Son bir Podolski yazısı, buradan da veda edelim. Podolski için çok yazdım / çizdim, Galatasaray'a transfer olduğu dönemle de sınırlı kalmayarak. Beklediğim isimlerdendi, bu formayı mutlaka giymesi gerekiyor diye düşünüyordum. Yakışacağına emindim çünkü, Galatasaray formasını en iyi şekilde taşıyacağını biliyordum. İletişimi zaten mükemmel, şu kötü dönemlerde bile Podolski'nin mesajlarıyla mutlu olmadık mı.
Üzüldüğüm nokta herkesin malumu, kötü bir dönemde geldi. Bunu tahmin edemezdi, bizim de tahmin edemeyeceğimiz gibi. Bir hedefi vardı, Almanya ile 2016 Avrupa Futbol Şampiyonası'nda yer almak gibi. Löw'ün prenslerinden biri ama uzun zamandır istikrardan uzaktı. Arsenal günleri iyi geçti diyemem, Inter'de kiralık geçirdiği dönem de beklediği gibi geçmedi ve Galatasaray onun için kaçınılmaz sondu, o da kadere uydu.
Sen ne bekliyordun Podolski'den derseniz, gol atmasını bekliyordum ve o da attı. 74 maçta 34 gol, bir de Konyaspor maçı eklenecek buna. Sağ kanat başladı üstelik, kendisiyle hiç alakası olmayan bir pozisyon. Sol tarafta izledik biz Podolski'yi, forvet olarak dahi az gördüğümüz bir isimdi. Önce bu pozisyona uyum sağladı, hiç sorun çıkarmadan. Devamında forvet oynadı, gol bekliyorduk ve o da bunu gerçekleştirdi. Geçen sezon Şampiyonlar Ligi'nde en golcü futbolcumuzdu, büyük maçların hemen hemen hepsinde öne çıkan isimdi ki Fenerbahçe karşısında attığı gol bizi bugün Avrupa'ya taşıdı.
Bu sezon sakatlıklarla uğraştı. Geçen sezon da böyle dönemleri vardı ama bu sezon o sakatlıklar yüzünden sezona geç girdi. Yine çok gol attı ama mücadele gücü inanılmaz düştü. Doğaldır bir noktadan sonra düşüş, o yüzden tam zamanında Japonya'ya gidiyor diyorum. Oraya gitmeyi göze aldığına göre başka şeyler düşünüyor olmalı, saha içinde yapacaklarından çok uzaklarda. Yine de elinden geleni yapıyor, hırsını, gol atma arzusunu görebiliyorsunuz. Beklenen bence bu değil ama başka alternatif yok. İstese Şubat ayında giderdi, o sezon sonuna kadar kalmayı tercih etti.
Daha iyi bir dönemde gelmesini isterdim, Galatasaray forması altında çok daha büyük işler başarırdı. Kewell misali bir üzüntüm var, bu forma altında şampiyonluk yaşamasını istediğim futbolculardan biriydi. Yine de böyle bir futbolcumuz oldu işte, yıllar sonra dahi iyi hatırlayacağımız. Sezon içinde kızdığımız, eleştirdiğimiz anlar çok oldu ama ne yalan söyleyeyim, çok seviyorum Podolski'yi. Bu ayrılığın da içimde bıraktığı bir burukluk var..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder