21 Temmuz 2017 Cuma

Galatasaray'ı 1 ay sonra izleyin diyor, neden inanalım


Kişileri bir yana bırakın, Galatasaray için orada olun demiştim. Öyle de oldu, Galatasaray taraftarı bu tura inanıyordu. Yönetim, Tudor değil konu, Galatasaray'ın geri dönebileceğine. Dönemedik, büyük skandallar arasına bir yenisi daha eklendi. Umutlandırdığım herkesten özür dilerim, hakkınızı helal edin.

Tudor konusunda da bu geçerli. Galatasaray'a gelmesinin isteyenlerin başında geliyordum. Potansiyel gördüğüm, inandığım, en azından inanmak istediğim bir teknik adamdı. Genç, hırslı, takımını iyi çalıştıran, taktik esnekliği olan bir isim. Buna kapıldım, uzun haftalar Tudor'u konuştum ve bu yollar bir şekilde kesişti.

Destekledim de, yeni sezona girerken "onunla devam etmeliyiz" dedim. Geçen sezonu benim adıma hayal kırıklığıydı ama bir de kendi kuracağı ve hazırlayacağı takımla izleyelim derken tablo bu. Östersunds karşısında hazırlanamamış, neredeyse varlık gösteremeyecek, iki maçta sadece 1 gol atabilen bir Galatasaray.

Her iki maçta oyuncu tercihlerine bakıyorum, futbolcuların isyanına. Yok, herkes mutsuz. Takım hiç çalışmamış desek yeri, hani Tudor hani idman? Hazır değiliz diyor, oysa 1 aydır hazırlanıyoruz, bu maçın tarihi çok öncesinden biliniyor. Maçtan önce demiyor muydu Tudor, "ilk maç bir kazaydı, bu turu kesinlikle geçen taraf olacağız". Geçemedik işte, elendik. Bunun sorumluluğunu alan biri olmayacak mı şimdi?

Galatasaray'ın asıl sorunu teknik direktör de değil bu arada, yönetilememek mesele. Ayrı bir konu bu, şimdi Tudor'u konuşuyoruz. Bir görüntü var, Ayhan Akman'ın güldüğü, Tudor ve diğer yardımcısının sırıttığı. Ben bunu kaldıramam mesela, kansızlık diye de adlandırırım. Bu günah benim değil, bir taraftar olarak elimden geleni yaptığımı düşünüyorum.

Taktik esneklik desek, sürekli 4-2-3-1. E Riekerink neden gitti o zaman, senin ne farkın var? Rakibe hazırlanmamış ve hafife almışsın işte, hiç mazeret üretme. Hazır değiliz, takviyeler gelmedi, şu oldu, bu oldu benim için mazeret değil. Bunun gerektirdiği olay da istifa etmektir, bu kadar basit. Yanıldım, Tudor konusunda çok büyük yanıldım hem de.

Basın toplantısını izliyorum, çoğu soru Tudor'u yargılar, yorum yapar nitelikteydi ama çoğu şeyi hak ettiğini düşünüyorum. Sorumluluğu üzerine almasını beklerdim, sürekli mazeret üretti. Galatasaray'ı 1 ay sonra izleyin diyor, neden inanalım. Şu ana kadar yapamadığı neyi yapacak 1 ay sonra, neden güvensin insanlar. Sıfırdan takım kuruyoruz diyor da bu takım doğru temeller üzerine mi inşa ediliyor ya da..

35 yorum:

  1. İlk maç sonrasına kadar ben de hadi biraz daha şans verelim dedim ama ilk maç sonrası basın toplantısında görüldü ki büyük takım gerginliğini kaldıramıyor, verdiği cevaplar insanlara atar yapması, habire vaad verip yerine getirememesi. Bence geç olmadan ayrılmalı ayrıca Ayhan Akman da Teknik direktörler değişse de kendisi kalıyor bence esas sorun onda destek yerine köstek oluyor, o da takımdan ayrılmalı. Yönetim spor yöneticiliği yapamıyor onlar da bu gruptan sonra en kısa sürede gitmeli. Gelen yönetim boştaki Tuchel'i getirebilirse iyi olur.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bu yönetim vizyonu altında Tuchel'di, Puel'di maalesef imkansız. Proje isteyecekler, proje göstersen o projenin ardında duracak mı bu yönetim?

      Sil
  2. Öncelikle şunu belirterek fikir belirtmeye başlayayım. Galatasaray ne olursa olsun Östersunds kulübünü elemeliydi. Katılıyorum. Şimdi geleyim diyeceklerime. 1 ay sonrası muhtemelen gelecek transferler ile birlikte orta yapmayı beceremeyen carole ve linnes, ikili mücadele tempo ve geriden oyun kurmayı beceremeyen selçuk ve tolga, sürekli zam verin diye bahane üreten yasin ve satın beni diye bağıran sinan yedek kulübesine çekilecek. Bu insanların yeterli olmadığı ve hepsinden öte istekli bir oyun oynamadığı açıkken nasıl böyle bir şey bekleyebiliriz. Geçen sene ki takım elbette elerdi bu kulübü. Ama biz iyi oynayan oyuncularımızı gönderip yerine transfer yapmaya çalıştık şuan sadece. Bir tek Maicon ihtiyaç transferiydi ki dün Linnes'ten daha çok bir bek gibi çalıştı ortalarıyla paslarıyla. Tüm sahada istekli oynayıp hakeme ititraz eden Yasin'i susturmaya çalışan Gomisti ya da takıma katıldığı iki haftanın bir haftasını sakat geçirmiş olan Belhanda idi sırtını çizgiye yaslayıp bir iki hareketle pozisyon üretmeye çalışan. Ahmet eğer saçmaca hatayı yapmasaydı ve sonrasında 65'te GS 1-0 öne geçmiş olsaydı sonuç nasıl olurdu. Gerektiği anda oyunu riske etti, gerektiği anda Garry ve Eren'in oyuna aldı. Sinan ve yasini oynatmasının tek sebebi Garry yerine kanattan içeri savrulup şut çekmelerini istemesiydi. Bunu yapamamaksa onların beceriksizliği. Tudor'unda hataları olabilir. Ama bu oyuncu kadrosuna iyi futbol oynatmak zor. Çok zor...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Haklısın da bu seviyede senin yedeklerin de oynayabilmeli, turu geçebilmeli. Benim derdim o, bedava oynamıyor bu isimler. Selçuk / Ciğerci orta sahasının toplam yıllık ücreti 4.8 milyon avro. Rakibin toplam bütçesi yoktur o kadar.

      Sil
    2. Haklısın hocam buna benimde itirazım yok diyorum zaten bu takım östersunds u elemeliydi. Ama günah keçisi Tudor mu? Ben o konuda katılmadım sana. Para ödüyoruz ama performans yıllardır yok. Ölü bir orta saha. Günümüz futbolu merkez orta saha oyunu... Chelsea bu yüzden Kante'nin yanına Bakayoko'yu'da aldı. Bizdeki iki isimde ne box to box ne dip oyun kurucu ne regista olur.. Üstelik yedekleride yok.. Tek orta saha merkez yedeğimiz Donk... Bu da bir çok şeyin özeti.

      Sil
  3. Riekerink bey diyeceksiniz!!!

    YanıtlaSil
  4. Bu takım çok koşamaz. Tempo yapamaz. Elimizdeki malzeme belli. Tudor gelecek takım koşacak diye bir hava oluşturuldu. Olmadı. Beyefendi koşmayanları gönderdi güya. Şimdi koşanlarla oynuyoruz. Sonuç da bu oluyor maalesef. Futbolu atletizmle karıştırmayın. Futbol içinde koşunun da olduğu bir oyundur. Koşmak değildir sadece. Ayrıca iki maç takımı 3-5-2 şeklinde dizdi diye taktik olarak esnek olmuyor. 10 yaşındaki çocuk da takımı dizebilir. Önemli olan oyun planlarıdır. Savunma ve hücumda ne yapacağınızdır yani. Tudor da kocaman bir sıfır bu konuda. Eğer ki taktiği tahtaya isimleri yazmak olarak algılıyorsanız Tudor çok iyi bir taktisyen diyebilirsiniz tabii. Yazık oluyor şu takımın bir yılına daha. Keşke doğru eleştiriler yapabilseydik taraftarlar olarak.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Pas yapsın, kontrollü oynasın. Ben bu turda iyi oyun beklemedim ki, yenen gollere bak hepsi bireysel hata neredeyse. Kötü olan ise sadece 1 gol atabilmiş olman. Hiç organizasyonun yok, bu takım 1 ay hiç mi çalışmaz.

      Sil
  5. Hikmet KESKİN21 Temmuz, 2017 16:59

    Yazdığınız son cümle en güzel tespit olmuş. Değişimler her zaman sancılı olur, bunu hepimiz biliyoruz. Bu değişimde temel nasıl atılıyor bu çok önemli. Saçma sapan kararlar verip başarılı netice beklemek hayalciliktir. İnsanlarda alınan kararların sonuçlarını tahmin edecek kadar zeki ve futbolu biliyor.

    Başta Tudor'dan başlamak lazım. En başından beri yetersiz olduğunu birçok kişi gördü. Hangi CV, hangi potansiyel onu Galatasaray'ın başına getirdi hala anlayamıyorum. Kendisi genç bir teknik direktör (TD) fakat başarılı bir TD olacağını gösterecek tek bir işaret göremedik. Genel anlamda başarısını geçtim tek bir maçta dahi bir ışık göstermedi. Önemli maçların hiçbirisini kazanamamak şöyle dursun, gol dahi atamadı takım. Zekice bir oyun planı, zamanında bir oyuncu değişikliği, oyun için kurgu değişikliği... Yok, tek bir tane bile yok. Futbolcularla ilişkisi rezalet. Genç oyuncuları destekleme konusunda koca bir sıfır. Bilemiyorum, kendisine karşı aşırı derecede antipati beslediğim için ben mi böyle düşünüyorum. Lütfen biriniz Tudor'un başarılı bir özelliğini yazabilir mi. Bu adam Galatasaray'ın başına nasıl geldi?

    Galatasaray'da bir değişim ihtiyacı uzun zamandan beri vardı. Bunu sizde, birçok kişide gördü ve dile getirdi. Ama takımın tek güvenilen ismini, kötü oynuyor denildiği sezonda bile asist kralı olan oyuncusunu aldığı ücreti bahane edip gönderip Selçuk'u takımda tutarsanız değişimi taraftara inandıramazsınız. Böyle bir değişimde olmaz zaten. Hepimiz biliyoruz ki Sneijder olmuş olsaydı Östersund'u elemiş olacaktık. Kötü geçen bir senenin en başarılı oyuncularını (Sneijder, Bruma, Podolski) gönder, yerlerini doldurama ve değişime gidiyorum de. Taraftar bunu nasıl kabul etsin. Siz insanları saf ve futbol cahili mi sanıyorsunuz (Siz derken yönetimi ve Tudor'u kastediyorum)?

    Galatasaray taraftarı yerel lig başarıları ile yetinmiyor. Çok gurur duyduğum ve masama astığım tek bir cümle var benim: "Galatasaray, Türkiye Ligi'ni Avrupa Kupalarına katılmak için araç olarak kullanır." Yani Galatasaray için başarı Türkiye ligi şampiyonlukları değil, Avrupa kupaları başarılarıdır. Türkiye Ligi şampiyonlukları ile tabii ki her zaman gurur duyuyoruz ama spesifik olarak hiç birisini hatırlamazken Neuchetel maçını bile dün gibi hatırlıyorum. Galatasaray'ı anlatırken hala daha bu maçtan da bahsederim çocuklarıma. Dolayısı ile Östersund maçı sonucu öyle kolay kabul edebileceğimiz bir sonuç değil. Birilerinin hesap vermesini beklememiz hakkımız.

    Tudor ile taraftarın bağı onarılamayacak şekilde çok önce koptu. Daha fazla zorlamanın bir manası yok. Bir an evvel gönderip -ve hatta yönetim ile birlikte görevden alınıp- yerlerine heyecanı olan, idealist ve hırslı birisi gelmelidir. Sezon başlamadan bu adımlar atılmalıdır. Mevcut durumdan daha kötü bir durumda olmayacağımız kesin. En azından taraftarın bir nebze umudu yeşerir yeni sezon için. Yoksa Passolig kartını yakan çok taraftar göreceğiz.

    Hepimize geçmiş olsun.

    Sevgi ve saygılarımla.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok doğru, bu takımın tüm amacı Avrupa'dır, öyle de olmalıdır.. Ben yediremiyorum kendime şu durumu, çok yazık.

      Sil
    2. Tudor için referans Karabükspor'daki kısa süreli performanstı. Takımı diri ve tempolu bir profil çiziyordu. Riekerink'te takım içi diyalogla beraber eksik bulduğumuz bir şey de buydu. Heyecana ihtiyacımız vardı ve pek çoğumuz Tudor'la heyecanlandık. Olmadı. Burak Eren'in dediği gibi;Bir hocanın takımda hiçbir oyuncuyla özel bir ilişkisi, performansına olumlu etkisi olmaz mı? Hepsi bildiğimiz gibi.

      Fakat bu; bence, sorunlarımızın en küçüğü. Kadro kalitesi çok düşük. Bu kötü oyuncularla yapılmış akıl almaz kontratlar devm ediyor. Yönetim için "skandal" dan dha ılımlı bir tabir bulamıyorum. Beni uzun vadede umutsuzluğa düşüren şey ise; camia içinden hala güçlü bir muhalif ses duyamamamız.

      Çok karamsar oldu belki ama önümüzde tatsız tuzsuz, uzun bir süreç var.

      Sil
    3. Kendi açımdan yazayım, biraz da genç / taktik esnekliği olan td akımına kapıldık aslında. Tudor da el altında olunca ona yoğunlaştık. Ben hata yaptığımı kabul ediyorum :)

      Sil
  6. elenmek GS taraftarı için tek kelime ile "felaket"tir.

    ancak, maç başında hoca ıslıklayan, maçın bitimine 30-40dk varken takımı ıslıklayan taraftar mıdır?
    bu insanların nasıl bir sevgi bağı ya da düşünce yapısı var anlayamıyorum.

    sanırım işyerinde/evde/okulda yani hayatlarında hata yaptıklarında veya kötü performans gösterdiklerinde benzer muamele görüyorlar küfür/azar/aşağılama...

    yani yönetmim, sporcular, hoca değişsin istiyorlar ama önce onlar değişmeli

    mancini, prandelli ve mustapha denizli vb. kariyer vardı sonuç?
    sürekli değiştir sürekli yap/boz sonuç?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sonuç sıfır ama Tudor'la bir gelecek görüyor musun? Maliyetsiz bir kadro kurulmuyor bu arada, yapılanma içinde değiliz, gençlerle yürümüyoruz. Tek çaresi başarı olan bir takım kuruluyor.

      Sil
    2. fatih terim hariç, şu anda başka bir hoca ile gelecek görmüyorum. diğer dediklerinize katılıyorum. en son bu yapılanmayı terim ile yapıp başarılı olmuştuk, yani risk büyük,

      tudor konusunda bizimle beraber büyüyeceğine inanıyorum. hayata da böyle bakarım olumlu şekilde :) ayrıca terimdeki hırsı ve çalışkanlığı görüyorum.

      yaşımız yakındır siz de hatırlarsınız; terimin ilk senesi fbden 4 yedik 9 puan fark,yönetim güvendi devam dedi, sonrasını hepimiz biliyoruz...

      umarım yanılmam burak bey,

      Sil
    3. Umarım haklı çıkarsınız ama o bağ koptu bir kere, düzelmesini zor görüyorum. Şu an yaşanan ağır bir travma.

