29 Temmuz 2017 Cumartesi

Ben altyapılar için bakıyorum, bunun bir yaptırımı olmalı


Fatih Terim'in ısrarla istediği değişikliklerden biriydi ama gidişinin ertesinde gerçekleşti. Bundan sonra maç kadroları 21 kişilik ve yedek oyuncular ısınırken kondisyoner onlara eşlik edebilecek. Bu kuralın getireceği önemli artılar olacak ve İtalya bir süredir bunu uyguluyor. Başarılı bir uygulama olduğunu da söyleyebilirim.

Maç kadrosuna girmek önemli, o maçta oynayabileceğini düşünmek ve ona göre hazırlanmak. 21 kişilik maç kadrosu gayet geniş, futbolcu da kendini salmayacak, kadroya dahil olmak için daha iyi çalışacaktır. Gençler açısından da önemli, maç kadrosuna girebilme ihtimalleri arttı bu durumda ve teknik direktörler bu konuda daha cesur hareket edebilirler.

Yabancı konusu ise, 21 kişilik maç kadrosunda 13 yabancı kullanabileceksiniz. Fatih Terim bu kuralın gelmesi için uzun zamandır çabalıyordu ama gidişinin ertesine kısmet oldu. Yararlı bir karar oldu, sezon içinde bunu görmüş olacağız zaten.

Ben altyapılar için bakıyorum, belki bunun yaptırımı biraz daha arttırılabilir. Şu kadar isim maç kadrosunda olmalıdır gibisinden. Avantajlı bir ortam, şartlar daha da zorlanabilir. Galatasaray açısından bakıyorum, elimizde öyle gençler var ki, kullanılması gereken. 

2 yorum:

  1. Fatih Terim'e son zamanlarda gençlere verdiği önem sebebiyle sempati duyuyorum. Galatasaray'da bunu görememiştik. Yalnız milli takımda her ne kadar tepki toplasa da bu cesareti gösterdi. Günümüzde sürdürülebilir başarı için dev kulüpler genç oyunculara önem vermeye başladı. Bu yaz yapılan transferlerin geneli bu yönde. Sanırım artık Terim de günümüz futboluna ayak uydurmaya çalışıyor.

    Kural konusunda fazla konuşmak istemiyorum. Yararlı ama yetersiz. Ülkemizde müthiş bir genç potansiyeli var. Almanya 5 milyonluk Türk nüfusundan yıldızlar çıkarırken bizim hala hedeflenen yıldız sayısına ulaştığımızı düşünmüyorum.

    Son zamanlarda bir teknik direktör Türk futbolcu yetişmesi için yabancı sınırı geri gelmeli dedi. Yabancı sınırının geri gelmesi Türk futbolunun gerisin geri gitmesi demektir. Almanya, Belçika gibi ülkeler sınırsız kuralda dünyanın en iyi milli takımlarına sahipken bizim suçu yabancı sınırına atmamız akla uygun değil. Kısıtlamalar gelişim getirmez, aksine geri götürür.

    Yabancı sınırının böylece kalkmasına baştan beri karşıydım. Federasyon bu kuralı getirirken bir proje dahilinde getirmeliydi. Mevcut yönetimlerle kulüplerin genç Türk oyunculara önem vermesini beklemiyorum. Bu yüzden federasyon bu kuralı getirdiğinde altyapı şartı da getirmeliydi. Altyapı için devlet desteğiyle bir bütçe ayırmalı; altyapısına önem veren, altyapıdan oyuncu çıkaran kulüplere maddi manevi destek vermeliydi. Hepsine de birer gözetmen atamalı, gelişimleri kontrol edilmeliydi. Belçika 98 Dünya Kupası'ndan sonra bunu uyguladı şu an geldiği yeri görüyoruz.

    Şu anki mevcut federasyonun böyle akıllı işler yapacağını da düşünmüyorum açıkçası. Terim'in son dönemde attığı adımlara bakarsak federasyon başkanı olarak görmeyi çok isterim. Cengiz gibi 100lerce genç var eminim keşfedilmeyi bekleyen. Onları ortaya çıkaracak bir sistem lazım. Bu da mevcut kulüplerin başlarını tek tek değiştirmekle uğraşarak değil federasyonun başını değiştirmekle olacaktır. Yoksa işimiz zor. Altınordu gibi bir takım Süper Lig'e çıkıp "Bak ben gençlerle alayınızı cebimden çıkarıyorum" derse belki o zaman devrim olabilir. Bu da düşük bir ihtimal...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Doğru, kıstası konmadı, bunun altı dolmadı. Ama sınırlandırmanın kalkmasını hep destekledim, neticesini de rahatlıkla Avrupa'ya giden futbolculara bakınca alıyoruz.

      Sil

 

Tüm Telif Hakları Sportif Cümleler 'e Aittir © 2009 -- Blogger Tarafından Desteklenmektedir