saray da 2 milyon € alması konuşulmaya başlandı.Sanki G.Saray da oynayan bütün futbolcular hak ettikleri ücrete oynuyorlar, ya da çok makul fiyatlara transfer edildiler de da bir tek Tolga ya olağanüstü para ödendi.Tolga maçın başından sonuna kadar enerjisiyle takıma her şeyini veren cengaver bir futbolcu.Bu tip oyuncuları moral verip kazanmamız gerekirken penaltı yaptırdı,iki hatalı top kaptırdı diye yerin dibine koyup ıslıklamak hem onun emeğine saygısızlık hemde G.Saray lılığa yakışmaz.

    YanıtlaSil
  5. Allah aşkına Selçuk frikik dışında ne yapti da bir anda yine göklere çıkarıldı. Bir ikili mücadelemi kazandı bir hava topunami çıktı, josue kadar top mu çaldı Ahmet Çalık kadar dikine top mu attı veya çok kissam da Tolga kadar ileriye topmu taşıdı. En iyi yaptığı işi yaptı o kadar. Bence Selçuk hala aynı değişen birşey yok.....

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Maçın en çok top çalan oyuncusu mesela, sadece bir istatistik.

      Sil

 

Tüm Telif Hakları Sportif Cümleler 'e Aittir © 2009 -- Blogger Tarafından Desteklenmektedir