      Sil
  7. Bir gerçek var ki ligde başarı istiyorsan takımı yerli bi isme emanet edeceksin başakşehirde A.Avcı bjk de Şenol Güneş Fenerde Aykut varken tudorlu Galatasarayın hiç şansı yok. Terim gelmiyor Hamzaya sezon başı emanet edilmez diyoruz bence camianın içinden olan çalıştırdığı bütün takımlarla göze hoş gelen futbol oynatan Cihat Arslana bir şans verilmeli bu yönetimle oda harcanabilir tabi ama iyi futbol oynattığı sürece taraftarın desteğini kısa sürede arkasına alabilir. Sen ne düşünüyorsun Cihat Arslan hakkında?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Buna katılmıyorum, doğru yabancıyla da yürürsün. İlla yeri bir isme gidecek olsam Okan Buruk'u düşünürüm ama Fatih Terim haricinde yeni bir yerli isme kapalıyım.

      Sil
  8. ahmet çalıkın hazırlık maçında yaptığı hatayı burada söylemiştim.hatta videolarda da açıklamıştım.umarım sende artık farkına varmışsındır durumun.büyük takımın stoperi sadece top rakipte iken yaptığı müdahalelerle belirlenmez.top ayağında iken yada kontrolünde iken ne yaptığına da bakmak lazım.yani tekniği nasıl?

    ikincisi tudor nasıl 2. maçtada carole şans verdi onu hiç anlamadım.selçuk inan aşkınıda anlamış değilim.sinan gümüşe ne demeli?neden çalık neden serdar aziz değil.emrah başşan ilk 18 de yok.

    maçta tek kazancımız bence maicon. beğendim.yanında kaliteli bir sol stoperle çok iş yapar.

    doğru yönetilen kulüp belhandaya 8 milyon bonservis + yıllık 3,5 milyon maaş vermez.ya ne yapar? 10 milyon avro bonservisle yazıcı yı alır 500 bin avro da maaş verir.bence yazıcı şu belhanda da 2 gömlek daha yetenekli.vede 50 milyon avroya satma ihtimalin vardır.vede belhanda dan bonservis+ maaş toplamında sana daha ucuza gelir.

    gomis son kullanma tarihi geçiyor sanırım.çok maaşa geldi.oysa avrupadan genç ve düşük maaşlı golcü bulmak işten bile olmaz.

    özetle bu maaş ları reel seviyelere getirmeden bu işler düzelmez hacı.proje takımı olacaksın.bonservise fazla acıma .bonservisten zarar etmezsin.ama verdiğin yüksek maaştan çok zarar edersin.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sol stoper gelir mi bilmem ama Denayer gibi hızlı bir stoperin yanında çok iyi iş yapacağını düşünmeye başladım.

      Sil
  9. bu arada rakipte küçük bir proje takımıymış kendi çapında.teknik adam istikrarı var.belliki bazı oyuncularını iyi seçmişler.aylık net maaşları tahminim 2 bin avro ila 5 bin avro arasında değişiyordur.çünkü bu takımların gelirleri çok düşük.bunlar yarı amatör yarı profesyonel takımlar.bizdeki alt liglerdeki durumla benzer.öğretmen işci kasap ne kazanıyorsa bu oyuncularda benzer kazanıyorlar.bunlar için pro sözleşme imzalamak önemli.yani asgari ücretlede olsa garanti sözleşme imzalamak öncelikli hedeftir.halı sahada yada mahallede baklavasına oynamaktan + asgari kazanç elde etmek .

    futbolu seven amatör oynayan halı sahada yetenekli oyuncularla pro sözleşme imzalayan oyuncular arasında ince ve artı bir çizgi vardır.o ince ve artı bir çizgi ise bu tür geliri olmayan köy takımlarının asgari ücretle pro sözleşme imzalamasıdır.

    emenike gibi parayı bulurlarsa sapıtmaları işten bile olmaz.ya bu takımda nasıl oynuyordu bizde niye böyle oldu dememek lazım.çünkü o takımda maddi olarak rahata kavuşmamaıştı.hedefleri vardı uzakta olsa.ama sana gelince maddi manevi işi bitti.yarı amatör futbolcu tiplemesi.onunçün bu maaş olayı çok önemli.seri ye 400 bin cyprien e ise 100 bin avro veriyorlarki maddi hedefleri hemen bitmesin.nice takımında.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. E tabi, bir sistem takımı, hocaları da bu işe kafa yoran biri. Kendi yağlarında kavruluyorlar ama tamamen futbolun doğrularıyla. Mazeret değil ama çekebileceğimiz en kötü kuralardan biriydi, kabul etmek lazım.

      Sil
  10. ahmet çalık gibi yeteneksiz oyuncular eskiden pro futbolcu olabiliyordu düşük asgari maaşlarla.dünyada da var idi böyle oyuncular.

    ama son dönemde yani 2010 lu yıllardan sonra topla yeteneğin yoksa sana git başka meslek seç kendine derler 10-12 yaşlarında.futbol bu yöne doğru kaydı.stoperler dahil yeteneğe bakıyorlar artık.çünkü set hücumunda stoperler oyun kuruyor.yada rakip baskı yaptığında çalım atıp takımı atağa kaldırman gerekiyor.

    ahmet çalık yeteneksizliğinde bir oyuncunun avrupadaki maaşı en fazla aylık 2 ila 4 bin avro arasındadır.hatta belkide pro sözleşme imzalamazlar bu tür tek yönlü oyuncularla günümüzde.bizde ise 900 bin avro alıyor.akıl alır gibi değil.

    YanıtlaSil
  11. İnan şu Galatasaray ile ilgili bir yazıyı okumak bile artık acı veriyor. Küfür etmek geliyor içimden susuyorum. Tudor mudor bırakalım bu işleri. Taraftarın nazarında da Galatasaray bitmiştir. Avrupa'ya gidememiş anasının liginde gazozuna maç oynayıp duran bir takıma kimse inanmaz, o takımla coşmaz, stadına da koşmaz. 10000 sucukçu ile takılır dururlar. Dedemin yamalı entarisinden beter formaları giyip hava atarlar. Bizim rengimiz ne diye sormazlar. Mor ve ötesi olur çıkarlar. Ama ne tuhaf beden eğitimi öğretmenlerini tenzih ederim ki onu dahi yapamayacak adamlara Galatasaray'ı teslim edenler bunun hesabını da kıvıra kıvıra veriyorlar işte bu çok acayip! Vay efendim arma için vay efendim forma için diyerek kimseyi kandırmayalım taraftar aptal değil. Ben hiç değilim. Bu Galatasaray'ın neresinden tutalım ki elimizde kalmasın. TUDOR mudor hikaye. Galatasaray'ı güzel güzel sattılar. Cukkalar tatlı tatlı yendi. Yoo öyle değil mi o zaman Dursun kasasındaki mali raporu bir çıkarıversin de görelim. Ama yemez. Yiyemez. Çıkaramaz, izah edemez. Maalesef gerçek Galatasaraylı kimse de kalmamıştır ki soramaz. Bu hantal divan kurulu beş para etmez. İSTİFA diye bağırmak kar etmez. UltrASUCUKÇULAR tadı damaklarda kalmış menfaatleri ile bir köşede uyuklar. YAZIK OLDU GALATASARAY'a. Borç gırtlağa dayanacak Riva dahi unutulacak.İddia ediyorum Dursun herkesi satacak 2 aya TUDOR da kalmayacak. Bu korkak kurul varken yönetim seçime kadar devam eder sonra enkazı hep birlikte görürüz. Buyrun cenaze namazına. Kim öldü? İçimde Galatasaray'a dair umudum öldü daha alası mı var.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. yorumuna katılıyorum mehmet kardeşim

