Geçen yıl bugün, Galatasaray'ın Euro Cup şampiyonluğu. Her haliyle özel bir sezondu. Sezon başı koyulan bir plan vardı ve o plan dahilinde hareket edildi. Planlı, programlı bir başarı yani, o özel sezonu bizlere yaşatan herkese teşekkür etmek gerekiyor. En başında da Ergin Ataman gelir.
Çok sert eleştiriyorum, eleştirmeye de devam edeceğim ama bu benim Ergin Ataman'ı sevmediğim anlamına gelmez. Tarihi kimse değiştiremez, bugün Galatasaray adına bir basketbol kültürü oluştuysa bunda en büyük pay sahiplerinden biri. İçinde bulunduğumuz dönemde büyük hataları, hayal kırıklıkları var ve bunu üstelemeye devam ediyor ama Galatasaray basketbol tarihinin en büyük figürlerinden biri.
Plan koyduğunda ve bu plana odaklandığında neler yapabileceğini de biliyoruz. Yıllar sonra gelen lig şampiyonluğu, Euroleague'de son 8, Euro Cup zaferi gibi. Keşke bu sezona da odaklanabilseydi, bir planı olsaydı ve bu plan dahilinde hareket etseydi. Eminim çok daha iyisi olacaktı, belki biz de Euroleague play-off'unda yer alacaktık ve bugün lig yarışında ayaklarımız yere daha sağlam basacaktı.
Olan oldu, bundan sonrasına bakacağız ama Euro Cup zaferiyle alakalı bir yazı bu, geçmişle alakalı konuşacağız. Ergin Ataman'ın imzasıyla büyük bir zaferdir bu. Sezon içinde yaşanan birçok handikaba rağmen.
Dorsey'in yarattığı hayal kırıklığı, Caleb Green'in sakatlıktan sonra bir türlü dönememesi ama x-faktör Chuck Davis ile nefes alan Galatasaray. Sıkıntılı bir uzun hattı vardı ama Chuck Davis transferi eleştirilmesine rağmen hoca arkasında durdu, bu transferi gerçekleştirdi. Euro Cup'u getiren etmenlerden biriydi.
Schilb'in istikrarsızlığını yine konuşuyorduk ama sezonun mvp'si Errick McCollum, finallerin mvp'si Lasme gibi karakterleri vardı bu takımın. Micov ve Sinan Güler gibi isimleri de atlamadan, bu takımın iki lideri. Özellikle Abdi İpekçi'de yaratılan atmosfer unutulamaz, bu kupayı getiren bir etmen de Galatasaray'ın iç sahada yarattığı cehennem oldu..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder