23 Temmuz 2017 Pazar

Tecrübesi yeter deriz ama böyle bir kaos için heyecanlı mıdır?


Lucescu konusunda bilgi kirliliği var. Östersunds faciasının ardından yönetimin Lucescu'ya gitmeme gibi bir ihtimalin olduğunu düşünmüyorum. Mutlaka ilgi vardır, teklif gitmiştir. Bilgi kirliliği ise şu noktada, Lucescu'nun hasta olduğu söyleniyor. 71 yaşında, 40 yıldır aktif olarak çalışıyor. Hasta mı bilmiyorum ama yıprandığı kesin.

Bu noktada böyle bir kaosun içine geleceğini sanmıyorum. Hep yazdığım gibi, bugün de bir şey değişmedi. Bir takımda görev alma isteği var mı onu da bilmiyorum. Alsa dahi daha garanti bir adım olur, maddi olarak onu taşıyabilecek, istediği hamleleri rahatlıkla yapabileceği. 

Galatasaray ise büyük bir kaosun içinde. Değişim var deniyor ve bu değişime rağmen hala transfer konuşuyoruz, gitmesi gereken isimlerden bahsediyoruz. Mevcutla alakalı bir sorun var, uğraş gerektiren. Lucescu bu yaşta o uğraşı verir mi, verse dahi eskisi gibi odaklanabilir mi? Yıl 2001 - 2002 değil, futbol da değişti, Lucescu da.

Tecrübesi yeter deriz, böyle bir adam. O noktaya ben de katılıyorum ama gelmesi durumunda çok farklı şeyler de beklemiyorum. Garanti şampiyon oluruz diyemem mesela. Tudor'la elbette kıyaslamayacağım ama çok büyük bir beklentim olmaz. Büyük bir isim, heyecan yaratır, beklentiyi de beraberinde getirir, o başka.

Yönetimle alakalı sorun, kim gelse başarısız olur noktasındayım. Puel boşta mesela, getirirsin de ama proje sunabilecek misin, sunsan bile o projenin arkasında durabilecek misin? İmkanım olsa Puel'i alır ve 4-2-3-1'in kitabını yazmak isterdim. İhtiyaç olan bu profilde bir teknik adam ama mevcut yönetim buna engel.

Tudor'la devam edeceklerdir. Bu yolun sonunu da başarılı görmüyorum ama Östersunds faciasının olumlu şeylere gebe olmasını dilemekten başka bir şey gelmiyor elimden. Bir kadro dışı halkasına daha ihtiyaç var, belki bu insanları heyecanlandırır. İddialı yabancılar aldık, görüşüyoruz ve yerli noktasında U17'li çocuklardan bir yapı kurulabilir. Böyle bir tablonun da herkes arkasında durur, en azından ben..

10 yorum:

  1. Lucescu gelse bile iyi bir ekibi olması lazım Shakhtar da iken iyi bir ekibi vardı iyi oyuncular bulup giren de bir ekip aynı zamanda
    Puel konusuna katıliyorum keşke böyle bir adam gelse ve biz bir proje takımı olabilsek şu U17 ekibimiz çok kıymetli yeni yapılanmada olmalılar tabi sadece U17 değil altyapıda 17 yaştan büyük yetenekli bir kaç genç illaki çıkar
    Bide alınan veya alınacak olan Uruguaylı solbek ve lazar mikovic var
    Ben bu fenerin elif elmas transferine şapka çıkarıyorum bizimkiler neden böyle hamle yapamaz gerçi şu elimizdeki 2000 jenerasyonu nu kullansak oda bizim için çok büyük okay. .

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Lucescu geleceğe oynamaz, güne oynar. Günü kurtarabilir mi bilmiyorum, bu kaos için biraz heyecan gerekli. Uruguaylı sol bek ise ülkesine döndü.

      Sil
    2. Luce konusunda aynı fikirdeyim. Şayet böyle bir kaos ortamına gelirse günü kurtarmaya oynayacaktır gibi hissediyorum. Köpekler istedi diye atlar ölmez meselesinden dolayı belki. Türkiye şartlarını biliyor. Eldeki kadrodan da maksimumu alır bundan eminim ama ardında malesef enkaz bırakacaktır. Sadece kendisinin verim alabildiği bir kadro grubu vardı hatırlarsanız :)

      Sil
    3. Yaşı da malum, eskisi gibi heyecanlı olabileceğini hiç sanmıyorum.

      Sil
  2. Burak Bey, daha sonra Levent Nazifoglunun 6 gun ønceki aciklamalari hakkinda da bir yazi yazabilirmisiniz. Bilinmeyen bazi konulari acikladi. Mesela Dembele' transferi. Kulubu ve transferleri aslinda dursun øzbek ve kardesinin yønetigi. De Jong, Sightorsson ve Cavanda'nin transferine Scout ekibinin onay vermedigi, ve Sneijder - tudor hakkinda bazi aciklamalari var. Bu konuda dusuncelerinizi paylasan bir yazi yazabilirmisiniz ?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yazmayacağım, zamanında çok konuştuk ve o adamın popüler ilan edilmesini sevmiyorum.

      Sil
  3. Sanırım bir hafta önce bir spor sitesindeki Galatasaray taraftarının düşüncesi çok hoşuma gitmişti. Lucescu'nun sportif direktör, Tuchel'in de teknik direktör olduğu bir düzenden bahsediyordu. Bana göre de Galatasaray'ın kurtuluş reçetesinin bu olduğunu düşünüyorum.

    Tuchel'in Mainz günlerini hatırlıyorum. Gençlere değer veren bir teknik direktördü. Özellikle hücum yönünde farklı bir oyun anlayışı vardı ki bu beni cezbetmişti. O dönem adı Beşiktaş ve Galatasaray ile anılıyordu. Ülke futbolu açısından gelmesini çok istemiştim. Alman forumlarında Dortmund ile çoktan anlaştığı söylendi. Bu yüzden benim için hayal kırıklığı oldu.

    Şimdi boştayken gelme ihtimali çok zor olsa da denenmesi gerektiğini düşünüyorum. Lucescu ve Tuchel'in emanet edildiği bir futbol takımı düşüncesi bile insanın içini kıpır kıpır ediyor. İkisi de egosuz ve saygı ile işlerini yürüten futbol adamları. Tuchel'in sosyoloji ve psikoloji eğitimleri aldığını da okumuştum. Tudor gibi geçimsiz bir hocadan sonra yerinde bir tercih olacaktır. Ayrıca futbolculuk dönemindeki sakatlığı ve yeni bir teknik direktör oluşu sebebiyle başarıya aç futbol adamı. Bu da Galataray için artı bir etken.

    Son olarak Tuchel'in genç oyuncu yetiştirme potansiyelini bildiğimden ileride borçların 0'a inmesi yönünde katkısı büyük olacaktır. Tabii bunun için sabredilmesi gerekir. Mevcut yönetimle bu nasıl olur orasını bilemiyorum...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Reçete bu ama hayal de bu. Mevcut yönetimin gösterebileceği vizyonun çok dışında, ayrıca Lucescu'nun da kafasında böyle bir plan olacağını sanmıyorum. İyi bir birliktelik olurdu, Lucescu'nun Brezilya ağırlıklı Güney Amerika ağı iyidir.

      Sil
  4. kendisi döneminde ne maaşlar verildiğinide sorgulamak lazım.x geldi y istedim falan hikaye.önemli olan 100 bin avro maaş vereceğin oyuncuya niye 2 milyon avro verdin.asıl mesele bu.gerisi teferruat biraz.nazifoğlunun etkin olduğu dönemde de temiz işler olmadı.scout ekibi istememiş bunlar biraz tiyatro.ne scoutı hafız.hemen herkes transferlerden indiragandi yapıp yolunu buldu kısa yoldan.pis işler bunlar.serdar aziz transferi maaşı ve bonservisi tolga transferi.bunlar maalesef sorgulanmıyor.şu anki transferlerde sıkıntılı maddi olarak.

    cavani nin 3 milyon avro kemiksiz kazandığı ortamda biz her önüne gelene 3,5 milyon avro maaş veriyoruz.bu nedir abi.

    yurt içinde yapılan transferlerde hem bonservis hem de maaş üzerinden soygun planı yapılır.yurt dışından transferlerde ise genelde maaş üzerinden yapılır.çünkü yurt dışında kulüplerin kasalarına giren bonservisler denetlenir.yani sevillaya mariano için 4,5 milyon avro bonservis yazalım daha sonra 1 milyon avro yu bana iade et diyemezsin.

    ama oyuncu ve menegerini ayarlaman işten bile olmaz.3,5 milyon avro maaş yazalım 500 bin managerine 1 milyon yöneticiye 2 milyonda oyuncuya diyebilirsin.denetleme olmadığı için kasadan para çıkıyor ama o para sonra nerelere gidiyor belli değil.

    bunun tek nedeni sahibi olmayan kulüpler üzerinde şahışların cebellezi yapmasıdır.kulüplerin maalesef sahibi yok.ne taraftar ne kongre üyeleri.avrupada piyasasında ingiltere hariç maaşlar bizden düşük.hele fransada acayip düşük.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Olmadı tabii, ben istemedim diyerek kendisini aklayamaz. İstifa etseydi o durumda, oysa biz kendisini son derece mutlu izledik.

      Sil

 

Tüm Telif Hakları Sportif Cümleler 'e Aittir © 2009 -- Blogger Tarafından Desteklenmektedir