      rivadan gelen paranın bir kısmı godamanların cebine girdiği için ses seda yok derin ama derin olmayan camiadan.dursunun bir piyon olduğunu düşünüyorum.ne liderlik vasfı var ne de birikimi.birileri bişeyler karşılığında dursunu getirdiler.olay sanırım riva ve floryadan gelecek cukkalar ve indiragandiler.

      maaşların aşırı yüksek olmadıda beni kıllandırıyor açıkcası.çünkü çok defa yazdım.yüksek maaş demek maaşın manager+oyuncu+yönetici üçgeninde paylaşımı demektir.bu devirde kimse babasının hayrına misal tolgaya 2 milyon avro vermez.pis kokular geliyor.

      türkiye içi bonservisli transferlerde de bonservislerin nerelere gittiği muamma.es es ceza almış.son dönemde acayip bonservisli satış transferi yapmadılar mı?demekki bonservisler kulübe değil ceplere iniyor.çünkü kontrol eden hesap soran bir mekanizma yok.200 kişi ile başkan seçiyorlar.bunlarıda yemledi mi zaten kim hesap soracak.ya arkadaş o kadar bonservisli oyuncu sattın ne yaptın bu paraları?aslında cevabı belli.satan alan ve manager arasında paylaşım.çamdal transferi misal.

      kulüpler soyuluyor maalesef.çok yazdım.ya özelleşecek yada sıkı denetim olacak.denetim yok.özelleşme yok.sorumluluk yok.tam bi kara delik.oysa naklen yayından aşırı yüksek paralar giriyor anadolu kulüplerine.österden 100 misli geliri vardır bunların.ama österde hırsızlık olmadığı için küçük bütçe ile gayet makum takım yaratabiliyorlar.

      Sil
    2. Galatasaray'ın sorunu td, futbolcular değil, yönetilememek. Bunu hep yazıyorum..

      Sil
  12. çok sevimsiz bir takım kuruyoruz ayrıca burak kardeşim.tamam hemen başarı hedefleniyor ama ortada bir proje yok maalesef.hedefleri olan değilde sadece para için gelen lejyonerler var.yerlilerinde maaşları acayip yüksek.haliyle taraftar ve futbolcu arasındaki bağ zaten bundan dolayı manevi olarak kopuyor.çoğu taraftar biliyor avrupada 100 bin avro maaş verilmeyecek oyunculara biz niye 2 milyon avro veriyoruz diyor.bu hem taraftarda hemde oyuncuda bir baskı yaratıyor.negatif adaletsiz olduğu için kötü bir baskı bu.

    çok dar alanda ve belli oyuncular üzerinde odaklanılıyor transferde.bu da manager transferi olduğunu gösterir.hatta aynı oyuncuyu 2-3 kulübe birden pazarlamaya çalışılır.proje takımlarında böyle dar transfer havuzu olmaz.redbull psg den genç golcü agustin i alıyor hafız.13 milyon avro.ama maaş düşük.oradan telefi ediyor maliyeti.tabi gelecek sezonlarda monaco gibi satış ta yapmayı hedefliyorlar.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Dengesiz bir kadro olduğu kesin, başarıyı tek hedef almış, kısa vadeli. Avrupa hedefi gitti yalnız, bu kadronun bir anlamı kaldı mı bilemiyorum.

      Sil
  13. tabi ideal olan özelleştirmekten çok taraftarın kolay şekilde kongre üyesi olması ve kulübü denetlenemesidir.o da şu:bu biraz barca modelini andırır.

    misal 5 yıl(sezon) kombine alan taraftar kongre üyesi olur maddesi getirilebilir.buda başkanı taraftarın seçeceği anlamına gelir.5 yıl kombine almak ne demek.kulübe maddi manevi (stada gelip desteklemek) katkıda bulunmak demek.haliyle yönetimde söz hakkı vereceksin.

    misal galatasaray özelinde de lise mezunlarına mezun olduktan 10 yıl içinde 1 sezon kombine alması durumunda kongre üyesi olma hakkı da tanınabilir.buda lise ile liseli olmayan taraftarı bütünleştirir.

    üyelik aidatının saçma olduğunu düşünüyorum hali hazırda.zaten 5 sezon kombine alan maddi olarak baya bir kaynak vermiştir kulübe.ektradan üyelik aidatı nedir abi.haliyle ne oluyor.çok kısıtlı bir kesimde birileri bi şekilde üye yapılıyor.stada gelmiş mi kombine almış mı takımı desteklemiş mi hiç bakılmıyor.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bunlar hep konuştuğumuz şeyler ama düzelmiyor, olmuyor. Küçük olsun benim olsun mantığındaki liselilerle yürümüyor.

      Sil
    2. Yüzde yüz katılıyorum. Pasta büyümesin elimizde kalsın mantığı malesef. Ünal Aysal-Ontivero vlabla tayfası da aynı mantığa hizmet ediyordu. Şimdi aynı kişiler bu döneme sövüyor :)

      Sil
    3. Genel kurul yontma taş devrinden kalma. Uyurken arada kafayı kaldırıp oy veriyor dedeler. Onun dışında zaten bir bağlantıları yok. Kulüp iyi bile ayakta kalmış şimdiye dek

      Sil
  14. Ya da doğru adam sen misin Tudor? Tudor ilk geldiğinde Dursun başkan kumar oynuyor demiştim. Kumar öyle bir bela ki dibe vurduğunu bilsen bile hep bir "belki" gelir aklına ve devam edersin. Tudor durumun farkında.Öyleydi,böyleydi,transfer olacak filan diyerek gitmemek için "belki" ler yaratmaya çalışıyor. Umut vaadinde bulunmaktan başka çaresi yok.Öyle bir hale geldik ki kulüp başkanı Nasrettin hoca misali elinde yoğurt kaşığı gölün kenarında oturuyor oradan geçmekte olan Tudor ona akıl veriyor. "tutar hocam tutar sen devam et" ..Teşbihte hata yok aynen durum bu...Milyon örolar havalarda uçuşuyor bizse gönül verdiğimiz GS ismi altında çeşitli kisvelerle aklen,fikren,ruhen DOLANDIRILIYORUZ...

    YanıtlaSil
  15. Burak Bey, tüm dünyada hocalar değişir yeni anlayışlar getirilir v.b. Bizde bir pasçı bir koşkoş hocası. Bir kontraatakçı bir önde baskıcı hoca geliyor. Hocanın mental yapısı kısmen önemli olabilir fakat Bayern'i örnek verelim Juup Heynckess varken hızlı geçiş oyunu, Pep ile pas oyunu, Ancelotti ile paslı dikine sonuç odaklı bir oyun oynuyor. Ve her birinden kazandıklarının üzerine ekleyerek gidiyorlar. Bizde plan proje olmadığı için her bir sezonu adaptasyon ve geçiş süreci olarak geçiriyoruz. 2011 de bir yapılanma oldu. Şayet akıllı adımlarla devam edilse idi hanedanlık ilan etmiştik. Sonrası gene malum... Artık umudumuz kalmadı.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Tudor koşkoş hocası değildi, isyan ettiğim bu aslında. Maç hazırlıkları, planları olur, taktik esnekliğe açık bir isimken, şu an Tudor'u anlayamıyorum.

      Sil

 

Tüm Telif Hakları Sportif Cümleler 'e Aittir © 2009 -- Blogger Tarafından Desteklenmektedir